Çocuklara sahip çıkmak, onları sadece yedirip içirmekle, giydirip gezdirmekle olmaz. Çocukların maddi ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte ihmal edilmemesi gereken, onları bilinçli ve duyarlı bir mümin olarak yetiştirmektir.
Sayfa 20 - Diyanet işleri başkanlığı yayınlarıKitabı okuyor
Anneler ve babalar, artık çocuklarımızı böylece —eğitimsiz, akıl ve kalplerinin rasyonel ve sevgi dolu gelişimi olmadan— bırakamayız. Bu ahlaksızlıktır, suçtur. Bu sadece ailenizi ilgilendiren bir konu değil. Bu konu bütün toplumu, ulusu ve devleti ilgilendirir.
Sayfa 125Kitabı okudu
Çocuğunuzun zihnini ve ruhunu, yabani otların, ısırgan ve devedikeninin büyüdüğü boş bir bozkır gibi bırakıyorsunuz.
Sayfa 125Kitabı okudu
Doğrusunu söylemek gerekirse anne babaları, sayısız teyzeleri ve amcaları olan çocuklar bile kendi evinde birer yetim gibi büyüyor. Anne babaları çocuklarını iyi besliyor, giydiriyor, sağlıklarına dikkat ediyor olabilir ama çocuk zihninin sağlığını ve temizliğini, ruhunun beslenmesini çok az umursuyorlar.
Sayfa 122Kitabı okudu
Çocuğunuzla çiftçinin yetiştirdiği ağaçla kurduğu ilişki gibi bir ilişki kurun. Çiftçi elma ağacını muz ağacı yapmaya çalışmaz, elma ağacının en çok elma veren ağaç olması için ortam hazırlar.
Ramiz Kitapevi (2019)Kitabı okudu
İtiraz kelimesi Arapça kökenli bir kelime ve "birinin yolunu
kesme, önüne çıkma" anlamındaki kökten türetilmiş. "İtiraz istemiyorum!" denilerek çocuğun sebepleri dikkate alınmadığında
önü kesilen çocuklar oluyor. İtiraz istememek evin kuralına dönüştüğünde önü kesilen şey "pabuç kadar olmuş bir dil" de olmuyor. Çocuğun duygusal, bilişsel gelişimi oluyor.
Şaka yaparken tekrar düşünün!!!
Çocuk şaka ile gerçeğin arasındaki farkı anlamaz. Şaka tabi ki aile arasındaki bağı güçlendirebilir fakat çocuklar ne yazık ki yapılan şakayı gerçek zannedebilir.şakaya göre kabus görebilir ve ilerleyen yaşlarında psikolojik sorunlara yol açabilir.
"Çocuklar Öyle Çok Soru Sormaz!"
Kimler çok soru sorar?
Siz geçen gün "Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp," mı demiştiniz,
bana mı öyle geldi? Aaa, yine soru sordum.
"Her Şeyi Merak Edeceğine İşine Bak!"
İşim ne ki benim?
Merak etmek, öğrenmek, görmek, denemek, yaşamak değil mi?
Çok merak ettim şimdi.
Biz yetişkinler evde ve okulda hayali kısıtlamaya devam edersek
eğer, çocukların çocuk ruhlarıyla büyümelerini sağlayamaz, onları
hayata yetişkinlerin dar pencerelerinden bakmaya mahkum ederiz.
Oyunsuz kalmak çocuk için hiçbir şey olamamak,
yapamamak, düşünememek, yani yaşam belirtisi gösterememek
demek olur ki bu da gerçek bir hak ihlalidir.
"Beş Parmağın Beşi Bir mi?"
Başkası size "Beş parmağın beşi bir değil," deyince kafanızı öne
sallıyorsunuz. Ben aynı şeyi söyleyip "Farklıyım," deyince başınızı arkaya
doğru sallayıp "Hayır! " diyorsunuz. Neden ama?
Aman dikkat, damlaya damlaya göl olur, göl döner deniz olur ve sonunda da yüzme bilmiyorsanız o denizde boğulmanız kaçınılmaz olur.
Sayfa 46Kitabı okuyor
Bir gün Cengiz Han sarayına, tüm Hanları toplamış. Tahtının sağ yanına da eşini oturtmuş. Cengiz Han Hanlarına, "Ben hanların hanı Cengiz Han, hepinizin "Han"ıyım," demiş ve sonra da eşini göstererek: "Bu da benim "Han"ım demiş. İşte erkeklerin "eşim" anlamında söyledikleri "hanım" kelimesi oradan geliyormuş.
Sayfa 41Kitabı okuyor
Önemli olan, çocuğu kendine özgü dünyası olan bir varlık olarak kabul edebilmektir.
