Mülk-ü Osmani'nin 7. Sultanı, Konstantiniyye'yi Fetheden Kayser-i Rum, Ebu'l Feth, Şanlı Sultan, II. Mehmed Han Hazretleri.
İmparatorluğu'nun gerçek kurucusu olan Fatih Sultan Mehmed Han döneminde Devlet-i Aliyye bir dünya gücü hâline geldi. Fatih’in hükümdarlık dönemi tarihçilikten edebiyata, mimariden medrese eğitimine,
önümde aynı rakı kadehi, aynı deniz, aynı hava, aynı alto saksofon ötüşlü vapurlar, deniz yüzeyinde dalgalanan çöplerden yiyecek aranan martılar, aynı yosun/balık/rakı kokusu, aynı mezeler, aynı garsonlar….
Osmanlı İmparatorluğu'da halkın futbol ile tanışmasının Sultan Abdülaziz döneminde olduğunu ve Osmanlı Devleti'nin başlıca ticaret limanlarının olduğu kentlere yerleşen İngilizlerin futbolu ülkemize getiren ve yayan kişiler olduklarını biliyor musunuz ?
Peki İstanbul'da ilk kurulan futbol kulübü 1875 yılında "Hermes Atletic
Ahmet Ümit’in en sevilen kitaplarından birisi olan İstanbul Hatırası, kitabı okumaya başladığım andan itibaren bu ilginin sebebini anlamamı sağladı. Kronolojik sırayla yazarın belli kitaplarını okuduğumdan, kaleminin gelişimine, olay örgüsünün karmaşıklaşmasına, hikayelerin derinleşmesine tanık olabildim. Bunların dışında yazar hakkında değişmeyen tek şey, kitaplarında tarihi çok güzel işleyebiliyor olması, tarihi her bir sayfaya güzelce yedirebiliyor olması kesinlikle. İstanbul Hatırası, bize yedi tepenin üzerine kurulan güzel şehrin Byzantium, Konstantinopolis, Konstantiniyye ve en sonunda İstanbul’a evrimini, hüküm süren imparatorları, şehre katkılarını da ekleyerek tarihe İstanbul’un güzelliğinden bakmamızı sağlıyor. Sonunda kesinlikle güzel bağlanmıştı kitap, sanki her ipucu bariz bir şekilde önümüze serilmiş, “Katil onlar işte, görmüyor musun?” dercesine kendini belli etmiş gibi hissettim, nitekim hiçbirinin farkına varamamıştım. Yazar bariz bir şekilde ipuçlarını ortaya koyduğu gibi onların kurnazca üstünü kapatmıştı da. Özetle harika bir kitaptı, özellikle tarih sevenlerin çok beğeneceğini düşünüyorum, sevmiyorsanız bile birkaç Ahmet Ümit kitabı okuduktan sonra bu fikriniz değişecektir.
İstanbul HatırasıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,3bin okunma
Bir toplumun müziği bozuldu mu , o toplumda pek çok şey bozulmuş demektir. "
İhtişamlı İstanbul ne medeniyetler ne insanlar geldi geçti bu devasa ve büyüleyici şehirden. Ne olaylara şahit oldu ne çok insanla tanıştı zengininden fakirine, eğitimlisinden cahiline ,Avrupalıdan uzak doğuluya her daim tüm dünyanın ilgisinin üzerinde olduğu bu büyülü şehirde Bizans Sarayı'nın kalıntıları üstüne yapılan yedi yıldızlı Konstantiniyye Oteli'nin açılış gecesindeyiz. Bu otelin sahipleri de otelin adından da anlaşılacağı üzere kalbur üstü para babalarına aittir. Açılışta konuklar da tabi ki otelin şanına şerefine uygun olarak deyim yerindeyse seçkin insanlardı. Kimler yoktu ki açılışta Amerikan büyükelçisinden tutun da Fener Rum patriğine , politikacılardan tutun da belediye başkanlarına, gazetecilere iş adamlarına kadar ne kadar kaymak tabaka varsa hepsi aynı gece de bir araya gelmişlerdi.
Devamı ;
readerathome.blogspot.com/2023/12/konstan...
🇹🇷🇸🇦🇸🇦🇸🇦🇹🇷🇸🇦🇸🇦🇸🇦🇹🇷
Uubatlı Hasan, Bursa Karacabey'deki Ulubat gölünün kuzeybatı kıyısının yakınında bulunan Ulubat köyünde dünyaya gelmiştir. Ulubat köyünde bir yiğit olarak tanınan Hasan, İstanbul’un fethinin sembol ismi haline gelmiş ve gönüllere taht kurmuştur.
1453 senesinde Osmanlı Devleti’nin başındaki isim Fatih Sultan Mehmed Han,
Avrupalılar Stamboul ya da Costantinopl derlerdi. Türkler de kentlerine Konstantiniyye derler, ama günlük konuşma dilinde Türkçe adı İstanbul'u kullanırlardı.
İlber Ortaylı'nın Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek kitabında, Ortaylı'nın çeşitli yerlerdeki söyleşileri ve yazıları derlenip bir araya getirilmiş ve ayrı ayrı bölümlerde farklı konulara dikkat çekilmiştir.
İstanbul'un, Konstantiniyye'nin tarihi öneminden bahse başlıyor ilk bölümde ve devam eden bölümlerde Mimar
İstanbul şehrinin ismi 1929'a
kadar "Konstantiniyye" (Batılı dillerde "Constantinopolis") olarak da geçerdi. Çünkü bu şehri kuran Bizans imparatoru Konstantin' dir. Orhangazi ilçesi, Fatih semti, Kayseri ili gibi yer isimleri hükümdar isimlerinden alınmadır. Cumhuriyet dönemine kadar Bursa vilayetine Birinci Murad'ın lakabı olan "Hudavendigar" denirdi... Büyük İskender'in ismi Afganistan' dan Mısır'a kadar pek çok şehre verilmiştir. Mısır'daki İskenderiye ve Hatay'ın ilçesi İskenderun gibi. ..
"Be makam-ı Konstantiniyye el Mahmiyye..."
Yüzyıllar boyu Osmanlı İmparatorluğu'nun bütün fermanlarında ve kayıtlarında şehrin adı böyle geçerdi: Konstantiniyye; "korunmuş makam"... Memalik-i Mahrusa'nın korunmuş ülkelerinin merkezi Konstantiniyye bütün Arapların tarihinde, İslam tarihi boyunca bu adla anılırdı. Kimse şehrin kurucusu olan hükümdarın ne adını küçümserdi, ne de inkâr ederdi. Hiç şüphesiz ki bu resmî ad, sadece resmî işlemlerle sınırlı değildi. Son döneme kadar, basılan bazı kitapların ilk sayfasında "Konstantiniyye... matbası" künyesi vardır. Büyük Konstantin'in adını taşımaktan dolayı Osmanlı İstanbul'u hiçbir zaman yüksünmüş değildir. Dolayısıyla bu konuda bir hassasiyete de lüzum yoktur.
Merhaba değerli arkadaşlar, Bir Zülfü Livaneli kitabını daha bitirdim. Bu yazarın zaten sizlere kalemi ile ilgili yapılabilecek çok fazla yorumum olduğunu sanmıyorum. Duru bir dille çok akıcı bir şekilde yazdığını umarım hepiniz biliyorsunuzdur. Harika diyebilirim bunun haricinde konu bakımından ise neyi merak ediyorsanız ,neyi araştırıyorsanız, bu dünya üzerinden gelmiş geçmiş, ölmüş kalmış, herkesin hikayesinden bir parça buluyorsunuz. yani İstanbul'da yaşamış Bizans topraklarını görmüş krallar kraliyetler bu dönemde yaşamış hayvanlar da dahil hepsi ile ilgili kulaktan duyma bugüne kadar birçok defa kulaktan duyduğumuz ögeleri harmanlayarak tek tek anlatmış evet kitabın içinde kayboluyorsunuz bir an karıştırdığınızı sanıyorsunuz ama sonuçta sizi bambaşka bir dünya ile karşılaştırıyor severek okudum severek okuyacağınızı ümit ediyorum şimdiden iyi okumalar