Tavsiye üzerine aldığım ve 6-7 aydır okumayı ertelediğim bir kitap. Yazarın üslubundan mıdır yoksa çeviri hatasından mı kaynaklı anlayamadığım şekilde cümleleri oldukça basit ve hatalı buldum. İlk başta üslubunu yadırgasam da içerik bakımından sayfalar ilerledikçe git gide bağlanmama vesile oldu. Öksüz ve yetim kalan 5 yaşındaki çocuğun gözünden, kızılderili Büyükbaba ve Büyükanne tarafından doğa şartlarında yetiştirilişi anlatılıyor. Dönemde işleyen sisteme farklı noktadan bakarak oldukça gerçekçi eleştirilerde bulunulmuş, özellikle Büyükbabanın özlü sözleri altı çizilesi.
İnsanlar doğayla iç içe yaşayarak sivrilikleri törpüleniyor, törpülenme seçeneği bulunmayanların ölümüne sebep oluyor. Fakat günümüzde sistem tüm insanları barındırmayı amaçladığından, birlikte olmanın gerektirdiği problemlerin ortaya çıkmasına olanak sağlıyor. Sonra sistem zapt edemez hale gelip gaddarlaşıyor. Sonuç insanların kafalarında dahi barındırdığı küçük cehennnemler birliktelikle oluşan büyük cehennemler...
Hazırakonmuşluk ilkelliğimizin göstergesi değil midir ?
Bülbülü Öldürmek kitabını sevdiyseniz bu kitabı da seveceğinizden eminim. Keyifle okumanızı dilerim.
"..Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Sana uymayabilirim. Yanımda yürü ki böylece seni görebileyim, böylece ikimiz eşit oluruz.."
Ute Boyu
"..Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatin dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır.."
Mohawk Boyu
Bilmiyorum, hiçbir şey bilmiyorum, işte bu beni tüketen şey. Hiçbir fikrim yok…
• Bay Rogers
Bay Rogers’ın bu sözleri kitabı bitirene dek beynimde dolaşan sözler oldu. Çünkü öyle müthiş bir kurgu vardı ki tahmin yürütmek imkansız hale geliyordu.
Agatha Christie yani polisiye romanlarının kraliçesi ; yine muazzam bir eserle karşımıza
İngilizler Afrika'da siyahlara ve Boerlere karşı savaşırken, İç Savaş'tan yeni çıkan Amerikalılar, Batı'da geçerli olan sınırı ortadan
kaldıran ve Birleşik Devletler tarafından yönetilen tüm bölgeye "uygarlık" getiren "yerli sorunu"nu çözdüler. General Philip Sheridan'ın unutulmaz, "gördüğüm yegane iyi Kızılderili ölü Kızılderili'dir" sözleri, Batı'daki "kolluk eylemleri"nde görevlendirilenlerin çoğunun tavrını özetlemektedir.