Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
238 syf.
10/10 puan verdi
Bende köle sahibi olma isteği uyandırdı, insan şaşıyor. Kıymetinin iyi bilinmesi gereken bir yapıt.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
Gülmek; "Saf" denme riskini göze almaktır. Ağlamak ise; "Duygusal" görünme riskini. Birine yakınlaşmak; "Kendini kaptırma" riskini, Duygularını açmak; "Kendini ortaya koyma" riskini, Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise; "Onları başkalarına kaptırma" riskini göze almaktır. Sevmek; "Karşılık görememe" riskini... Yaşamak ise; "Ölme" riskini göze almaktır. Umutlanmak; "Hayal kırıklığına uğrama" riskini Çabalamak ise; "Başarısız olma" riskini göze almaktır... Ama riskler yaşanmalıdır. Çünkü hayatımızın en büyük riski, hiç risk almamaktır. Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir; Ama Büyüyemez, Sevemez, Değişemez, Hissedemez, Öğrenemez. Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken, Bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder. Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür...
Reklam
Hayat Risk Almadan Yaşanmaz… Gülmek; "SAF" denme riskini göze almaktır. Ağlamak ise; "DUYGUSAL" görünme riskini... Birine yakınlaşmak; "KENDİNİ KAPTIRMA" riskini, Duygularını açmak; "KENDİNİ ORTAYA KOYMA" riskini, Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise; "ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA" riskini göze almaktır. Sevmek; "KARŞILIK GÖREMEME" riskini... Yaşamak ise; "ÖLME" riskini göze almaktır. Umutlanmak; "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA" riskini Çabalamak ise; "BAŞARISIZ OLMA" riskini göze almaktır... Ama riskler yaşanmalıdır, çünkü hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır. Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez. Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken, bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder. Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür. Leo F. Buscaglia
"İnsan sadece suçluyken kaçmaz, bazen suçlandığın için de kaçarsın. Ama bir kere kaçmaya başladıysan, bir şeyleri de muhakkak kaçırırsın elinden. Bazen gençliğini kaçırırsın, bazen geleceğini, bazen de aklını. Fakat işin en güzel tarafı bundan sonra başlar. Çünkü aklını kaybedince korkularından da kurtulursun, bu da seni
İhtiyaçtan fazla mal haramdır hırsızlıktır. Altın ve gümüş yoksullar üzerinde hegemonya kurmak için kullanılıyor infak edilmiyor. Mülkte şirk koşuluyor kırkta bir diye bir şey tutturulmuş gidiliyor. Komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelerine taşınanlar var. Peki sokaktaki açtan yoksuldan haberiniz var mı? Bu dinin klasik fıkıh anlayışı yer yüzünün sokaklarında aç gezen 1 milyar insan için ne diyor? O fıkıh Ömer'i vuranların, Ebuzer'i çöle gömenlerin, Ali'yi hançerleyenlerin Hüseyin'i susuz bırakanların Medineyi yağmalayarak 900 sahabe kadına tecavüz edenlerin ve Kabe'yi mancınıkla ateşe verenlerin fıkıhıdır. O fıkıhtan bir şey çıkmaz. O zenginlerin, kodamanların, cariye ve köle sahibi olma peşine düşmüşlerin fıkıhıdır. Sultanların, harem ağalarının, zindandan İmam-ı Azam'ın kırbaçtan morarmış cesedini çıkaranların kırkta bircilerin fıkıhıdır. Zaman ayağa kalkmak zamanıdır. Ebu Zerr el-Gifari'nin dediği gibi: Geceyi aç geçirip te kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim.
Adalet sisteminin kurucusu ve Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt'un " Türk, bu ülkenin yegâne efendisi, yegâne sahibidir. Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler" cümlesini hatırlayabiliriz. Ülkenin Başbakanı İsmet İnönü'nün " Sadece Türk milleti bu ülkede etnik ya da ırki birtakım haklar isteyebilir. Başka hiçbir kişinin buna hakkı yoktur" demesini de ekleyebiliriz.
Reklam
Gülmek; ”Saf” denme riskini göze almaktır. Ağlamak ise; ”Duygusal” görünme riskini. Birine yakınlaşmak; ”Kendini kaptırma” riskini, Duygularını açmak; ”Kendini ortaya koyma” riskini, Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise; “Onları başkalarına kaptırma” riskini göze almaktır. Sevmek; “Karşılık görememe” riskini… Yaşamak ise; ”Ölme” riskini göze almaktır. Umutlanmak; “Hayal kırıklığına uğrama” riskini Çabalamak ise; ”Başarısız olma” riskini göze almaktır… Ama riskler yaşanmalıdır. Çünkü hayatımızın en büyük riski, hiç risk almamaktır. Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir; Ama Büyüyemez, Sevemez, Değişemez, Hissedemez, Öğrenemez. Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken, Bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder. Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür… Leo Buscaglia
484 syf.
7/10 puan verdi
·
31 günde okudu
Gogol "Ölü Canlar" romanıyla yaşadığı toprakların sadece güzel yanlarını değil; dönemin Rusyasının kötü ve aksayan taraflarını da aktarıyor. Roman, kahramanı Çiçikov'un çocukluk yıllarından kalma bir hırsla varlıklı olma çabasını ve bu çabasına ulaşmaya çalışırken yaşadıklarını anlatıyor. Yaşanılanlar anlatılırken bir yandan da Rusya'nın devlet dairelerinde rüşvetlere, memurların düzenbazlıklarına, çiftlikte çalışan insanların köle muamelesi görmesine tanık oluyoruz. Gogol, dolandırıcı Çiçikov'un hikayesini bizlere anlatırken okuyucuya seslenen, okuyucuyla sohbet eden bir üslup kullanmıştır. Bazı bölümlerde ise yazarın tamamen sanki üçüncü bir kişiymiş gibi olayları aktardığını görüyoruz. Ben her ne kadar vaktimin kısıtlı olmasından dolayı kitabı uzun bir sürede okumuş olsam da bir klasik olarak mutlaka okunmalı. İyi okumalar...
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,5bin okunma
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Aşk bir duygu hali, tek kişilik bir yaşantı değil; bir başarıdır. Aşk ötelini manipüle edememe, yönetememe halidir. Manipüle olursa aşk olmaz, köle efendi ilişkisi olur. Efendi de köleye muhtaç olduğu için köleleşir. Bu da insan olma olanaklarını çökertir ve insan olma yolunda büyük kayıplar vermektir. -Ahmet İnan
Reklam
İtirazım Var
“İhtiyaçtan fazla mal haramdır, hırsızlıktır… Altın ve gümüş, yoksullar üzerinde hegemonya kurmak için kullanılıyor… İnfak edilmiyor… Mülkte şirk koşuluyor… Kırkta bir diye bir şey tutturulmuş gidiyor… Komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelerine taşınanlar var… Peki sokaktaki açtan, yoksuldan haberiniz var mı? Bu dinin klasik fıkıh anlayışı, yeryüzünün sokaklarında aç gezen 1 milyar insan için ne diyor? O fıkıh, Ömer’i vuranların, Ebuzer’i çöle gömenlerin, Ali’yi hançerleyenlerin, Hüseyin’i susuz bırakanların, Medine’yi yağmalayarak 900 sahabe kadınına tecavüz edenlerin ve Kabe’yi mancınıkla ateşe verenlerin fıkhıdır. O fıkıhtan bir şey çıkmaz. O, zenginlerin, kodamanların, cariye ve köle sahibi olma peşine düşmüşlerin fıkhıdır. Sultanların, harem ağalarının, zindandan İmam-ı Azam’ın kırbaçtan morarmış cesedini çıkaranların, kırkta bircilerin fıkhıdır… Zaman ayağa kalkma zamanıdır.Ebuzer Ğıfari’nin dediği gibi ‘Geceyi aç geçirip de kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim…’ İtirazım Var Filminden.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.