Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
KOŞ–MA Koşup duruyor içimde Yıllar yılı bir çocuk Dağ, bayır, ova, uçurum Bilmeden nereye yolculuk Koşuyor düşe kalka Su boyları, kızgın asfalt, patika Tam yaklaştım derken ufka Bakıyor, önünde yeni bir ufuk Koşuyor durup dinlenmeden Bozkır, çöl, çalı, diken Kan sızıyor her yerinden Ve yorgunluk, yorgunluk, yorgunluk Koşma İsmail, dön geriye Koştuğun sonun aslında ölesiye Bekliyor varış yerinde ödül diye Seni simsiyah bir boşluk
Sayfa 276
Ova yolculuğu Domokos'un görmeyi beklediği sonbahar görüntüsünü sunmadı. Ona göre her mevsim belli bir resim tekniğiyle uyuşuyordu: Kış kömürkalemle yapılmış bir eskiz, ilkbahar suluboya, yaz yağlıboya resim, sonbaharsa bir asit baskı ya da gravürdü. Oysa gözlerinin önünden geçip giden sonbahar yaza özgü fırça dokunuşlarıyla canlandırılmış bir yağlı boya tabloydu: Masmavi bir gök, yapraklı ağaçlar, inadına yeşil bitki örtüsü, yol yol sürülmüş kahverengi tarlalar, güneş parçalarını andıran balkabakları ve arabanın camlarına vuran kızgın güneş.
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
Meksika ovası; kurak, çorak, sessiz ve acımasızdır. Bu ovada güneşin altındayken yanıbaşınızda sürekli bir refakatçiniz vardır. Ölüm. Ayrıca sizi etraflıca saran biri de Gerçeklik vardır ve bu Gerçeklik kabul etmekten uzak duramayacağınız yaşamlar sunar size. Rulfo'nun Kızgın Ova'sı da bu gerçeklik ve ölüm ile doludur. Eline bir fotoğraf makinesi ya da kamera alıp bu kızgın ovayı dolaşmıştır Rulfo. Doğal çevreyi kitabına olduğu gibi yansıtmakla kalmamış, karakterlerini de bu ovada kaçınılmaz yaşam biçimlerini kabul etmiş bir şekilde yaratmıştır. Kitabın içindeki öykülerdeki karakterlerin ruhsal ve duygusal yapıları sözlere dökülürken karşınızdalarmış gibi hissedersiniz. Onlar birer karakter değil, canlı ve bize bir şeyleri dert yanan, şikayet eden, yalvaran, umut eden kişiler olarak görünür. Kitaptaki öykülerin ana teması Ölüm gibi algılanır. Çünkü intikam peşinde koşan, eşkıyalık yapan, başkaldıran, soygunlar düzenleyen karakterlerle karşılaşırız. Her eylemin içinde ya da sonunda ölümle karşılaşabiliyoruz. Öyküler iç monologlar ve söyleşimlerle çevirilidir. Anlatım o kadar sade ve doğaldır ki yazarın yarattığı karakterler, yaşam çevrelerini olduğu gibi yansıtırlar. Cehalet, hırs, öfke doludurlar ve anlatımları süsten, kinayeden uzaktır. Halk baş karakterdir öykülerde. Meksika devrimi ve sonrası dönemleri öykülere taşıyan yazarlardan Mariano Azuela ile beraber, öykükere kara mizahı da ekleyen en etkili yazardır bence Juan Rulfo. Ona ün kazandıran romanı Pedro Paramo ile sınırlı kalınmaması hatta adı geçmiş olan Azuela'nın da okunması tavsiyemdir.
Kızgın Ova
Kızgın OvaJuan Rulfo · Can Yayınları · 1982292 okunma
150 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Juan Rulfo ve Pedro Paramo
Juan Rulfo 1917 Meksika doğumlu bir yazar. Meksika devrimi (1910-1920)onun çocukluğuna denk geliyor. 6 yaşında annesi 10 yaşında ise babası öldürülüyor. Dolayısı ile cocuklugu iç savaşın ve sancılı devrimin şahidi oluyor. Yazıları bu acılarla yoğrulmuş. Yazarın toplam 3 kitabı var. Birincisi Ova Alev Alev ya da Kızgın Ova isimli öykü kitabı.
Pedro Paramo
Pedro ParamoJuan Rulfo · Doğan Kitap · 20191,266 okunma
Rahmet bizi görmez, "Kızgın güneşten ova yanıp kavruldu." diye yakınır, yağmur duasına koşarız. Çok yağar, yağışa yön veremez; "Selde boğulduk!" feryadıyla dört bir yanı inletiriz... Kış gününün enfes manzarası kar görüntüsü tek kelimeyle "Beyaz afettir" sözlüğümüzde. Yağmaz da yaz günü susuz kalırsak, "Kör olası, koca kış hiç kar düşmedi ki!" dir, vebalin adı!..
Sayfa 230
Çiftliklerde yaşayanlar köylere iniyorlar, köylerde yaşayanlar kentlere gidiyorlardı. Kentlerde insanlar arasında kayıplara karışıyorlar, hiç oluyorlardı.
Reklam
“Tepe sarptır ve dibi görünmeyen yarıklarla çevrilidir. Luvina’da insanların düşlerinin bu yarıklardan çıkıp geldiği söylenir..”
75 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.