Sen bir şeyi tüm benliginle kiskanmanin ne kadar acı verdiğini bilemezsin. Ayakkabı, elbise ve yemek yokluğundan sadece öfke duyuyordum ya da hircinca utanıyordum. Portakal yemeyi çok istedim ama Angela' dan bir dilim kabul etmektense bogulurum daha iyiydi. Angela'nin odasındaki masal resimlerini, kütüphanesini hiçbirini kiskanmiyordum, beni sadece yavru ceylan ilgilendiriyordu.
.
Kitaptan küçük bir kesit ama bu kesit bize baş karakterimizin ne kadar içi hincla dolu birisi olmasıni anlamamıza yeter. Öyle bir hinc, öyle bir öfke, kıskançlık ki. Bir insanda ki, bu insan çok zeki ve alımlı birisi, bütün bu olumsuz durumlarin hepsini kendinde toplasın. Bunu da hayatının her anına taşısın. Magda Szabo nün anlatimiyla kitap boyu bunalım bunalım yaşadık adeta. Zorluklarla baş etme çabası bir yanda, bir yanda da nefsani istekler. Bir yanda sahip olamadiklarin, bir yanda sahip olanlarla yanyana durup iç gecirmeler. Yaşanılan dönemde ki savaş da cabası.
.
Güzel bir okuma süreci oldu benim açımdan, kitabı da beğendim. Okumayı düşünenlere tavsiyem sindire sindire okumanız. Çünkü içsel monologlar halinde yazilmis bir kitap. Bazen kimle konuşuyor bu kız diyebilirsiniz.