Baba uzun zaman önce ölmüş, anne dul kalmış, 29 yaşında. Hayatı Güzeltepe’nin sokakların ibaret. Tek bildiklerimiz bunlar. İsmi bazen Erkan, bazen Mahmut kimi zamansa sessizlik, boşluk gibi bir şey. Hayatını sadece parklar etrafında çember çizmekten ibaret olduğunu sanan, yıllarını hapseden bu evden kurtulmak isteyen ve kendi yolunu izleyip uzun bir yürüyüşe çıkan bir hicretin hikayesi.
Kolay olmayacak bu yürüyüş elbette. İnsanın üzerine çöken karabasanlar, çantasından cüzdanına neyin varsa isteyen tekinsiz kahkahalar, kendi kendini köpeği olan Mahmutlar, isme değil numarana bakan polisler, çaresizliğini anlamaya çalışan doktor Selmalar, geveze hasta yakınları, jandarmalar, karakollar, halklar, dağlar.
Niye çıkmıştı ki bu yola? Niye hala sürüyordu? Aradığı hayat bu muydu