Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

a

Antropoloji

Eğitilmiş bir köpek, başka bir köpeği eğitemez. Bu başarı, dil-düşünce gücüyle, insanca bir başarıdır.
Sayfa 26
yakın bir geçmişe dek, antropolojik araştırmaların çok büyük bir bölümü, Batılı antropolog/etnolog/ etnograflarca, sömürge ya da eski sömürge topraklarında yaşayan yerli halklar arasında gerçekleştirilmiştir.
Sayfa 17 - Pdf
Reklam
"Kadıncağız bütün bunlardan sorumlu değildi elbette, politikaları o saptamıyordu ama acılarını hafifletmek için geldiği insanların ızdırabını daha da çok artırdığını da fark etmiyordu. Paçavralar içindeki aç, üşümüş, umutsuz mülteciler, aralarındaki uçurumu görüyorlardı. Başka bir hayatın mümkün olduğunu gösteren bu simge, daha fazla umutsuzluğa düşmelerinden, daha fazla acı çekmelerinden başka bir işe yaramıyordu."
Sayfa 73 - Doğan Kitap
Bizim insan karakteri olarak bildiğimiz şey doğuştan gelmez; öğrenme yoluyla elde ediliyor olmalı. İçimizdeki gerçek insan, antropolojinin anladığı şekliyle, sosyal ve kültürel dünya ile kurduğumuz bağlantı aracılığıyla ortaya çıkar. Her day. ranışın toplumsal bir kökeni vardır; nasıl giyindiğimiz (ya da aslında niye giyindiğimiz), dille nasıl
Evrenin bizim çıkarımıza göre örgütlendiğine inanmak yerine, biyolojinin mevcut koşullara nasıl uyum sağladığını düşünmek daha mantıklıdır. Hayvanların, bitkilerin, mikroorganizmaların her bir özelliği, bu gezegende yaşamaya müthiş uyum sağlamıştır.
Sayfa 12
Kuzey Amerika Şamanları / Trans
Görüntü arayışının temel hedefi, arayıcının hayvan yardımcısı ve güç kaynağı olacak bir ruh hayvan "görmektir". Shoshoniler arasından bir görüntü arzulayan bir arayıcı atına biner ve kaya resimleri olan tepelere çıkar. Yıkanır ve üzerinde yalnızca bir battaniyeyle imgelerin altında bir kaya tabakasının üstüne uzanır. Görüntüleri oruçla, soğuğa ve uykusuzluğa dayanmayla ve halüsinasyon yaratan tütünle tetiklenir. Bazı bildirimler bir görüntünün bir yakarıcıya gelmesinin üç dört gün sürdüğünü aktarır - görüntüler hiç gelmeyebilir de. Görüntünün arayıcı uyanıkken mi yoksa düş görürken mi geldiğini söylemek zordur.
Reklam
Tıp, Psikiyatri ve Acı...
"Tıp (hasta beden bilimi) ve Psikiyatri (geri kalanların bilimi?) ayrımı, tıp tarihinin mirasçısı bu ikilem insanı zihin eklenmiş bir bedene böler. Parçalanan hasta bu ağrılarının ve acılarının saptanabilmesi olasılığından uzaklaşır, hiç kimse onu sabırla dinlemez ve şikâyetlerinin anlamını sorgulamaz. Hastane servisleri ya da sosyal hizmet servisleri yardımcı olamazlar ve geri çevirirler onu. Bu dinleme yetersizliği, kuşkulanılan bir iyi niyetin ısrarcı belirtisi, kimlik meselesi haline gelen acıyı azdırır. Ama hekim açıkça görülemeyen organik nedenleri araştırmayı bıraksa ve hastayla karşılıklı bir fikir alışverişi oyununa girmeyi kabul etse ve kendini hastalığın anlamını aramaya verse de kimi zaman acının kalbine ve kimlik ikilemine dokunur." -David Le Breton, Acının Antropolojisi, Sel Yayınları, syf: 44
Beyinde olup bitenler hakkında yirmi yıl öncesinden daha çok şey biliyoruz a Glynn'in zarif ve bilgece yazılmış kitabı An Anatomy of Thought'ta [Düşüncenin Bir Anatomisi] belirttiği gibi pek çok şey gizemini koruyor. Daha kötümser olarak, sorunun hiçbir zaman çözülmeyeceğini savunanlar var. Onlara göre bilinç din gibidir: Ona sahipseniz onu inceleyemezsiniz. Bir başka ifadeyle, bilişsel yeteneklerimiz kendi bilişsel yeteneklerimizi anlamaya izin vermez. Dininiz varsa onu inceleyemeyeceğiniz düşüncesi doğru olabilir.
Usulünce gömülmeyen her şey hortlar. (Lacan)
"Kutsal ölüler", yani usulüne uygun şekilde gömülmüş ve onurlandırılmış ölülerdir. Hayaletler ise ihmal edilmiş ve mezarı olmadan kötü niyetli ruhlar olmaya mahkûm edilmiş ölülerdir.
Sayfa 124Kitabı okudu
217 syf.
10/10 puan verdi
Sosyolog bir hocam tavsiye etmişti. Kitabı almam çok zor oldu. Çok maceralı. Hatta kargonun sahibi ve CEO'suna ulaşmıştım bu kitabın akibeti için (Kargolar bilirsiniz başağrıtıcı ama sağolsunlar ilgilendiler kitap geç te olsa elime ulaşmıştı). 4-5 yıl oldu okuyalı ama çok referans verdiğim, nitel araştırma için örnek gösterdiğim bir çalışma olduğu için tanıtım/inceleme yazmak istedim. Manisa'nın yörük dağ köyüne New York'lu bir kadın antopolog'un etnolojik araştırma için gelmesiyle başlar kitap. Roman değil tabi. Antropoloji araştırması, çok eğlendirici, bilgilendirici, ufuk açıcı; iyi bir dili olan, okunabilecek bir kitap. Köyde belli sürelerle 10 yıl gidip geliyor. Köylüler gibi giyiniyor. Hatta köyün kızları ilk başta yadırgıyorlar daha doğrusu şaşırıyorlar. O yıllar Batı'lı filmerdeki gibi batılı giyim tarzına sahip olmak isteyen ya da öykünen kızlar, Batı'dan gelen bir kadının yöresel giyim yarzına bürünmesine şaşırıyorlar. Hatta takılıyorlar. Yazar da katılımlı gözlem için yöresel uyumun öneminden bahsediyor metodoloji bölümünde. Araştırmaya, Nitel çalışmalara, meraklı okurlara özellikle tavsiyemdir.
Modernliği Dokumak
Modernliği DokumakKimberly Hart · Koç Üniversitesi Yayınları · 20116 okunma
915 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.