Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Kitap, Küba’dan ABD’ye geçen kahramanımızın orada bakım evine girişini, karşılaştığı kişi ve olayları anlatıyor. Yazarın hayat hikayesinde de benzer durumlar olduğundan otobiyografik bir hikaye de denebilir. Kitapta geçen cinsel ve fiziksel tacizler, aşağılamalar, insan yerine konulmamış hastaları okumak bazı kişilere rahatsızlık verebilir. Hem komünizm hem kapitalizm eleştirisi olmakla birlikte Fidel’in yönetiminden duyulan rahatsızlık daha çok dile getirilmiş.
Hepimize İyi Akşamlar!
Attila İlhan’ın 1976-1994 gibi uzun zamana yayılmış yazılarını toparlayan kaliteli bir baskıyı geride bıraktık. İş Bankası yayınları ilginç biçimde yazıların tarihini verirken nerede yazıldıklarını söylememiş. Dikkatimi çeken nokta ise 18-20 yıllık bu çalışmanın çok farklı konularının birkaç başlık altında toplanabilmesi. Bu
Seyyid Ahmed Arvasi / Türk-İslam Ülküsü 2.
Seyyid Ahmet Arvasi, eserin ikinci cildi için yazmış olduğu ön sözünde, birinci cildin gördüğü ilgiden memnuniyetini belirterek, kendisine ikinci cildinde yayınlanmasında pek çok desteğin geldiğini ifade etmektedir. Birinci ciltte Tefekkürümüz İnançlarımız, İnsan ve Cemiyet anlayışımız, Kültür ve Medeniyet görüşleri üzerinde durulurken, ikinci ciltte Türk İslam Ülküsü açısından "ekonomik" ve " politik" hayatın yorumlanmasına ağırlık verdiğini söylemektedir.
Yazarın bir pedagog olmasına rağmen, ekonomi alanında bu kadar yoğunlaşabilmesi, ekonomiyi ve politikayı, bir ideolog tarzı ile değerlendirebilmesi, onun bir mütefekkir olduğunu en güzel işaretidir. Yazar bu ciltte ifade ettiği düşüncelerin tamamının tez olduğunu belirtmekte, cildin son bölümündeki anti tezlerimiz bölümünde de karşıt düşüncelerin fikirlerini ortaya koymaktadır. Cildin 4 bölümündeki antifezlerimizin; Beynelmilel Kapitalizm, Beynelmilel Komünizm, Renk Irkçılığı ve Kafatasçılık, Faşizm ve Nazizm, Azınlık Ikçılığı, Beynelmilel Siyonizm, Masonluk, Sahte Hümanizm ve Kozmopolitik, Dinin İstismar Edilmesi, İslam Beynelmilelci Değil Alemşümuldür, Milliyet Duygusunun İstismarı gibi başlıklar yazarın konular hakkındaki ustalıklarına birer örnektir.
Okuyup, şuurlananların çok olması dileğiyle.
#Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Kendime Notlar
Bu yazı bir inceleme değildir. Daha çok kitaptan geriye kalan bilmekte fayda gördüğüm notlardır. Bu nedenle bir akış içinde yüklemi sonda olan cümleler göremeyebilirsiniz. Bu yazıyı daha çok kendime yazıyorum. Meraklısına da iyi okumalar.
Kitap Felsefe'nin ilk çıkışını MÖ 6. yy'a tarihliyor. Mitlere karşı doğayı açıklamak amacıyla ilk
“İtaatkar çocuklar(!)”
Kesin inançlılar içeriği hiç bir zaman eskimeyecek kadar canlı bir eser. Çok beğenerek okuduğumu belirmek istiyorum. Konu ile yakından ilgilenenler için incelemenin sonunda bir kaç belgesel önereceğim.
İçeriğe gelirsek; yazar didaktik bir üslup kullanmadan, okuyucuyu ikna etmeye çalışmadan ve herhangi bir görüşü savunmadan analizlerini okuyucuya
Nazım Hikmet romanı 1962'de yazmış. Nazım Hikmet'in son eseri. Romanı bitirdikten kısa bir süre sonra hayata veda etmiş. Roman Rusça yazılmış. Türkçeye ise Fransızcadan çevrilmiş1966'da. Fransa ve SSCB'de "Romantikler" adıyla basılmış. Nazım'ın kendisiyle özdeşleştirdiği Ahmet'in 1921'de arkadaşı Süleyman ile Milli Mücadele'ye katılmak için İstanbul'dan Anadolu'ya geçişi,, Bolu'da öğretmenlik yapmaları, Komünizm, Marksizm, proleterya, toplumsal sınıf vb. kavramlarla tanışmaları. Bunun ardından Rusya'da meydana gelen toplumsal değişimi görmek için oraya gitmeleri bilinç akışı yöntemiyle anlatılmış. Bunlar anlatılırken ülkemizde olan önemli olaylara da değinilmiş. İstanbl'un işgal altında olması, Büyük Millet Meclisinin İstanbul Hükümeti'nin varlığına son vermesi, Kürt İsyanı'nın patlak vermesi gibi. Romanda geçen Ahmet, Anuşka, Si-Ya-U, Benerci (Nazım'ın şiirlerinde geçen isimler) gibi gerçek kahramanların olması romanı daha inandırıcı ve etkileyici hale getirmiş. Roman zor hayatlar yaşayan devrimci insanların yokluk içindeki mücadelesini anlatıyor. Bunu yaparken de karamsarlık ve umutsuzluk yaymıyor. "İnsan varsa umut vardır, Mücadele ediyorsan yaşamak güzel şeydir." diyor. Ben bu romanı yıllar önce okumuştum. Tekrar okuduğumda pek çok yeni şey gördüm ve romanı çok başarılı buldum.
