]ack London'un yapıtlannda, insanlardaki ilkel içgüdü, ana konu olarak sürekli yer alır. Kaha kuvvetin önemi durmadan zihnini kurcalar.
"Makamuk, tomruk hazırlamada kullanılan geniş ağızlı baltayı kaldırdı. Parlak çelik, soğuk havada şimşek gibi çaktı. Çok kısa bir süre sonra, göz açıp kapayana kadar, bir an Makamuk'un başının üstünde durakladı. Sonra aniden Subienkow'un ense köküne indi. Eti ve kemiği yannış geçmiş, en altta duran kütüğe derinlemesine saplanmıştı. Şaşkınlıktan donakalan vahşiler, kellenin, oluk oluk kan fışkıran vücuttan yaklaşık bir metre ileriye fırladığını gördüler. Herkes susmuştu, şaşırmıştı. Kürk hırsızı onlara iyi bir oyun oynamıştı."
Jack London'un sevilen bir yazar olması, öykülerinde kabalığı, bayağılığı okuru sarsacak, tüyleri ürpertecek şekilde işlemesinden ileri gelir. Kendi kendini yetiştirmiş bir insan olarak kapitalist toplumu ve hu sistemin yol açtığı sefaleti ortaya koymaktan da geri kalmadı.
(Arka Kapak)