Kızıma mektup
Bir kadın için baba,hayatın ilk ve en önemli erkeğidir.Dünyanın öbür yarısıyla buluşmasında en güvencesidir.Babasının şımartıp,kolladığı kızlar, babalarının şımartmadığı zayıf kaldığı,şiddet gösterdiği yada yittiği kızlara göre hayatta her şeyde daha avantajlı olurlar.O ilk erkeğin niteliği ,o kadının yeryüzündeki güç,kuvvet,sevgi ve güven kavramlarıyla da nasıl buluşacağını belirler.Baba eksikse o buluşma ya yanlış olur,ya da hiç buluşulmaz.Baba yitimi derin bir yara açar ve öbür yarıyla bağ kopar,köprü tarumar olur.Ben de bu anlamda sevgili kızıma diyorum ki annenle konuşamadığın ne varsa bana babana rahatlıkla her şeyini anlatabilirsin.Çekinmeden eteğindeki taşları gönül rahatlığıyla babanla dertleşebilirsin bunu sakın unutma olur mu yavrum? 03/05/2008 İstanbul
Kızıma mektup.
Baban benim...Çocukluktan çıkıp yetişkinliğe adım atmak için benimle ve annenle çatışman kaçınılmazdı.Sen zaman zaman benden zaman zaman da annenden uzaklaşarak büyüdün.Seni anlayarak ve seni özgür bırakarak senin olgunluğa ve genç kızlığa geçişini hep seyrettim.Anne çocuk ilişkisine benzemez baba kız ilişkisi.Anne çocuk ilişkisi ikisini kapatan bir dairedir.Oysa baba bu dairenin dışında kalır,benim de zaman zaman dışında kadlığım gibi.O yüzden çocukla babanın birbirlerine yürümeleri gerekir.Çocuk tökezler baba ağırdan alır.Çocuk da baba da yürümenin acemesidir.Vakit alır bazen.Ama kız çocukları aşar bu engeli.Bir koşuda kendilerini atarlar babalarının şevkat dolu kucaklarına.Anneyle kurulmuş iyi bir ilişkinin insanın iç dünyasını zenginleştirdiğine inanır senin bu şiko baban.Babayla kurulmuş iyi bir ilişki ise dünya ile kurulmuş sağlam ilişkiler demektir.Seni her zaman kucaklayacak bir annen ve seni her zaman kucaklayacak bir baban var bunu hiç bir zaman unutma .Ben bu kadar dert ve sıkıntılarıma rağmen ayakta kalmaya ve sana hiç bir şekilde yansıtmamaya çalışıyorum.Huzursuzluktan uzak,kaygılarını dışarı vurmayan bir baba .Bir çocuk daha ne ister.Babasının kızları ve babasız kızlar iki ayrı ülke ve iki ayrı çoğrafya gibidirler.Birinciler altan alta neredeyse bilinçdışı dinamiklerle seçikleri erkeğin babanın yerini almasını ister,ikinciler sevdikleri erkeğin aynı zamanda baba olmasını isterler.İkiside imkansızın peşindeler.Benim kızım akıllı ve babasının biricik kızıdır.Öpüyorum o güzel biricik genç kızımı.
14/07/2010
Kızıma mektup.
Babamdan neler öğrendim?Ben babamdan bana uçurtma yapmasını öğretmesini isterdim.Kolay iş değildir bilirim,emek ister,özen ister,dikkat ister ya ne bileyim rastgele sopalarla uçurtma yapılmaz .Bir matematiği vardır o işin herhangi bir kağıtta kullanılmaz.Ben babamdan sapan yapmayı öğrenmek isterdim.Hani Y şeklinde olur,ucuna da bir lastiği bulunur.Taş takarsın arasına, gerersin ve fırlatırsın uzağa.Ne bileyim yavrum,kızım babam bana ne uçurtma yapmayı,ne sapan yapmayı,ne de suda taş kaydırmayı ,ne bisiklete binmeyi,ne de yüzme öğretmedi.Babam öldü gitti nur içinde yatsın.Babamdan ne mi öğrendim bunca zaman sonra.?Şunu öğrendim onu yeterince tanımadığımı !Aslında babası bile olsa bir insanın bir insanı çözmesinin mümkün olmadığını öğrendim.Bir insanı tanımak için bir hayat yetmiyor yani.Hani hep tanıyoruz ,biliyoruz,çözdük zannediyoruz ya Annelerimizi,Babalarımızı,Dayılarımızı,Amcalarımızı ama yanılıyoruz.Ben de biricik kızıma derim ki,Annen baban bu dünyadan göçmeden birbirimizi daha çok tanıyalım.Hala şu çümle aklıma gelince içim burkulur ve üzülürüm.Önce 11 yaşımda Annem sonra da babam bu dünyadan göçtü ve ben her ikisini de tanıyamadım.Tanıyorum ama tanımıyorum aslında.Sen benim yapamadığımı yap yavrum kızım …
Hayattayken sarıl annene ve babana.Hayatteyken yapış ikisine de. 06/04/2010
Kızıma mektup.
Çok ama çok seviyorum..Beni ne kadar çok seviyorsun dersen her şeyden çok seviyorum yavrum.Bir insan kızı olmayınca baba oldum demesin.Sen benim hep ama hep küçük fındıkkurdumsun.Hiç büyümeyen biricik kızımsın.
23/11/2009
Kızıma mektup
Dün akşam Televizyonda Ezel diye bir dizi izledim yavrum.Şöyle bir söz geçti."Babalarının El Verdiği Kızlar Onları Cehenneme kadar İzlerler." Ben seni o kadar çok seviyorum ki, ölene kadar,elden ayaktan kesilene kadar,akıl sağlığım el verdiğince yanında olacağım ve seni hep seveceğim.Çünkü sen benim biricik kızım vede fındıkkurdumsun.Seni çok ama çok seven şiko baban.
Kızıma mektup.
Yolun açık olsun senin kızım, Babanın gözünden sakındığı, Bakmaya kıyamadığı ,doyamadığı "Can"sın .Canını hiç sıkma, sen
akıllı kızsın,çalışıp çabalayarak her şeyini toparlarsın.Eğer canını sıkarlarsa kendini bilmez,sevgisiz tipler,nereye gittiğini unut,nereden geldiğini ve kim olduğunu düşün doğru yolu bulacaksın kızım.Sen hayatın üstüne geldiği her durumda geriye bakıp seni saran Annenin ve Babanın sıcak kollarını hatırla.
04/04/2009 Çankırı
Nazım Hikmetle üç buçuk yıl hapishane arkadaşlığımızın acı tatlı hatıraları buraya kadar yazdıklarımdan ibaret olamaz şüphesiz. Fakat benim kafam bundan fazlasına kadir olamadı.
Defterlerim vardı, onun en tipik hareketlerini günü gününe not ettiğim, ona dair kocaman kitap yazmaya yetecek yığınla belgeyi kaydetmiş olan defterlerim… Onlar
Sayfa 90Kitabı okudu
Bülent Ortaçgil ~Kızıma Mektup~
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü bugün. Bugüne özel güzel sözler yazılabilir mi ki! Çocuklarımıza güzel bir dünya diliyorum sadece.
Yorumsuz dinliyorum Sayın Bülent Ortaçgil'in eserini.
Yüreğine sağlık Üstat.
Canım kızım, güzel kızım,
Adı denizden gelen kızım
Büyükler dünyasına hoş geldin!
Ne kadar içtendin biliyor musun?
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI...
Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,