Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
"İnsan her şeye alışan bir yaratıktır ve sanırım bu en iyi niteliğidir."
Reklam
Eğitilmiş bir köpek, başka bir köpeği eğitemez. Bu başarı, dil-düşünce gücüyle, insanca bir başarıdır.
Sayfa 26
İnsanın soydan gelen içgüdüsel davranışlarının yerini, zeka ile ilgili plastik (birbiriyle kaynaşabilen) davranışları almıştır.
Sayfa 25
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kültür Denen Şey: Antropolojik Yaklaşımlar - Ayfer Bartu Candan- Cenk Özbay (kolektif makaleler) Kitabı okumaya başlamadan önce Sayın
Ayfer Bartu Candan
Ayfer Bartu Candan
ın kitap ve antropoloji hakkındaki söyleşini dinlemiştim. Ama ne yazık ki her makale, antropolojide yeni alanları açıklamaya çalıştığı için konular eksik kalmış gibi oluyor. Bu kitabı Türkiye'de
Kültür Denen Şey
Kültür Denen ŞeyKolektif · Metis Yayıncılık · 201828 okunma
Kültürel Antropoloji
Kültürel antropolojinin pop kültür tarafıyla uğraşanlar şunu söylüyor: Herhangi bir ülkede yirmi senede bir yeni bir şey yaratma sendromu ortaya çıktığında, kültür bir öncekini yeniden paketleyerek üzerine bir şey koymasına gerek olmaksızın tekrar sunar. Yani eskiden moda olmuş bir şeyi yeniden verebilir çünkü kuşak zaten değiştiği için ortadaki bellek, yani yeni alıcı, bunu almaya zaten hazırdır. O anlamda böyle bir döngü var.
Sayfa 178 - Karakarga & 2.BaskıKitabı okudu
Reklam
Kültür Denen “Şeyler”
Niyet ettim üzerine çalışmaya ve biriktirdiğim alıntıları işlemeye.
Ayuzawa Kaichou
Ayuzawa Kaichou
🥹
Kültür Denen Şey
Kültür Denen Şey
Antropoloji makale derlemesi için yararlandığım ek kaynaklar: *
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
*
Yeni Bir İnsan Yeni Bir Toplum
Yeni Bir İnsan Yeni Bir Toplum
*
Mağaradakiler
Mağaradakiler
*
Kadının Evrimi II
Kadının Evrimi II
*
Hepimiz Katiliz
Hepimiz Katiliz
*
Tarih ve Ütopya
Tarih ve Ütopya
*
Miletli Anaksimandros ya da Bilimsel Düşüncenin Doğuşu
Miletli Anaksimandros ya da Bilimsel Düşüncenin Doğuşu
*
Sosyolojik Düşünmek
Sosyolojik Düşünmek
Ve onlarca makale! Kitap kendi başına devasa bir referans cenneti! İnceleme yazmak için sabırsızlanıyorum.
Toplumlara göre sesin seviyesi
Arap kültüründe yüksek sesle konuşmak güç ve samimiyeti, Almanlarda ise özgüveni ifade ederken Filipinliler ve Japonlar alçak sesle konuşmayı görgü kuralları ve özdenetim ile ilişkilendirir.
120 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Antropoloji hakkında kısa bir bilgilendirme
Antropolojiyle ilgili tastamam okuduğum ilk kitap. Daha önce Georges Balandier’in Siyasal Antropoloji kitabına başlayıp yarım bırakmıştım. “Bir Solukta Antropoloji” ise neden bana antropoloji okumamam gerektiğini öğretti. Anladığım kadarıyla antropoloji; istisnalardan kaide oluşturmaya çalışan bir alan. Samoa Adası’ndaki az sayıda insanın ya da Afrika’nın bilmem neresindeki kabilelerin garip kültürlerini referans verilince oradaki olağandışı durum, olağanlaşmıyor. En azından benim şahsi düşüncem bu. Ben kitabı okurken, ait olduğum kültüre uzak olan gelenekleri internetten araştırdım ve bunları gördüm. Bilgi olarak tuhaf ve garip konular ama kitabın nihayetinde bir çağrısı var o da kültürel çeşitliliği kabul etmek üzerine kurulu. Hatta bunun da ötesinde insan hayvan eşitliğini de telkin ediyor. İnsan ister yaratılmış, ister evrilmiş, isterse evrilerek yaratılmış olsun. Tanrı vergisi ya da zorlu bir evrimleşmenin mahsulü olan bu zekayı, fast food’da atıştırdığım tavukla bir tutamam. Onun dışında kitap, oldukça kısa, dili akıcı ve anlaşılır.
Bir Solukta Antropoloji
Bir Solukta AntropolojiRasha Barrage · Say Yayınları · 202323 okunma
Spor antropolojisi
Oynama fiilinin böylesine yüksek bir mevkiye konması, Batı düşüncesine hakim olan ve oyunu ciddiyetin zıttı gibi gören önemli bir karşıtlığı bozar. Buna göre oyun ve oynama faaliyeti, çocukluğun, anlam-öncesinin, dürtülerin, bedenin ve gayriciddiliğin alanı iken; ayin, yetişkinliğe geçişin, anlamın, temsillerin, ruhun, ahlakın ve ciddiyetin
Reklam
İnsanlar için ölümcül olan mikroplar, ev hayvanlarındaki mikroplardan evrimleşmiştir. Mesela bizim gribimiz domuzlarda bulunan ve tavuklar ve ördekler aracılığıyla yayılan bir hastalıktan evrimleşmiştir. Kızamığı ineklerden adlık, çiçek hastalığını evcil hayvanlardan evirdik. Yani insan ırkının bu korkunç katilleri sevgili ev hayvanları ile on bin yıllık temasın bir mirasıdır.
Türk ve Arap İslamı
Mahmood, insanın failliğini direniş, güç ya da baskı alanlarının dışında da görebilmek ve okuyabilmek gerektiğini ifade eder. Ona göre faillik, "tarihsel olarak belirleyici baskı mekanizmalarının mümkün kıldığı ve yarattığı hareket kapasitesidir" (2005: 27). Dolayısıyla, Mısır bağlamına bu kuramsal çerçeveyi oturtarak, anlam ve etkileri hegemonik normların mantığı içinde anlaşılamayan faillik hallerini anlamaya çalışır. Örneğin, onlarca yıldır feministlerin tartışageldiği, İslami bir kavram olan "haya" mefhumunu inceler. Ancak bunu izah etmeden önce küçük bir not düşmek isterim: Arap dünyasında haya, özellikle kadınların dindarlığıyla ilgili bir kavram olarak tartışılır. Türkiye'de olduğu gibi, bir dindarlık erdemi olarak, üstelik Hz. Osman örneğiyle sunulmasına pek sık rastlanmaz. Bu sebeple, Arap dünyas!_referansını takip eden araştırmacılarca haya kavramı, İslami kültürün kadın cinselliğini bastırma ve kontrol etme yöntemlerinden biri olarak görülmüştür.
"eril körlük"
Viktoryen kadın algısının da yardımıyla önce saha araştırmalarına "empatik", "sevecen" ve "duyarlı" asistanlar olarak alınan kadınlar, İkinci Dünya Savaşı'nı takip eden dönem boyunca kadın hareketinin kazandığı ivme sayesinde "asıl" antropolog olarak da görev almaya başladılar. Böylece, daha önce sadece erkek antropologların gittiği coğrafyalarda onların görmediği, gözardı ettiği, önemsizleştirdiği veya erişemediği, "kadınsı" olarak kodlanan alanlan gözlemleme şansı yakalayan kadın antropologlar, aslında onca saygın çalışmanın nasıl da ciddi eksiklikler barındırmakta olduğunu fark ettiler. Henrietta Moore (1988), erken antropoloji literatüründeki bu kadınsı alanları önemizleştirme sorunundan "eril körlük" diye bahseder. Eril körlük , antropologların kendi erkek-egemen değer yargılarını araştırmalarına yansıtmalarından ibaretti. Buna göre kadınlara kıyasla erkekler çok daha akılcıydı ve haliyle bilgi kaynağı olarak çok daha güvenilirdiler. Antropolojinin "kurucu babalarından" Bronislaw Malinowski, bu yüzden disiplinini, "erkeğin kadını kuşattığı araştırma alanı" olarak tanımlar (Moore 1988: 1).
A ntropolojide Müslüman Kadın ve Faillik
MISIR ASILLI Amerikalı antropolog Lila Abu-Lughod, "Müslüman kadının kurtarılmaya ihtiyacı var mı?" başlıklı çalışmasında, bir yandan son dönem antropoloji literatürü ve Ortadoğu çalışmalarında Müslüman kadının nasıl bir özne olarak kurgulandığını irdelerken, bir yandan da gittikçe önem kazanan ve Türkçeye "edimsellik" veya "faillik" diye çevrilen agency tartışmasına yön vermeye çalışıyor. Benim için enteresan olan, bu antropolojide bireyin failliğine dair en çok yankı uyandıran tartışmaların, hep Müslüman kadın ekseninde şekillenmiş olması. Peki faillik nedir? Ve neden kadın, Ortadoğu ve İslam çalışan antropologlar (ve diğer sosyal bilimciler) tarafından bu kadar önemsenmiştir?
914 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.