Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstiklâl Savaşı Hatıraları

Türk'ün Ateşle İmtihanı

Halide Edib Adıvar

Türk'ün Ateşle İmtihanı Gönderileri

Türk'ün Ateşle İmtihanı kitaplarını, Türk'ün Ateşle İmtihanı sözleri ve alıntılarını, Türk'ün Ateşle İmtihanı yazarlarını, Türk'ün Ateşle İmtihanı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Memleketimizde Erzurum’dan, İzmir’e kadar kanlı bir yol vardır. Orada ölenlerin her biri isimsiz ve memleketlerini esirlikten kurtarıp hür ve müstakil bir yurt yaratmak için canlarını vermişlerdir. Onlardan biri olmak ve o yolda can vermek benim için daima kâfi bir mükâfattı.
Mustafa Kemal Paşa deniz fenerlerini hatırlatıyordu. Işık saldığı zaman göz kamaştıracak kadar parlak, fakat ışık söndüğü zaman bir şey görmek ihtimali yok
Reklam
Demiryolunda ufak bir tamir yapmak gerekiyordu. Çok geçmeden bunun bir tertip olduğunu anladım ve Mustafa Kemal Paşa’nın kudretine hayran oldum. Onun düşüncesi, Eskişehir’de treni durdurup İstanbul mebuslarının ne söyleyeceklerini anlamaktı. Her zamanki gibi, altı saat duracak yerde, Eskişehir’de iki dakika kaldı. Sonra tren, Ankara’ya hareket etti.
Kim bilir kaç kişinin yatmış olduğu bu şiltenin kokusu beni bir türlü uyutmuyordu. Evet, bu, o zamanki Türkiye’nin, o insan sınıfının kokusuydu. Yüzyıllar süren zulüm, sessiz meşakkat onların vücuduna bu kokuyu vermişti. O zaman bazı genç yazarların, halkın hayatı diye, halk psikolojisine dair yazdıkları yazıları düşünerek gülümsedim. İnsan, o günün, o tabakasını anlamak için mutlaka bu kokuyu koklamış olması lâzımdı. Evet, bu, zulmün ve zulme karşı duyulan büyük öfkenin kokusuydu.
O devrin durumunu inceleyenler, Kâzım Karabekir Paşa’nın uzağı gören ve süratle hareket eden bir insan olduğunu takdir ederler. Gayet muvazeneli68 ve akıllı bir adamdı. Herhâlde Doğu’yu tehlikeli bir maceraya atmak istemiyordu. Aynı zamanda, ayrı bir hükûmet kurmayı da istemiyordu. Çünkü, bunun şahsî olması ihtimalini görüyordu. Bundan dolayı, bir taraftan hükûmet merkezini iknaya çalışırken, onun yabancı kuvvetler elinde bir oyuncak olmasına da mâni olmak istiyordu. Her hâlde, Türk topraklarında bir Ermenistan kurulmasına karşı cephe alıyor ve bunun için hazırlanıyordu.
Reklam
Mustafa Kemal Paşa, İzmir’in işgalinden bir gün sonra, yani Mayıs’ın 16. günü Anadolu’ya hareket etti. Bu tarih, Millî Mücadele’de bir dönüm noktasıdır. Padişah ve Damat Ferit, onu Doğu’yu yatıştırmak için göndermişti. Görünüşte hükûmetin emrini kabul etmiş gibi davranırken, gizliden gizliye Ali Fuad Paşa (Ankara’da On İkinci Ordu Kumandanı), Kâzım Karabekir Paşa (Erzurum’da Dokuzuncu Ordu Kumandanı) ve Rauf Bey ile anlaşmıştı.
Gece en karanlık ve ebedî göründüğü zaman gün ışığı en yakındır.
Evet, karalara bürünmüş Türkiye! Yüzü sapsarı, omuzları çökmüş, gözleri elem içinde. Fakat, o galiplerin kuvvet ve sevincinden daha kudretliydi. Çünkü, zulme uğramış milletinin haklarına imân etmişti. O gün, o Halide, o merdivenleri çıkarken, sonunun bir sahanlık değil, bir idam sehpası olmasını ve bu suretle inandığı mukaddes maksat uğrunda ölmeyi istiyordu.
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.