Irfan yolunun ve Hakk'a ermenin temel ilkeleri altıdır:
1.Az yeme 2.Az uyuma 3.Az konusma 4.Yalnizlik 5.Zikr 6.Tefekkür
Sayfa 68Kitabı okudu
Burada kör olan orada da kördür. (Isra 17/22)
Burada kör olmak kisinin kendini bilmemesi görmemesi hakikatine erememesi demektir.Zira kendini bilmeyen bebek sayılir ve Mevlasını dahi bilmemis ve bulmamıs olur.Bu sebeple o kisi iki cihanda āmā olur.(Marifetname s.163)
Sayfa 55Kitabı okudu
Erzurumlu Bir Fikir Adamı İbrahim Hakkı ErzurumîSüleyman Uludağ · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 201636 okunma
“Eksik bir şey kalırsa, kendine değil başkasına güvenirsin, dışındaki bir varlığa yönelirsin, tanrıya örneğin. Tanrıya inanmak istiyorsan inan. Buna kimse karışamaz, kimsenin diyecek bir şeyi olamaz. Ama şunu unutma, bir eksiklikten doğan tanrı fikri daha baştan sakat bir fikirdir. Eksiklikten değil; bütünlükten, tamlıktan doğmalıdır tanrı fikri. Bardak dolsun diye değildir tanrı, bardak taşarsa tanrıya ulaşırız.”
Dini bir inanca sahip olmayan veya ibadetleri yeterince icra etmeyen bireyler genelde haz prensibine göre yasamakta kendilerine haz veren seyleri yasarken mutlu olmakta bu imkqna sahip olamadiklqri zaman ise duygusal çöküntüye girmektedir.
Sayfa 90Kitabı okudu
Ibadet bilinçli bir şekilde Allahı ögretmen olarak algılamaktır.Ibadetler dini inanci aktif hale getirerek bireyi Allahı talim ve tedrisine amade hale getirmektir.Bu yönüyle ibadetler Rahmani eğitimden yararlanmak icin önemli imkqn ve fırsatlar sunmaktadır.
Sayfa 87Kitabı okudu
Din ve ibadetin bir borç ve yük olarqk algılanması onların dönüştürücü etkisini ortaya koymasını ciddi anlamda engellemektedir.
Sayfa 87Kitabı okudu
Bizzat kalplerini işleme hususunda, tasavvuf dünyasının dışında, din adamlarından bugüne dek hiçbir eser ortaya konmadı.
Sayfa 177 - Dergah Yayınları
Din eğitimi her şeyden önce bir kalp eğitimidir. Onu beden haraketleriyle söz ve ses maharetleri halinde ele alanlar sihre yaklaştırdılar ve Frazer'in, dinin sihirden doğmuş olduğu esasına dayanan iddiasını, bilmeden desteklerdiler. Bu yüzden halka din telkini yapan hoca, hatip, vaiz, hafız vs. din adamlarının Müslüman cemaatının ruh yapısı üzerinde hiçbir tesiri olmadı.
Sayfa 176 - Dergah Yayınları