Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

840'tan Önce

Uygurlar

Ahmet Taşağıl

Uygurlar Gönderileri

Uygurlar kitaplarını, Uygurlar sözleri ve alıntılarını, Uygurlar yazarlarını, Uygurlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
192 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Eşimin aldığı kitabı çoğu zaman olduğu gibi yine ondan önce ben okudum. O almayı daha çok seviyor, bense okumayı. Bir ara Ahmet Taşağıl'ın Hunlar kitabını okumuştum. O kitap bana biraz ağır gelmişti. Hatta bu kitap bir tarihçi için bile fazla demiştim. Çok fazla isim ve ayrıntı vardı. Bu öyle değil. Daha basit, genel ve sade. Tarihi seven normal bir insan rahatlıkla okuyabilir. Uygurların kökeni, Uygur devletinin diğer Türk devletleri ve Çin ile ilişkileri, Uygur kağanlarının Çin'e yaptıkları yardımlar ve karşılığında Çinli prenseslerle evlenmeleri, Bayan Çor(Moyen Çor) Kağan, Bögü Kağan, Tun Baga Tarkan devirleri, siyasî karışıklıklar, Kansu ve Beşbalık Uygurları, Uygurların kültürel durumu, dinleri, mimarîleri, edebiyatları ve Uygur yazıtları gibi çok çeşitli konu usta tarihçi Ahmet Taşağıl tarafından anlatılmış. Kitap benim hoşuma gitti. Tarihi seven okuyucular beğenecektir.
Uygurlar
UygurlarAhmet Taşağıl · Bilge Kültür Sanat · 202172 okunma
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
69 günde okudu
Çok fazla okumadım. Zaten içindeki bilgileri lisedeyken görmüştüm. Ha bir gün Uygurlarla ilgili bir şey merak edersem belki açar bakarım. Okumak istiyorsanız okuyabilirsiniz. Yazarıyla şahsen tanışmadım ama sanki bir abimle bu konuları konuşuyormuşum gibi bir sade anlatımı var. Bazı sayfalarında konuyu anlatırken roman yazıyormuş gibi üsluba giriyor bilip yada bilmeden.
Uygurlar
UygurlarAhmet Taşağıl · Bilge Kültür Sanat · 202172 okunma
T'ung Yabgu ile anlaşamayan Sir Tarduşlar, Doğu Göktürk ülkesine göç ederek İl Kağan'a tabi oldular. Böylece Tanrı Dağlarının kuzeyi boşaldı. Belki de bu yüzden daha kuzeyde Altayların güney eteklerinde yaşayan Karluklar ortaya çıkan fırsatı değerlendirip kuvvetlendiler. Karluklar Töles grubuna dahil edilmemiş olup Göktürk hanedanına yakın boylardan biri şeklinde gösterilmiştir. Altay Dağlarının güney etekleri Göktürklerin tarih sahnesine kesin olarak ilk çıktıkları yerdir. Karlukların da ilk zikredildikleri bölge orasıdır. Dolayısıyla Karluklar, Göktürklere yakın en azından akraba bir boydur.
Sayfa 71 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Çikler
Kitabelerde 709 yılında ilk defa adlarından bahsedilen Çikler Kırgızlara yakın bölgede yani Yenisey civarında yaşıyorlardı. Bilge Kağan onlar üzerine sefer tertiplemiş ve Örpen adlı mevkide savaşmıştı. Netice de mağlup devlete bağlanmışlardı. II.Göktürk Kağanlığı yerine kurulan Uygur Kağanlığının da hükümdarı Bayan Çor (Mo-yen Çor) 750 yılında Çiklerin üzerine yürüdü. İkinci ayın on dördünde Kem Irmağı'nın kenarında onlarla savaşmıştır. 751 ve takip eden zaman sürecinde bu sefer bir tutuku (vali) kumandasında bir orduyu onların üzerine gönderdi. Neticede Çiklerin ülkesinde ileri karakollar kuran Bayan Çor bu bölgeyi tamamen kendisine bağlamayı başarmıştır. Hatta onların üzerine tutuk, ışbara, tarkanlar tayin etmiştir. Bu tayinlerden Bayan Çor Kağan'ın onların ülkesinde yeni bir idari düzenleme yaptığını anlıyoruz. Diğer yandan 10.asırda ortaya çıkan İrtiş Irmağı civarındaki Kimeklerin, Çiklerin devamı olduğu düşünülmüştür.
Sayfa 70 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Bozkurt Türklerde
Uygur mitolojisinde kurdun rehberlik vasfı açık olarak görülür. "Kutlu Dağ" efsanesine göre kutlu bir kaya Uygur ülkesine bereket ve saadet getirmektedir. Bu kaya Çinlilere verilince memlekete çöken uğursuzluklar, açlık ve kıtlık yüzünden Uygurlar göç etmek zorunda kalmışlardır. Yeni ülke ararken onlara kurt rehberlik etmiştir. Bu durum zamanla süreklilik kazanmış günümüze ulaşmıştır. Çağdaş çeşitli ülkelerde ki Türk toplulukları arasında söylenen masal ve halk hikâyeleri arasında bozkurt uğur sayılmaktadır. Uygur mitolojisinde kurttan türeme, gökten inme, ışıktan doğma motifleri ile dolu sahneler vardır.
Sayfa 21 - Bilge Kültür Sanat
Reklam
Basmıllar
Göktürk döneminde var olup Uygur Kağanlığı kuruluşu ve zamanında da kaynaklarda yer alan Basmılların adınan6. yüzyılda rastlamaktayız. II. Göktürk devri (682 - 745) arasında ise güçlü boylardan biri olarak karşımıza çıkar. Uygurlardan önce Kağanlığı Göktürkletden devralsalar da ellerinde tutamazlar. Sonuçta daha kuvvetli olan Uygurlara itaat etmek zorunda kalırlar. Uygurların kuruluş dönemlerinden sonra tarihi olaylarda adlarını göremeyiz. Ancak aradan asırlar geçse de Kaşgarlı Mahmut'un Divânu Lügati't-Türk adlı eserinde yani 11.yüzyılın ikinci yarısında Basmılları görürüz. Basmılların adının Çince transkripsiyonu Pa-hsi-mi'dir. Yaşadıkları toprakların bir diğer adının Pi-la ülkesi olduğu bildirilir Basmıllar, 603 yılı dolaylarında bildirilen Töles boyları arasında gösterilemezler. Buna rağmen yine de Suei hanedanı devrinde (581 - 617) Turfan'ın kuzeyi, Baykal Gölü'nün güneyi Kırgızların güneydoğusunda dağınık hâlde yaşadıkları ifade edilmiştir. Tun-huang'a 9 bin li (yaklaşık 4500 km) mesafede oldukları da vurgulanmıştır. Bu bilginin doğru olmadığı açıktır. O sıralarda hane sayılarının iki binden fazla bulunması nüfuslarının epey kayda değer olduğunu gösterir.
Sayfa 67 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Bayan Çor Kağan'ın cenaze törenine Li T'ung adlı önemli bir devlet adamını gönderen T'ang hanedanı taziyede bulundu. Bayan Çor Kağan'ın defin işlemleri sırasında Uygur devlet adamları (tu-tu'lar ve diğerleri) Çinli hatun Ning-kuo'yu da yakmaya teşeb- büs ettiler. Bunun üzerine prenses kendisinin Çin asıllı olduğunu öne sürerek, kendi geleneklerinde kocası ölen bir kadının sabah akşam ağladığını, yaklaşık üç yıl yas elbiseleri giydiğini ileri sürdü. Ayrıca kocası Uygur kağanının Çin geleneklerini çok beğendiğini, üstelik kendi geleneklerini uygulayacaksa neden 10 bin li uzaktan bir kız ile evlendiğini, dolayısıyla Çin kanun ve geleneklerine uygun hareket edilmesini söyledi. Buna rağmen bozkır geleneklerine uygun olarak yüzünü çizerek yüksek sesle ağladı. Neticede yüzünü çizen Ning-kuo Prenses Türk geleneklerine uygun normal yasını tuttu. Herhangi bir çocuğu olmadığı için ülkesi Çin'e dönmesine izin verildi. Çin imparatoru onun dönüşüne çok sevinmiş; bütün devlet adamları ve görevlilerine Ming Kapısı'nda prensesi karşılama töreninde bulunmaları için ferman çıkarmıştır. Uygur Kağanlığı'nı her yönden geliştiren, yükselten Bayan Çor Kağan 759 yılında ölünce yerine oğlu Bögü geçti. Bu kağan adına 759 yılında Moğolistan'ın Moğoltu Irmağı - Orgotu Dağı - Şine Us Gölü civarında bir yazıt dikilmiştir. Yazıtta Bayan Çor Kağan'ın zaferleri başarıları anlatılmaktadır.
Sayfa 55 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Uygurlar, askerî yardımlar bahanesiyle Çin topraklarında uzun gezilere çıkmışlar, yaptıkları seyahatlerle bu ülkenin zenginliğinin farkına varmışlardı. Bundan sonra Çin ülkesine daha büyük bir iştahla zenginliklere ulaşma hedefi olarak da bakacaklardır. Özellikle çok kıymetli olan ipek ve ipekli kumaşlar dikkatlerini çekiyordu. Kendilerinde fazlasıyla mevcut olan ata Çinlilerin ihtiyacını biliyorlardı. Neticede at götürüp ipek almaya başladılar. Bir ata karşılık 40 parça ipek talep ediyorlardı. Her yıl tekrarlanan bu alışveriş Çinlilerin dengesini bozmaya başladı. Çünkü Uygurların götürdüğü at sayısı Çinlilerin taleplerinin çok üstüne çıkıyordu. Karşılığında bol miktarda ipek sunulması da Çin halkının tepkisini çekiyordu. Çin sarayının ahırları at ile dolu iken daha fazla ata gerek yok diyorlardı. Bunun üzerine halkın tepkisini azaltmak isteyen imparator, Uygurların 10 bin atına karşılık 6 bin parça ipek ödeyerek dengeyi sağlamaya çalıştı. Uygurları tamamen reddetme imkânı yoktu. Ancak yaşadığı iç problemlerin çözülmesinde Uygur katkısı çok fazla idi. Ve içinde bulunduğu durum sebebiyle böyle bir yardım imkânını yok sayamazdı (758).
Sayfa 54 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
56 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.