Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eşim hayatta mektup yazmayı sevmez ve o mektubunda aynen şunu diyor: "Ben, Avrupa'yı hoplattım, Türkiye'yi hoplatacak gücüm var fakat o kadar yalnız hissediyorum ki kendimi" diyor. Küçük kızıma hitaben yazmış bunu. Çevrem çok kalabalık, ama ben yalnızım diyor...
Sayfa 270Kitabı okudu
‘Kızıma Şiir’in yazılış hikâyesi
“Otuz iki yaşındaydım ve bir bebek bekliyordum. Ertesi gün gazetedeki köşemde yayımlanacak yazımı yazmam gerekiyor ama olmuyor. Yazıyı bırakıyorum bir kenara.. Mutfak masasına oturup bambaşka bir şey yazıyorum. Ertesi gün arkadaşlarım Metin ve Eda Özülkü’ye okutuyorum yazdığımı. Eda göğsüne basıyor beni. Metin piyanoya oturuyor hemen. İkisi de ağlıyor. Kariyerimin en sevilen işlerinden biri olan ‘Kızıma Şiir’ albümü o akşam doğuyor…”
Reklam
Porgy ve Bess
Karamsar olmakta ısrar etsem bile,her günün bir yarını vardır.Bugün çok şanslıyım.
Sayfa 75 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Ulusal Ruh
Birisi politikacılara,küfür çamuru içine gömülmeye devam ettikleri takdirde,yollarına yalnız devam etmeleri gerektiğini söylemeli.
Sayfa 132 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Yuva
Yuva denen şey,bir çocuğun yaşayan tek gerçek sakini olduğu gençlik bölgesidir.Anne-babalar,kardeşler ve komşular gelip giden ve bölgedeki tek hak sahibi vatandaş olan çocuğun içinde ve etrafında akıl sır ermez tuhaf şeyler yapan hayaletlerdir.
Sayfa 14 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Kızıma Mektuplar
Eğer bir değişiklik yapamıyorsan,düşünce şeklini değiştir.
Sayfa 8 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Kızıma Mektuplar
Birinin bulutundaki gökkuşağı olmaya çalış.
Sayfa 8 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Gözyaşlarını asla kişisel çıkarın için dökme....!
"Sevgili kızım, eğer gözyaşı dökeceksen,aşk için dök,hüzün için dök,mutluluk için dök,barış için dök,sevgi için dök ama asla yukarıda bahsettiğim gibi kişisel çıkarın için dökme."
Jarank YayıneviKitabı okudu
"Birkaç dize" Siyah beyaz olsa da hayat heyacanlıydık, Kandil'de,Paskalya'da,Hamursuz'da, Sonra ayırdılar bizi birbirimizden, İnsafsızca ve düşman ederek....
Jarank YayıneviKitabı okudu
"Mücadelede ruhunu yitirme..." Bak bu sözümü sakın unutma: "Kadere razı olmak,Tanrı'nın bize verdiği mücadele ruhunu inkar etmektir." Bu yüzden sakın mücadele ruhunu yitirme.
Jarank YayıneviKitabı okudu
Reklam
Sivrihisar yolunda en büyük köy Mülk'tü. Anadolu'da böyle bir köyün bulunduğunu aklımdan geçirmezdim. Bağları, bahçeleri, iki üç katlı taş yapıları vardı. Bu sefer orası dinamitle yıkılmıştı. Kadınlar yıkıntılar arasında, hasta çocuklarla dolaşıyorlardı. Bazıları da tarlalardaki yatmış ekinlerin arasından bir şeyler çıkarıp çocuklarının karınlarını doyurmaya çalışıyorlardı. Yunanlılar en fazla burasını yakıp yıkmışlar, yaşama araçlarını ortadan kaldırmışlardı. Ne kimsenin başında bir dam, ne hayvan, ne yiyecek kalmıştı. Kerem Dede'nin karısı Fatma Nine ile konuştum. —Ah, evlâdım, dedi. Ne oturup da yazı yazıyorsun. Boğazları kesilmiş bir halk için yazı neye yarar? Bu köyün üç bin sığır ve koyunu vardı. Şimdi yaralı kocamla kızıma yedirecek yumurta bile bulamıyorum. Bir tek tavuk kalmadı. Tuz bile yok. Yaprakları, otları kaynatıp yerken insan içine bir parça tuz koyabilse
Sayfa 255 - İSTİKLÂL SAVAŞI HATIRALARI, Can Sanat Yayınları, 6. Basım Mayıs 2011, [ISBN: 9789-975-07-0891-6]Kitabı okudu
- Mektubumu attım abla. - Ne zaman? - Biraz önce attım ama gitmedi. - Nereye attın? - Abime attım. - Nasıl yani? - Bayağı attım, rüzgarla önce gidiyordu sonra yere düştü. Ev halkı balkonda gülerek bana baktı. Ablam: - Böyle mi attın diyerek karnını tuta tuta güldü. Babam: - Gülmeyin kızıma, gel ben sana anlatayım ( mektup nasıl atılır :) - Bak yavrum mektup öyle atılmaz. - Ya nasıl ? - Postane diye bir yer var benim çalıştığım daire gibi düşün. Orada çalışan posta görevlisi amcalar var. Biz mektubu oraya götürünce onlarda o mektupları şehirlere göre ayırıp kutulara koyuyorlar, sonrada o şehirlere giden posta arabalarına yüklüyorlar. Giden mektuplar üzerindeki adreslere göre postacı amcalar tarafından kişilere ulaştırılır. Hayret dolu gözlerle babama baktım.
Sayfa 116Kitabı okudu
Kızıma mektup
O kadar güçlü olmalıyım ki sevdiklerimi, Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı ve Filistin'i onların şerlerinden koruyabilirim
Sayfa 31
Akdeniz'in gidişinden sonra kızımla ilgili fotoğraf, belge, mektup ve anıları bir araya topladığım bir dosya açmıştım. Ona bir süre mektuplar yazmış, bizi ansızın bırakıp gittikten sonra neler yaşadığımızı anlatmaya çalışmıştım. Bazısı kısa, bazısı uzun mektuplar. Suskunluğa yazgılı oldukları için sahibine ulaşmayan, boşluğa konuştuğum, kalbimden söküp çıkardığım boşuna sözcüklerle dolu satırlar. Yazarken avunuyordum çünkü onu yanımda hissediyordum. Kızıma seslenir göründüğüm ama aslında aklımı korumaya çabalarken içimin sızısını kendime döktüğüm günlüklerdi bunlar.
KIRMIZI GÜRGENLER O sabah Sherlock Holmes Daily Telegraph’ın küçük ilânlarını okuduktan sonra: —Sanat sanat içindir prensibini kabul etmiş olanlar, basit, önemsiz şeylerden zevk alırlar dedi. Bu hakikati kavradığınıza şüphem yok Watson. Benim büyük rol oynadığım heyecanlı davaları bir tarafa bırakıp, basit ve ehemmiyetsiz sayılacak hadiseleri
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.