Görmediği hâlde sevdiği yaradan olanın,
ne işi olur mesafeyle?
Şunu anlatmak istiyorum; mesafe denilen şey yalnızca rakamlardan ibarettir. Bir bilettir ve sadece bir gidiştir. Mesafelere rağmen sevmek, her baba yiğidin harcı da değildir. Bir insan burnunuzun dibinde de olsa, kilometrelerce uzakta da olsa, bunun hiçbir önemi yok. Olmayınca burnunun dibinde olsa da olmuyor. Buna en güzel kanıt; uzağındayım diye beni sevmeyen insanın, sırf yanı başında diye hayatına aldığı, sonra yine de bir şeylerin olmadığı ve ayrılığı tattığı bu hikâye olsun. Bu hikâye mesafelerin sevmeye, sevilmeye ve gerçekten bir ilişki yürütmeye engel olduğunu düşünenlere armağan olsun.
“Eskisi gibi gerçek, masumca sevgiler lazım şimdiki zamana. Mektubunu okusan defalarca,cebinde taşıdığın fotoğrafına baksan bile özlemini doyuracak. Gerisi boş…”