Disiplin iktidarı "nüfus"u özenle yönetilecek bir üretim ve üreme yığını olarak görür. Biyopolitika kendini bu işe adar. Üreme, doğum ve ölüm oranları, sağlık düzeyi, yaşam süresi düzenleme amaçlı kontrollerin açıkça nesnesi haline gelir.
Kitabı bitirmem biraz uzun sürdü. Kitabın 10 sayfa kaynakçası var. Foucault, Agamben, Hardt, Negri,Thomas Lemke, Slavoj zizek, Deleuze gibi yazarları daha önceden okumuş olmak gerekiyor. Ben de daha önce okuduğum için zorlanmadım. Kitabı
Biyopolitika bununla giriş yaptım ayrıca bununla da
Biyopolitikanın Doğuşu devam ediyorum. Foucault'un biyopolitikayla ilgili üçlemesi var.Onları okursanız bir de Agamben'in
"Çağımızda her şey, özellikle 'siyasal eylem'in aldığı biçimler, bizi kurumların değil hareketlerin, kimliklerin değil sapmaların, makro olguların değil mikro olguların önem kazandığı bir düşünce çerçevesi oluşturmaya zorlamakta"
Restoranlarında çalışan insanların karşısındakine nasıl bir tür zoraki gülüşle baktığını bilirsiniz. Duygularımızın bir parçasının işinizin bir parçası olduğunu bilirsiniz. Hatta duygusal yaşamınız dahi denetim altındadır.