Köleler, efendilerinden nefret etmektense özgür ruhlu kölelerden nefret etmeyi tercih ederler. Böylesi daha güvenli ve kolaydır. Kişilik sahibi olmak gibi bir külfete katlanmayı gerektirmediği gibi efendilerinin gözüne girme fırsatıdır aynı zamanda. Konu bu olduğunda, öyle çabuk birleşirler ki şaşarsın.
Elmaslar yerin çok derinlerinde, çok uzun zamanlarda oluşurmuş. Çok karanlıkta, çok sıcaklıkta ve çok büyük basınç altında... Aslında kömürmüş bunlar, karanlık, basınç ve sıcak onu böyle pırıl pırıl bir şey haline getiriyormuş. Ne garip değil mi?
İnsan aşık olduğunda ne aptal olur. Peki neden tüm insanlar bu aptallığa kavuşmak için uğraşır? Acaba asıl aptallık aşksız kalmak mı? Yoksa insanlar aşık oldukları zaman içine düştükleri saf insanlık halini aptallık mı sanıyorlar? Emin değilim.
"Birine güvenirsin, ona kalbini açarsin.
Sonra o ne yapar?
Yalan söylemenin, insanlar byle yanlis yönlendirmenin bir cezasi var mi?
Ya da
birinin kalbini kirmanin?
lyi insanlar seçmeyi beceremiyorum sanırım."
Aydın yalnızca bir kanal televizyon izledi, siyah beyazdı ve bazı akşamlar yayın yapardı. Bilgisayar görmedi, elektronik beyin diye bir şey duymuştu. İnternet, GB, HD yayın nedir bilmedi. Bugün yaşıtı olan çocukların anlayamayacağı bir şey bu belki de. Ama o çocuk güzel bir geleceğin düşünü kurdu. Bu dünyanın değişmesi gerektiğini anlayacak kadar büyümüştü. O zaman, o koşullarda bunun gereği neyse yapmayı görev bildi. Bugün yaşıtı olan çocukların anlayamayacağı bir şey de bu belki de...
Pleasantville
Ergenlik çağındaki bir kız çocuğu 1950 kuşağından olan her şeyden bihaber annesine mastürbasyon kavramıyla birlikte seksi açıklar. Annesi o gece ilk kez küvette mastürbasyon yapmayı dener. Öyle büyük bir orgazm yaşar ki evin bahçesindeki ağaç alev alır.