Vatikan'ın Zindanları

André Gide
"Andre Gide"in alıntılarının dünyada ve ülkemizde gördüğü büyük ilgi yeterince bilinir. Vatikan'ın zindanları, birbirinden şaşırtıcı olayları, birbirinden ilginç kişileriyle, bu anlatıların belki de en çekicisi, en sürükleyicisidir. Gide bu kitapta eski ile yeniyi, alaycılıkla şiirselliği benzersiz bir ustalıkla kaynaştırır... (Arka Kapak)
231 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

231 syf.
2/10 puan verdi
Çooookkk Sıkıcı
Okumayın. Eğer dar kapıyı beğenip yazarin diger kitaplarina goz diktiyseniz bu kitabi listeden cikarin. Sikilarak, bitsin diye çıpınarak okuyacaksanız o zindanları kitabı okurken yaşayacaksınız benden söylemesi.
Vatikan'ın Zindanları
Vatikan'ın ZindanlarıAndré Gide · Can Yayınları · 2017143 okunma
231 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Modernizm düşüncesinin etkileriyle birlikte gelenekselleşmiş, üstü kapatılmış, gerçek şekli gizlenmiş birtakım gerçekler ortaya çıkarılmıştır. Modernizm hareketleri Rönesans’la başlamış ve Ortaçağ’ın din merkezli düşüncesine ve bu düşüncenin etkilerine isyan etme, karşı koyma şeklinde kendini göstermiştir.
Vatikan'ın Zindanları
Vatikan'ın ZindanlarıAndré Gide · Can Yayınları · 2017143 okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
Yazarından okuduğum ikinci kitap. Katolik kilisesi tarafından kitapları yasaklanan Andre Gide’nin, bu kitabı yasaklanmayı ne kadar hak ediyor, bu sorgulanabilir bence. Zira eserin temelinde din tüccarlığı ve bireyin toplumdan farklı görünmek isteği altında yatan acımasız bir vurdumduymazlık. Din tüccarlığı demişken, eserde eleştirileri ve ironileri Müslümanlık için de pekala alabiliriz. Zira din konusundaki acımasızlık ve yobazlık bütün dinlerde geçerlidir. İnsanları ehlileştirmesi gereken yerde dinin yanlış insanların elinde nasıl bir sömürü aracına dönüştüğü bugün bile bilinen bir gerçektir. Diğer okuduğum kitabındaki gibi bu kitapta eşcinsellik yok. Belki bazı yerlerde kokusunu alabilir okur ama Kalpazanlar adlı kitabındaki gibi alenen ve bol bol dile getirildiği yok. Yazar bu eseri için, kısa bir yergi diye bir tanımlama yapmış. Evet kısa bir yergi olabilir ama nesiller boyunca insanlığın üzerine düşen bir kara bulut gibidir din tüccarlığı.
Vatikan Zindanları
Vatikan ZindanlarıAndré Gide · Kapra Yayıncılık · 2022143 okunma

Yazar Hakkında

André Gide
André GideYazar · 40 kitap
André Paul Guillaume Gide (22 Kasım 1869 Paris - 19 Şubat 1951 Paris) Fransız yazar. 1947 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi. Gide, 22 Kasım 1869 tarihinde Paris, Fransa`da dünyaya geldi. Babası Protestan ve köylü kökenli, annesi Katolikti. 8 yaşında Paris'te Alsace Okulu'na gönderildi. Sık sık hastalandığı için öğrenimi kesintiye uğradı. Gide henüz 11 yaşındayken (1880) Paris Üniversitesi`nde hukuk profesörü olan babasını kaybetti. Ailedeki kadınların etkisi ve annesinin katı otoritesi altında büyüdü. 1889'da okuldan mezun oldu. Yaşamını yazarak geçirmeye karar verdi.Yazı hayatına 1891’de 21 yaşındayken yayımladığı André Walter'in Günlükleri(Les Cahiers d'André Walter) ve Narsis Üstüne İnceleme ile başladı. Ama ikisi de başarısız bulundu. 1893'te Kuzey Afrika gezisine çıktı. Arap dünyasının tümüyle farklı değerleriyle tanıştı. Fransa'ya döndüğünde oradaki katı Victorya dönemi yaşantısının olumsuzluklarından rahatsız oldu. 1894'te tekrar Kuzey Afrika'ya gitti. Burada Oscar Wilde ve Lord Alfred Douglas'la tanıştı. Onların yüreklendirmesiyle baskı altında tuttuğu eşcinselliğini kabul etti. Annesi hastalanınca Fransa'ya döndü. 1895'te kuzeniyle evlendi. 1896`da Normandiya`da bir komüne belediye başkanı oldu. 1908`de bazı seçkin yazarlarla birlikte Nouvelle Revue Française adında bir edebiyat dergisi kurdu. 1916`da 16 yaşındaki Marc Allégret ile sevgili oldu. Marc Allegret ile eşcinsel ilişkisi ailesinde huzursuzluk yarattı. Eşi Gide'nin kendisine yazdığı mektupları yok etti. I. Dünya Savaşı yıllarında Kızılhaç ile gönüllü insani kuruluşlarda çalıştı. 1923'te ilk feministlerden ünlü Elizabeth van Byyselberghe ile olan yasak ilişkisinden tek çocuğu kızı Catherine doğdu. 1924 yılında Corydon adlı homoseksüelliği savunan bir kitap yayımladı, fakat eser ilk etapta kınandı. 1925'te Fransız Ekvator Afrikası'na gitti. Burada gördüklerinden de etkilendi. Dönüşünde sömürgeciliği eleştiren yazılar yazdı. 1925 yılında yayımladığı Kalpazanlar Gide`nin en önemli eserlerinden biri olarak görülür. 1926`da otobiyografik eser olan "Si le grain ne meurt"u yayımladı. Komünizme ilgi duydu. 1936'da büyük umutlarla gittiği Sovyetler Birliği'nden hayal kırıklığı ile döndü. 1938'de eşini kaybetti. II. Dünya Savaşı'nın başlamasından sonra 1942'de tekrar Kuzey Afrika'ya gitti. Savaşın sonuna kadar burada yaşadı. 1947'de Oxford Üniversitesi'nden "Edebiyat Doktoru" unvanı aldı. Aynı yıl Kasım ayında da Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi oldu. 19 Şubat 1951'de yaşamını yitirdi. Yaşamı boyunca toplumsal ve bireysel ahlakın en önemli ölçütünün, bireyin içtenliği ve kendisini tanıması olduğunu savundu. Edebi, siyasal ve toplumsal sorunlara karşı hoşgörülü bir tutum benimsedi. Genel ahlak anlayışının karşısında bireysel özgürlüklerin savunucusu oldu. Ama aynı zamanda 19'uncu Yüzyıl Fransız edebiyatının en önemli hümanist ve ahlakçı yazarı olarak tanındı. Düşüncelerindeki bütünlük ve soyluluk, üslubundaki arılık ve uyumla Fransız edebiyatının saygın isimleri arasında yer aldı. Katolik kilisesi André Gide'in eserlerini 1952 yılında Yasak kitaplar listesi'ne koymuştur.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.