284 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap, iyi eğitimli, varlıklı, saygın bir aileden gelen Leyla’nın, yaşadığı tek yer olan aile yadigarı köşkün zengin bir aile tarafından alınması ve yaşlı kadının evden atılmasıyla başlıyor. Gazeteci Yusuf, küçüklüğünden beri tanıdığı yaşlı kadını evine alıyor ve Leyla daha önce hiç tanışmadığı insanlarla ve hiç görmediği bir ortamda bulunuyor kendini. Leyla’nın evden atılıp Yusuf’un yanına yerleştikten sonra yaşadıkları ve yalının yeni sahipleri Ömer bey, karısı Necla ve Ali Yekta Bey’in başından geçenler anlatılıyor kitapta. Leyla yeni hayatında Yusuf’un kız arkadaşı gerçek adı Rukiye olan ancak Roxy adını kullanan sevgilisi ve onun arkadaşlarıyla tanışıyor. Başta istenmemesine rağmen sonrasında kurulan bağlar, birbirlerinin hayatlarına dokunmalar, birbirlerine yardım etmeler başlıyor. Bir tarafta Leyla’nın evinden kovulmasına rağmen bulduğu yeni bir hayat, diğer tarafta ise köşkü haksızlıkla elde eden ve hırslarının kurbanı olan evli çiftin hayatı, kavgaları, ailevi çekişmeleri ve Ali Yekta Bey’in başına gelenler.. Hırslar ve çıkarlar uğruna neler yapılabileceğini, komşuluk ilişkilerindeki çıkarları, güçsüz durumda olan insanların nasıl ezildiğini, bazı şeylerin insanın hayatını nasıl değiştirdiğini, aile kavramını, sevginin her türlü zorluğu yendiğini anlatan, içinde tarihten esintilerin olduğu, duygusal öğeler barındıran güzel bir kitaptı Leyla’nın Evi.
Leyla'nın Evi
Leyla'nın EviZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201728,7bin okunma
311 syf.
·
Puan vermedi
Eserin tahliline yazarımızın kısa bir biyografisiyle başlamak isterim. Mitat Enç; 1909 yılında Gaziantep'te doğmuş. Eğitim hayatında çeşitli zorluklar yaşamış ama yılmamış, coğrafyada sınır tanımadan eğitimini bitirmiştir. Esere geldiğimizde ise, eser 22 hikayeden oluşmakta. Hikayeler Gaziantep'te, Antep'in tarih kokan, baharat kokan, samimiyet kokan sokaklari ve çarşısında geçmekte. Her hikaye sizi içine alıyor adeta. Okurken Gaziantep sokaklarinda yürüyor hikayelerde ki kahramanlarla sohbet ediyorsunuz. Berber Hüseyin, Aktar Musa Efendi, Deli Bekir ve niceleri eşlik ediyor her satırda sizlere. Komşuluk ilişkilerini, eski adetleri, samimiyeti ilmek ilmek işlemiş sevgili yazarımız. Sosyal hayat ve din teması üzerine irdelemeleri ise dikkat çekici. Eserdeki tiplemeler öylesine sağlam ve samimiyetle anlatılmış ki günlük yaşamımız da her an karşımıza çıkacak nitelikte hepsi. Yazarımızın dili ise oldukça anlaşılır ve sürükleyici. Sözlerime kitaptan sevdiğim bir cümle bitirmek isterim. "Devrini doldurduğu halde yaşamı sürdürmek zorunda kalmak dayanılacak soytarılıklardan değildi." #kitapşuuru
Uzun Çarşının Uluları
Uzun Çarşının UlularıMitat Enç · Ötüken Neşriyat · 2022351 okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
|Emine Işınsu/Atlıkarınca| . . . . . ||| Kitaplığımda elime geçen bu romanı uzun zamandır okumak istiyordum. Kitap, kadın/erkek ilişkilerini, YÖK başkanlığı, evlilik, komşuluk, sanat, toplum birçok açıdan ele alacağınız bir kitap. Kitapta, başkanlık uğruna atılan adımlar yani koltuk uğruna insanların birbirini ezmesi, saygı duymamaları, iftiracı, yargılayıcı cümleler halinde savaşmaları konu edinilmiş. Kendisini aydın kesimlerden gören kişilerin, zihin durumundan bakıldığında aslında aydınlıkla alakası olmayan kişiler olduğunu farkediyorsunuz. Yazarın samimi kalemini beğendim. Eseri okurken 1990’lı yıllarındaki bir filmi izlerken buldum hatta şöyle bir şey daha öğrendim ki, “Atlıkarınca” Osman Sınav'ın yönetmenliğinde TRT Televizyonda bir zamanlar yayınlanmış. Daha sonra "Aydınlarla alay ediyorlar" diye yasaklanmış. Dipnot: Yazarın kalemi korkusuzca.. o zamanlarda yani 80,90 yıllara bakıldığında darbeler, olaylar olduğunu görüyoruz. Ve böyle bir eseri yazmakta özellikle bir bayan yazar tarafından ele almakta oldukça örnek alınacak nitelikte. Başarılı kadın yazar görünce insana azim geliyor değil mi? Kitap ve dua ile.
Atlıkarınca
AtlıkarıncaEmine Işınsu · Bilge Kültür Sanat · 201484 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
“DİKKAT, SPOILER İÇERİR!” . . Kitap on başlık altında toplanmış, son kısmında kaynakçaların yer aldığı bir günde okuyabileceğiniz kalınlıkta. Söze Enderun Mektebi ile başlıyor, mektebin özelliklerinden eğitiminden buradan yetişen devlet adamlarından ayrıntılı bir şekilde bahsediyor. Sonrasında Osmanlı insanın edep, hâyâ, manevi değerleri ve komşuluk ilişkilerindeki titizliği yine aynı titizlikle kaleme alınmış. . . . ___ Ben özellikle kokuların şifrelerinin anlatıldığı bölümü çok beğendim. Her kokunun her bitkinin bir anlamı var ve insanlar birbirlerine kırıcı olmadan bu şifrelerle kendilerini anlatıyor. Öyleki huzura çıkmayı bekleyen bir elçiye gül suyu gönderilirse bu huzura kabul olacağı anlamına gelirmiş, bir kız isteme merasiminde eğer cevap olumsuz ise kahvenin yanında ikram edilen suya karanfil koyulur böylece misafire beklediği cevap verilmiş olurmuş, yine eğer bir cariye hata yaparsa sözlü olarak uyarılmaz beyaz bir mendil üzerine sümbül sürülür ve cariyeye gönderilmiş. Neden sümbül olduğu kitabımızda gizli . Pencere önüne konulan çiçeklerin, kapı tokmaklarının, kurulan Ramazan sofralarının ve kullanılan kaşıkların her birinin ayrı ayrı isimleri , taşıdıkları anlamları, verdikleri mesajlar var. Kitabımızda bütün hepsi detaylı ve kaynaklara dayanılarak anlatılmış.
Osmanlı’dan Bugüne Neyi Kaybettik?
Osmanlı’dan Bugüne Neyi Kaybettik?Nilhan Osmanoğlu · Profil Yayıncılık · 2017193 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Milenko Yergoviç tarafından kaleme alınan “Saraybosna Marlborosu”, savaş konulu kitaplar arasında hatırı sayılır bir yere sahiptir ve World Literature Today (1989-2014) tarafından dünyaya ilham veren 25 kitaptan biri olarak seçilmiştir. Kitabın adı Bosna - Amerika ilişkilerine gönderme yapmak amacıyla bu şekilde konmuştur. Yüz binin üzerinde insanın öldüğü ve 2 milyon kişinin göç etmek zorunda kaldığı Saraybosna Savaşını anlatan eser, kurgu ile gerçeğin harmanlandığı 29 öyküden oluşuyor. Savaş sırasında 1 yıl Saraybosna’da bulunan Yergoviç, savaşın gündelik insan hayatını nasıl etkilediğini anlatıyor. Aşk, komşuluk, eş, aile vesaire toplumun her kesiminden insanın savaştan nasıl etkilendiği okuyucuya sunulurken gerçek ile kurgunun ayrımının yapılamadığı sıradan hayatlara yer veriliyor. Bıçak gibi biten öykü sonları, mutlu aile tablolarının, ilişkilerin ve hayallerin savaş durumunda nasıl biranda yok olabildiğini gözler önüne seriyor. Öykü, savaş veya Saraybosna’ya ilgi duyanların bu kitabı zevkle okuyacağına eminim. Kitaptan bir kelime: Ustaşalar: 1929-1945 yılları arasında faaliyet gösteren Hırvat, faşist, aşırı milliyetçi örgüt. İdeolojisi çoğunlukla Nazi'lerin ırk politikasına dayanmaktaydı.
Saraybosna Marlborosu
Saraybosna MarlborosuMiljenko Jergovic · Kutu Yayınları · 20191,003 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
Said Havva'nın bu kitabı sayfa sayısı her ne kadar az olsada hacmi bir o kadar büyük bir kitaptır. Müslüman bireylerin aile içerisinde birbirlerine davranışından tutun komşuluk haklarına, giyim kuşamdan, spora Müslümanın bakış açısını ele alan bir nasihat niteliğindedir. Duru sade bir dili olmakla beraber hayata geçirebilmemiz için bir kaç yöntem de bulunmaktadır. Not: Okuyucu bu kitabı okuduğunda gelişi güzel, dili kolay ve özet mahiyetinde olduğunu fark edecektir. Nihayetinde bu kitap;öğüt verme, hatırlatma, pratik ve etki bırakma özellikleri taşımaktadır. (Kitabın sonuç bölümündendir.)
Müslüman Aile Hayatının Kanunları
Müslüman Aile Hayatının KanunlarıSaid Havva · Nida Yayıncılık · 202010 okunma
Reklam
775 öğeden 601 ile 610 arasındakiler gösteriliyor.