Lilly ve onun hayatta kalan grubu sadece bir anlığına, daha iyi bir gelecek inşa edebileceklerini düşünürler. Bunda ne gibi bir sorun olabilir ki? Hemen harekete geçip diğer küçük yerleşimlerle bir araya gelerek devasa bir projeye başlarlar: Woodbury ve Atlanta arasındaki demiryolunu yeniden döşeyeceklerdir. Güvenli bir seyahat bu yeni postapokaliptik çağda ticaretin, gelişmenin ve demokrasinin yeniden başlamasını sağlayabilecektir. Ancak yeni bir gelişme Lilly ve grubunun hayallerini bir anda suya düşürür.
Şimdi bariyerler alev almıştır. Tüm yetişkinler öldürülmüş, çocuklar kaçırılmıştır. Ama neden? O masum insanlar neden böyle rasgele ve kışkırtıcı bir saldırıya uğramıştır? Lilly Caul ve arkadaşları bir tahminde bulunup hemen bu ürpertici soruların yanıtlarını bulmak ve çocukları kurtarmak için tehlikeli bir plan yaparlar. Fakat bu karanlık yolculuğun onları kâbus gibi bir tuzağa ve cehennemin tam ortasına sürükleyeceğinin farkında değildirler. Ve her zaman olduğu gibi Yürüyen Ölüler dünyasındaki aylaklar, aslında Lilly’nin problemlerinin en küçüğü olduklarını bir kez daha kanıtlayacaktır. Çünkü asıl düşman insanlıklarının ardına sakladıkları büyük sırla birlikte en derin karanlıklarda onları beklemektedir.
