İnsanın gözleri öyle kelimelerkonuşur ki; dil onları telaffuz edemez Kızılderili Atasözü
Sayfa 117 - YakamozKitabı okudu
Koparılan çiçekler
Ömrümde bu kadar fena olduğumu hatırlamıyorum. Sonra kızılderilinin göbeğine nişan aldım. Çünkü, bir kızılderiliyi başka bir yerinden vuramazsın... Ve... Sonra... Dumba, yere düştü, iki kat olup sırttan aşağı yuvarlandı. Sonra sırta çıktık. İriyarı bir adam değilmiş. Oysa, bizim gözümüze o kadar kocaman görünmüştü ki... Sırtının her yanı paramparça olmuştu. Ufak tefek bir adam. Siz hiç erkek sülün gördünüz mü; tüyleri dimdik ve güzeldir. Her tüyün üstünde bir şekil ve bir boya vardır. Gözleri bile güzel bir renge boyanmıştır. Ve sonra, bomm!.. Adamcağızı tutup kaldırıyorsunuz... Kan içinde, büzülmüş. Ve sen, senden daha iyi olan bir şeyi yok etmişsindir... Ve onu yok etmek seni sevindirmez, çünkü sen böylece, kendi içindeki bir şeyi de yok etmişsindir, artık onu yerine koyamazsın.
.mobi (%71)
Reklam
Insanların gözleri öyle kelimelerle konuşur ki,dil onları telaffuz edemez.
gördüm kuşağımın en iyi beyinlerinin çılgınlıkla yıkıldığını, histerik çıplaklıkla açlıktan geberdiğini, zenci sokakların şafağında gördüm onları bozuk kafalarıyla mal ararken, gecenin makinesinde yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için yanıp tutuşan melek kafalı hipsterler, yoksulluk ve paçavralar ve sahte gözlerle şehirlerin üstünde
Kolomb'un Kızılderililer hakkındaki görüşleri.
Bu insanlar öyle uysal, öyle barış severler ki, yeryüzünde bunlardan daha iyi bir ulus bulunmadığına ant içerim . Elli adamla bu halkın hepsini boyunduruk altına alabilir ve onlara her istediğimizi yaptırabiliriz. Ellerinde ne varsa, önerdiğimiz herhangi bir ıvır zıvır karşılığında veriyorlar, karşılık olarak kırık çanak ya da cam parçalarını bile kabul ediyorlar... Onlara ne verirsek, asla azımsamadan, derhal ellerindeki her şeyi veriyorlar. Başkalarının malında hiç gözleri yok. Altında veriyorlar bu kabağıda..
Apollo 11 astronotları Ay'a seyahat etmeden önceki aylarda ABD'nin batısında Ay' a benzeyen ıssız bir çölde eğitim gördüler. Bu alan pek çok Kızılderili topluluğa ev sahipliği yapıyordu. Bir yerliyle astronotlar arasında geçen bir diyaloğa dair şöyle bir hikaye vardır:  Birgün eğitim esnasında astronotlar yaşlı bir Kızılderili ile karşılaşırlar. Adam orada ne yaptıklarını sorar. Astronotlar kısa süre içinde Ay'a yapılacak bir araştırma seyahatinin parçası olduklarını söylerler. Yaşlı adam bunu duyunca bir an sessiz kalır,sonra astronotlarin kendisine bir iyilik yapmasını ister.  Astronotlar "Ne istiyorsunuz" diye sorar.  Yaşlı adam, "Kabilemdeki insanlar Ay'da kutsal ruhların yaşadığına inanır. Onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyecektim."  Astronotlar "Mesaj nedir?" diye sorar.  Adam kendi dilinde bişeyler mırıldanir ve sonra da astronotlara bunu ezberleyene kadar tekrar etmelerini söyler.  Astronotlar "Bu ne demek?" diye sorar.  Adam "bunu size söyleyemem. Sadece kabilem ile ay ruhlarının bileceği bir sır," der.  Üsse geri döndükten sonra astronotlar uzun uğraşlardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulur ve ondan mesajı tecrübe etmelerini isterler. Ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalar ile gülmeye başlar. Nihayet sakinleşince, astronotlarin dikkatle ezberledikleri sözlerin "Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın. Topraklarınızı çalmaya geldiler." olduğunu söyler.
Sayfa 284Kitabı okudu
Reklam
207 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.