Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rabia Koçyiğit

Rabia Koçyiğit
@kocyigitrabiaat
Oyuncu
İstanbul
Şişli, 28 Mart 1997
13 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
Reklam
Yoksa yerçekimini ve çalışmanın büyün ağırlığını ardında bırakarak süzülmenin hafifliğini, boş zamanlarda süzülerek gezinmenin, bir başka değişle, süzülen zamanın kokusunu keşfedecek mi?
Sayfa 45 - MetisKitabı yarım bıraktı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşam süresi artık bölümlere biçimlere eşikleri ve geçişlere bölünmez
Aksine bir şimdiden diğerine aceleyle geçip durulur. İnsan yaşamadan yaşlanır. Nihayetinde uygunsuz bir zamanda yok olur gider. İşte bu yüzden ölmek hiç olmadığı kadar zordur bugün.
Sayfa 21 - MetisKitabı yarım bıraktı
Zamanın sonsuzluğu karşısında kısacık insan yaşamı bir hiçtir
Ölüm yaşamı uygunsuz zamanda sonlandırılan bir dış güçtür. İnsan hep vaktinden önce hep uygunsuz bir zamanda ölür. Yaşamdan, insanın yaşam süresinden meydana çıkan sonuna kadar yaşamasını tam anlamında ölmesini sağlayacak tek şey budur.
Sayfa 18 - MetisKitabı yarım bıraktı
Reklam
Hiçbir şey ölümden uzun ömürlü değil. Dolayısıyla bugün ölmek çok zor. Ve insanlar yaşlanmadan yaş alıyor .
Sayfa 10 - MetisKitabı yarım bıraktı
Zamanında ölmeyi beceremeyen kişi uygunsuz zamanda yok olmak zorundadır
Ölmek hayatın uygun bir şekilde sonlanmasıdır.Bir ömrün bitme biçimidir. Yaşam anlamlı bir bitmiş değil her tür formunda yoksun bırakıldığında uygunsuz zamanda sonlanır kapanışa bitişi sonu ve istikameti olmayan bir sürece daima bir tamamlanmışlığı yeni başlangıçlara boyun eğdiği bir dünyada, yani yaşamın bir yapıya bir güç niye erişerek bitmedi bir dünyada, ölmek zordur.
Sayfa 11 - metisKitabı yarım bıraktı
Zamanında öl diye öğretti Zerdüşt. Hiç zamanında yaşamamış birisi nasıl zamanında ölsün ki ? İnsan doğru zaman arayışına tamamen yitirmiş durumda.
Sayfa 12 - MetisKitabı yarım bıraktı
Sahibine duyduğu büyük sevgi yüzünden ondan yediği bir tokat
Smith’ten yediklerinin hepsinden çok daha fazla yakıyordu canını. Onların dayakları sadece tenine acıtırdı tenin altındaki o muhteşem yenilmez ruh öfkeden kudurmaya devam ederdi.Sahibinin tokatlarıysa asla tenini acıtacak kadar sert olmuyor ama çok daha fazla derine işliyordu .Sahibinin onu kınaması anlamına gelen bu tokatlar Beyaz Dişin içine oturuyordu.
Sayfa 225 - CanKitabı okudu
Onun sevgisi ibadet gibiydi.
Dilsiz kendini ifade etmekten aciz sessiz bir tapınmaydı. Yalnızca göz kırpmadan bakarak ifade ederdi sevgisini. Bir de tanrısının her hareketini gözleriyle bıkmadan izleyerek arada tanrısının ona baktığını ve onunla konuştuğu zamanlarda sevgisinin kendisini ifade etme çabası Beyaz Dişin fiziksel olarak bunu gerçekleştirmekten aciz oluşu ile birleşir sıkıntılı bir utangaçlık yaşatırdı ona.
Sayfa 199 - CanKitabı okudu
Reklam
Hayatında bir kere bile havlamamıştı ki,
Bu yaştan sonra sahibine bir hoşgeldin havlaması ile karşılamayı öğrene bilsin.Kimsenin ayağına dolanmaz sevgisini gösterirken asla abartılı ya da budalaca bir şey yapmazdı. Sahibini karşılamaya koşmazdı asla. Belli bir uzaklıkta durup beklerdi ama her zaman bekler, her zaman orada olurdu.
Sayfa 199 - CanKitabı okudu
258 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London
8.5/10 · 76,1bin okunma
Eğer lip lip olmasaydı,
yavruluk zamanlarını diğer yavrularla birlikte geçirecek ve daha bir köpek gibi yetişip köpeklerle daha iyi geçinecekti.Eğer Gri Kunduzun içinde sevgi ve şefkate yer olsaydı Beyaz Dişin ruhunun derinliklerine dokunabilecek ve her çeşit iyi niyetliğini gün yüzüne çıkarabilecekti ama böyle şeyler olmadı beyaz işin çamuru şu anki haline gelecek şekilde yoruldu. Huysuz, yalnız,sevgisiz,acımasız ve kendi türünün her ferdine düşman.
Sayfa 152 - CanKitabı okudu
Yani beyaz diş bir insanın elinin ona sunabileceği cennetten habersizdi
İnsan-hayvanların ellerinden de haz etmiyordu zaten.Şüpheleniyordu onlardan ara sıra et verdikleri doğru olsa da daha çok acı veriyorlardı. Eller uzak durulması gereken şeylerdi.
Sayfa 127 - CanKitabı okudu
170 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.