Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

BİLİM FELSEFE SANAT EDEBİYAT PSİKOLOJİ

Profil
Augustinus’un De musica Eseri: Ritmik ve Vezinli Müzik, Müzik Estetiği: * Duyu doktrini: * Augustinus, De musica’nın ilk beş kitabında izlediği bu akılcılık arayışını tamamlamak için, diğer kitaplardan daha sonra yazılmış olan altıncı kitabında ritmik sayının birleştirici ilkesine dayalı karmaşık bir duyu doktrini sunar. Duyusal ritim ruh
Sayfa 875Kitabı okudu
Ahenk bilimi ve litürjik şarkı teorisi:
''Kilise Babaları, ruhun yoldan çıkmasına yol açtıkları için dindışı şarkıları, enstrümantal müziği ve dansı kınar, dini şarkılara ve özellikle mezmurlarla ilahilere ise sıcak bakarken, onları hem teolojik açıdan, Kitabı Mukaddes’te Tanrı’ya şükür ilahileri hakkındaki sayısız alıntı yoluyla hem de felsefi açıdan, daha önce dendiği gibi, kozmik ahenge dair Yeni Platoncu kavramdan yararlanarak savunurlar. Bu alandaki en önemli belgelerden biri İskenderiye piskoposu Athanasius’un (295-y. 373) bir keşiş olduğu sanılan Marcellinus’a yazdığı mektuptur; bu mektupta mezmurların icrasında, ruh ve beden ahengini simgeleyen Kitabı Mukaddes kaynaklı kutsal kelimelerin ve sesin uygun şekilde modüle edilmesinin zihni sakinleştirdiği ve tefekküre hazırladığı öne sürülür. Mezmurların icrasının yanı sıra ilahiler de Kilise Babaları arasında çok rağbet gören bir konudur, hatta Poitiers piskoposu Hilarius (y. 315-y. 367) ve Ambrosius (y. 339-397) gibi bazdan ilahiler bile yazmışlardır ve ilahilerin, Ortodoksluğu savunma açısından da olmak üzere, inananlar üzerinde ne kadar etkili olduklarını kabul ederler. Milano piskoposu hem “şarkı” hem de “büyü” anlamına gelen carmen kelimesinin bu iki anlamından yararlanarak inancın hakikatini öne sürmek için müziğin büyüleyici gücünden de yararlanılması gerektiğini söyler.'' (Sayfa: 872-873)
Sayfa 873Kitabı okudu
Reklam
Müzik Teorisi, Hıristiyan Kültüründe Müzik, Cecilia Panti:
Geç antikçağın Hıristiyan yazarları Yunan bilgi sistemine göre yetişmiş ve genelde Hıristiyanlığı daha olgun yaşlarında kabul etmişlerdi. Dolayısıyla onlara göre felsefe, pagan bilgi dağarcığından oluşur ve zorlukla da olsa Tanrı’nın yarattıklarının arasına dahil edilmesi, kutsal metinlerde açıklanan en üstün bilime, yani ilme açılan aşamalar olarak görülmesi gereklidir. İmparatorluk döneminde hazırlanmış ansiklopedilerde bilgi “beşeri bilimler” adı verilen yedi ayrı disiplin altında toplanır; bunlar dille ilgili sanatlar (gramer, retorik ve diyalektik) olan trivium ve matematikle ilgili sanatlar (matematik, aritmetik, müzik, geometri ve astronomi) olan quadrivium olmak üzere iki gruba bölünür. Trivium sanatları söylemin düzenlenmesine ve hakikatin ifade edilmesine temel oluştururken, matematik sanatları fiziksel dünyanın akılcı olarak kavranmasını sağlar. Birçok Hıristiyan yazar, yedi sanat ile Kitabı Mukaddes’e göre Süleyman’ın Tapınağı’nda bulunan yedi sütun, yani insanoğlunun sahip olduğu tüm bilgiyi elde ettiği ilmin yedi temeli arasında bir benzerlik kurar. Bu bağlamda müzik Platoncu- Pythagorasçı geleneğe göre, evrendeki ahengin kavranmasını sağlayan matematiksel bir bilim olarak algılanır. Nitekim Platon’un Timaios eserinde dünyanın ruhu matematik-müzik parametrelerine göre oluşmuştur ve yeryüzündeki tüm gerçekler bu ruhu az ya da çok yansıtır. (Sayfa: 871-872) * #UmbertoEco #Ortaçağ1 #Barbarlar #Hıristiyanlar #Müslümanlar #ÇeviriLeylaTonguçBasmacı #AlfaTarih #Müzik #OrtaçağdaMüzik #MüzikTeorisi #HıristiyanKültürü #CeciliaPanti #Platon #Pisagoras #Timaios *
Umberto Eco
Umberto Eco
Leyla Tonguç Basmacı
Leyla Tonguç Basmacı
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
Pisagor
Pisagor
Ortaçağ 1
Ortaçağ 1
Timaios
Timaios
Dindışı müzik ve dans
Seküler müziğin evrimi ise çok daha çetrefillidir ve karanlık bir seyir izler. Notasyondan tamamıyla yoksun olan seküler müzik, ortaçağ aydınlarının, yani din adamlarının, ilgi alanlarının en uç noktasındadır, çünkü ancak kesinkes kınamalara konu olur. Dans da aynı kadere sahiptir; doğrudan tarihi yansıttığı şüpheli olan formlar yoluyla da olsa belgesel kaynaklarda geçer, ama her koşulda ortaçağ tiyatrosunun -hem dini hem seküler tiyatronun- bir o kadar karanlık olan gelişimine bağlıdır. Meydanlarda ve kiliselerde, kırsal kesimlerde açık havada veya kudret sahiplerinin evlerinde icra edilen dans, ortaçağda bedenle ilgili çelişkinin kendini en belirgin şekilde gösterdiği alanlardan biridir: Bir yandan kendini teşhir etme yolu, diğer yandan insanın içsel deneyimlerinin kaynağıdır; bir yandan günah mekânı, diğer yandan günahlardan arınma ve kurtuluş aracıdır.
Sayfa 870Kitabı okudu
Müzik * Giriş, Luca Marconi ve Cecilia Panti:
Ortaçağda müzik algısı günümüzdekinden çok farklıdır. Günümüzde, Batıda müzik bir sanat (ses sanatı) ve/ya -Hans Heinrich Eggebrecht’in (1919-1999) ünlü Was ist Musik? [Müzik Nedir?] eserinde belirttiği üzere- “hem başlangıç hem de bitiş noktası duygu” olan bir ifade biçimi olarak görülür; oysa ortaçağ teorilerinde müzik her şeyden önce bir bilim
SENİN CAHİLLİĞİN BENİM YAŞAMIMI ETKİLİYOR..
Celal Şengör: O kadar.! O zamanki nüfusumuz 15 milyon. #Atatürk 15 sene yaşadı. Rahmetli Atatürk her şeye yetişemedi. #HasanÂliYücel, Atatürk'ü anlamış tek adam. Yedi sene sonra KOVDUK adamı. ''Kendisi istifa etti,'' deniyor. Hayır, #İsmetPaşa zorladı adamı. * Erol Mütercimler: #KöyEnstitülerini kim kapattı.? İsmet Paşa. Cehaletin sebebi. İsterseniz bununla da nokta koyalım.! * youtube.com/watch?v=eBmqRqa... *
Celal Şengör
Celal Şengör
Erol Mütercimler
Erol Mütercimler
Reklam
SENİN CAHİLLİĞİN BENİM HAYATIMI ETKİLİYOR..
#ErolMütercimler Lütfen söyler misiniz.? Cahillik sizin yaşamınızı neden bu kadar etkiliyor.? Cahillikle #Rönesans arasında bir ilişki var mı.? * #CelalŞengör Cahillik beni niye etkiliyor.? * Ben trafikte gidiyorum. Emniyet şeridi diye bir şey var. Onun bir amacı var. Bakıyorsunuz hıyarın biri arkasında bir hıyarlar ordusu, orayı tıkıyor. Orası,