_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
Empedokles, Öklid, Heraklit, Evliya Çelebi
_Empedokles_ _Nasıl ki ressamlar çeşitli boyaları uygun oranlarda karıştırıp sayısız şeylerin, örneğin ağaçların, kuşların hatta tanrıların resimlerini yaparlarsa, aynı şekilde doğa da dört öğeyi farklı miktarları karıştırıp varlıkları meydana getirir. _Her şeyin kaynağı 4 element. Parlayan Ateş(Zeus), Hayat veren Hava(Hera), Toprak(Hades),
Reklam
Köle kadınlara özgürlük verilmesi meselesine gelince, İslam hukukunda, köle bir kadınla evlendikten sonra, o kadın bir çocuk dünyaya getirirse direkt özgür kadın statüsü kazanır. İslamiyet'in köle bir kadınla evlenirseniz dörtten fazla evlenebilirsiniz hükmünü koymasının sebebi köleliği kaldırmak kaygısıdır aslında. Çevrede, sokakta binlerce köle kadın var. Alıyorsun, nikâhlıyorsun ve özgür kadın statüsü kazandırıyorsun.
Sümer kadınları diğer birçok toplumdaki ve daha sonra Yakındoğu'daki hemcinsleri kadar ezik görünmemektedir. Semitik olan veya olmayan gelenekler bundan farklılaşabilir. Sümerlerin tanrılarıyla ilgili hikâyeleri dişi cinsin gücünün çok farkında olan bir toplumun varlığını düşündürtmektedir ve Sümerler tutku konusunu yazılarında ele alan ilk halktır. Kanunları (etkisi MÖ 2000'den çok sonrasına kadar) kendilerinden sonraki dönemlerde de izlenebilir. Kadınlara kesinlikle önemli haklar veriliyordu. Bir kadın kesinlikle bir köle değildi ve özgür bir adamın çocuğunu taşıyan bir kölenin bile hakları vardı. Kadınlar da erkekler gibi boşanma isteyebiliyor ve boşanmadan sonra eşit hak sahibi olmayı ümit edebiliyordu. Her ne kadar bir kadının yaptığı zina ölümle cezalandırılabilirken aynı ceza kocası için geçerli değilse de, bu durum miras ve mülk konusundaki endişeler çerçevesinde anlaşılabilirdi. Mezopotamya kanunlarının bekâretin önemi üzerinde durmaya ve saygıdeğer kadınlara peçe takmaya başlaması çok sonraları gerçekleşmiştir. Bunlar kadınlar için çok daha zor ve sıkıntılı bir rolün işaretleriydi.
Sayfa 50 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
h.k 283 Özgürlük, yalnız kalabilmeye denir. İnsanlardan uzaklaşabiliyorsan, onlara hiçbir muhtaçlığın, paraya ihtiyacın, sürüye uyma içgüdün, aşka, şana şöhrete hevesin ya da merakın yoksa özgürsündür, bunların hepsi sadece yalnızlıktan ve sessizlikten beslenir. Yalnız yaşayamıyorsan, doğuştan kölesin demektir. Ruhen ya da zihnen en yüce
345 öğeden 371 ile 345 arasındakiler gösteriliyor.