Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Narya'ya Mektup
Kızıma mektup : " Sevgili kızım, içimdeki sokakları ayak parmaklarının ucunaki pembeliğe boyadım. Toprak evlerin damlarını hırpalayan bahar yağmurları gibi yine sana dökülüyorum. Biliyorum, özlemine sancıyan kalbimin mırıltılarının karşılığı yoktur. Yine de yazmak istiyorum. Lügatta karşılığını bulmayan kelimelerle sana özlemimi haykırmak istiyorum. Yine biliyorum, içimdeki belirsizliğe topladığım öksüz kelimlerin de hiçbir faydası olmayacak. Bu kadar imkansızlığa rağmen özlemine ıslanan gönlümü az da olsa sana haykırarak yamalamalıyım. Sevgili kızım, seni çok özledim. Hayır, seni göresim geldi. Evet, seni çok göresim geldi. Biliyor musun? Seni dün rüyamda gördüm. Pembe ayak parmaklarının uçuyla bana koşuyordun. Dalgalanan siyah saçlarının ucundaki kumrallık evreni kesiyor, koşuşturan ayaklarına uyarak omuzlarında dans ediyordu. Bide gülümsemen vardı. O sadece evreni değil, beni de kesiyordu. Mavi gözlerinin altında toplanan, çocukluğumun pamuk şeklerine benzeyen yanaklarının pembeliği az önceki yağmur gibiydi. Hırpalıyordu göğsümdeki özlemini. Bana tam sarılmışken rüyamın burada bitmesine ne demeli ? Kokunu içime çekmedim, işte buna yanıyorum. Acaba ne renk kokuyordun ? Gerçi bunun da bir karşılığı yok. Sevgili kızım, yine hiçbir karşılık bulmayan kelimelerimle sana mırıldadım. Mırıltılarım bitti. Şimdi sadece dua ediyorum. Bir kez daha rüyama gel. Bir kez daha gel... Seni göresim geldi, Seni çok göresim geldi."🍁 Baban....
140 syf.
·
Puan vermedi
Plan yapmadan okuduğum, kitapçı gezerken rastgelip aldığım, yani tesadüf eseri yazarıyla tanıştığım ve sonra çok sevdiğim kitaplar var. 100'lük Ülkeden Mektuplar da onlardan biri oldu. Uzun zamandır kitapçı kitapçı dolaşamıyorum. Bu kitap da sahaftan verdiğim siparişimde, görüp bir anda sepetime eklediğim bir kitaptı. Düşünmeden aldım, ne zaman
100'lük Ülkeden Mektuplar
100'lük Ülkeden MektuplarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 199626 okunma
Reklam
- Neden bu saatte kadar uyumadın? + Kızıma mektup yazıyordum. Özlem ❤️
Kızıma, Narya'ya Mektup:
" Merhaba sevgili Narya, Bugün de seni düşünerek uyandım. Dün seni düşünerek uyuduğum gibi. Ruhumdaki huzurun bir tarifi olamaz. Eğer tarifini yapmaya kalksam, bütün dünya mışıl mışıl derin bir uykuya dalar. O yüzden kimselere anlatmıyorum, seni ne kadar ince beklediğimi. Yataktan kalkıp pencereye doğru yürüdüm. Dışarıya baktım. Islanmış sokaklar gün ışığıyla kurulamaya çalışıyordu. Dün gece yağan yağmurun izleri karşı sokağın dizinde hala sessizce uyuyordu. Uyuyan yağmur birikintinsinin sessizliğine bir kez daha baktım. Sonra bir of çektim. Bu of bir sitem değildi. Dışardaki birikitiyi sahibesine bırakarak yatağa dödüm. Sırtüstü uzanıp boş tavana baktım. Seni düşündüm. Kokunu, gülümsemeni, kirpiklerini ve saçlarını düşündüm. Bir an on beş yaşıma, hayatıma düştüğün ilk geceyi hatırladım. O an iyi hatırlıyorum, dudağıma tatlı bir tebessüm konmuştu. Şöyle demiştim kendi kendime ; benim adım Narya. Evet sevgili bebeğim, seni çok özledim. Elbet bir gün sevgili Narya, elbet bir gün. Özlemle..."
Kızıma Mektuplar
Eğer bir değişiklik yapamıyorsan,düşünce şeklini değiştir.
Sayfa 8 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Yuva
Yuva denen şey,bir çocuğun yaşayan tek gerçek sakini olduğu gençlik bölgesidir.Anne-babalar,kardeşler ve komşular gelip giden ve bölgedeki tek hak sahibi vatandaş olan çocuğun içinde ve etrafında akıl sır ermez tuhaf şeyler yapan hayaletlerdir.
Sayfa 14 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İyi bir kitabın az okunması beni her zaman üzmüştür.Bu kitap da onlardan biri.1913'lü yıllara göre yazarın hayal gücü ve zekası takdire şayan, hayran kaldım.Konunun başlangıç şekli, kurduğu şehir düzeni ve verilmeye çalışılan hakikatler.Kitapta anlatılan şehir düzeni bana; İslamiyet'in istediği yaşam şeklini ve Sezai Karakoç'un
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin Amentüsü
'ndeki Diriliş Sitesini hatırlattı. Hayal edin herkes işini hakkıyla yapıyor, kimse birbirini incitmiyor; herhangi bir görevliden yardım istediğinizde yorgunluktan bezmiş bir şekilde asık suratla değilde güle oynaya size yardımcı oluyor.Her şey son teknoloji ama bunu hep yararlı işlerde, insanlara faydalı bir şekilde kullanıyorlar ve daha iyiye nasıl evrilebiliriz bunun yollarını arıyorlar. Yazar 1913 yılında aslında bugünkü bir çok şeyi hayal etmiş, belki teknoloji olarak ulaşılmış ama insanlık olarak (maalesef) aynı seviyeye ulaşamamış durumdayız.Hani bazen olur ya gelecekteki kızıma/oğluma diye mektup yazar anne-babalar.Yazarımız da hem hayalini nakşetmiş kitaba hem de bizlere mektup bırakmış gibi.Ülkenin en zor zamanlarında yazarın hissettiklerini okumak biraz içimi burktu. En çok hoşuma giden nokta ise boş boş gezen kimse yok.Nargile salonları, kahvehaneler hak getire.Ne güzel :) Umarım kıymeti anlaşılır da daha çok okunur.Bu kadar az okunmayı hak etmiyor.Can yayınları da katletmeden çok güzel sadeleştirmiş.Okuyun, okutun ve hatta milli eğitim liseler için tavsiye listesine alsa; gençlerimiz bir deden mektup kabul edip, daha iyiye daha güzele çalışıp, çabalasa...
Rüyada Terakki ve Medeniyet-i İslamiyeyi Rüyet
Rüyada Terakki ve Medeniyet-i İslamiyeyi RüyetMolla Davudzade Mustafa Nâzım Erzurumî · Can Yayınları · 202163 okunma
426 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar kitapsevenherkes ailesi bugün size bir gurbet hikayesi ile geldim sevgili yazarımız @as_bul_ Bülent Kusalan 'ın kaleminden kendi hayat hikayesini konu aldığı Bir Kanada Romanı adlı eserini yorumlayacağım. Önsözünde oğluma kızıma bir hatıra bırakmak amacıyla yazma serüvenine başladığını söyleyen Bülent bey sonunda böyle bir kitap
Bir Kanada Romanı
Bir Kanada RomanıBülent Kuşalan · Perseus Yayınevi · 20238 okunma
Narya'ya :
" Biraz Şakiro dinledim, kızımı özledim. Onunla gelecekte nasıl olacağımızı, bu dünyanın sahteliğine karşı nasıl dik duracağımızı, kızımın annesini yani eşitimi ne zaman bulacağımı, annemin mavi gözlerini, babamın sessizliğini düşündüm. Elimi kızıma mektup yazdığım deftere uzattım. Kızım dedim, kızım dedim... Ağladım... "🍁
Kızıma mektup.
Baban benim...Çocukluktan çıkıp yetişkinliğe adım atmak için benimle ve annenle çatışman kaçınılmazdı.Sen zaman zaman benden zaman zaman da annenden uzaklaşarak büyüdün.Seni anlayarak ve seni özgür bırakarak senin olgunluğa ve genç kızlığa geçişini hep seyrettim.Anne çocuk ilişkisine benzemez baba kız ilişkisi.Anne çocuk ilişkisi ikisini kapatan bir dairedir.Oysa baba bu dairenin dışında kalır,benim de zaman zaman dışında kadlığım gibi.O yüzden çocukla babanın birbirlerine yürümeleri gerekir.Çocuk tökezler baba ağırdan alır.Çocuk da baba da yürümenin acemesidir.Vakit alır bazen.Ama kız çocukları aşar bu engeli.Bir koşuda kendilerini atarlar babalarının şevkat dolu kucaklarına.Anneyle kurulmuş iyi bir ilişkinin insanın iç dünyasını zenginleştirdiğine inanır senin bu şiko baban.Babayla kurulmuş iyi bir ilişki ise dünya ile kurulmuş sağlam ilişkiler demektir.Seni her zaman kucaklayacak bir annen ve seni her zaman kucaklayacak bir baban var bunu hiç bir zaman unutma .Ben bu kadar dert ve sıkıntılarıma rağmen ayakta kalmaya ve sana hiç bir şekilde yansıtmamaya çalışıyorum.Huzursuzluktan uzak,kaygılarını dışarı vurmayan bir baba .Bir çocuk daha ne ister.Babasının kızları ve babasız kızlar iki ayrı ülke ve iki ayrı çoğrafya gibidirler.Birinciler altan alta neredeyse bilinçdışı dinamiklerle seçikleri erkeğin babanın yerini almasını ister,ikinciler sevdikleri erkeğin aynı zamanda baba olmasını isterler.İkiside imkansızın peşindeler.Benim kızım akıllı ve babasının biricik kızıdır.Öpüyorum o güzel biricik genç kızımı. 14/07/2010
85 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.