İnsanın arkadaşını unutması ne acı. Kaldı ki arkadaşı olan kaç kişi var içimizde? Bir gün onu unutursam, gözleri sayılardan başka bir şey görmeyen büyüklere dönerim.
Bizler ham yaratıklarız; kendimizden -tam da bir arkadaşın olması gerektiği şekilde- daha bilgili, daha düzgün, daha iyi biri çıkıp da yetersiz ve kusurlu doğamızı mükemmelleştirmemiz için bize el vermezse yarım kalırız.
"Bir daha asla gerçek bir dostum olmayacak, olmasını istemiyorum. Seni sevdiğim kadar hiç kimseyi sevemem."
Anne ellerini birleştirip, Ah, Diana," diye haykırdı, "beni seviyor musun?"
"Tabii ki, seviyorum. Bilmiyor muydun?"
"Hayır, dedi Anne derin bir nefes alarak. "Elbette benden hoşlandığını düşünüyordum ama beni sevebileceğini hiç ummamıştım. Çünkü hiç kimsenin beni sevebileceğini düşünmemiştim. Hatırladığım kadarıyla şimdiye kadar hiç kimse beni sevmedi. Ah, bu harika bir şey! Beni senden ayıran karanlık yolun üzerinde sonsuza kadar parlayacak bir ışık demeti bu, Diana. Ah, lütfen bir kez daha söyle."
"Seni tüm kalbimle seviyorum, Anne," dedi Diana kendinden emin bir şekilde, "ve her zaman seveceğim, bundan emin olabilirsin."