Biz yerküremiz adına konuşuyoruz. Varlığımızı sürdürme yükümlülüğümüzse, yalnızca kendimize karşı değil, aynı zamanda Kozmos’a karşıdır da. Yaşam kaynağımız olan o eski ve engin Kozmos’a...
Lütfen Okuyalım
Yerküre pıhtılaşıp ısınırken içinde kasılıp kalmış metan, amonyak, su ve hidrojen gazlarını salıverdi. Böylece ilkel atmosferle ilk okyanuslar oluştu. Güneşten gelen yıldız ışığı ilkel yerküreyi aydınlığa boğdu ve ısıttı. Fırtınalar şimşek ve yıldırımlara yol açtı. Volkanlar lav püskürttüler. Bu süreçler ilkel atmosferlerin
Birkaç yıl önce filmini izlemiş ve çok etkilenmiştim. Kitabı okurken de benzer heyecanlar içerisinde olduğumu hissettim.
Nazi Almanyasının yaptığı soykırımı bir çocuk karakter üzerinden gözler önüne seren bir kitap. İşin tuhaf yanı o günlerde soykırıma uğrayan Yahudiler, şu an Filistin halkına benzer soykırımda bulunarak ne kadar aşağılık olduklarını bir kez daha göstermiş oluyorlar. İnsan tüm bunları görünce "Hitler Almanyası acaba haklı mıydı?" sorusunu sormuyor değil.
Yuval Noah Harari, benim en sevdiğim yazarlardan biri. Düşüncelerine hayranım ve onun her türlü kitabını, çocuk kitabı olsun, yetişkin kitabı olsun, büyük bir istekle okurum. Şu ana kadar yazdıkları arasında beni hayal kırıklığına uğratan hiçbir şey olmadı. "Durdurulamayan İnsanlık" serisi de aynı şekilde muhteşem bir şekilde ilerliyor. Serinin ikinci kitabında yazar, yine bizi harika bilgilerle beslemeye devam ediyor. Umarım bu seri devam eder, çünkü anlatılacak daha çok konu var.
Din ve akıl ilişkisi gibidir insanın da tabiatına aykırılığı..
Din meselâ akla aykırı değildir. Ama akıl asla bilemeyeceklerine aykırıdır. Ürkütücü olan aykırılık değil, akıldan münezzehliktir. Bilinmezliktir.
Meleğim ilk başlarda evlilikle ilgili hususta dünyevileştirilmiş modern insanlar gibi düşünüyordu. Hep anlattım ona. Tabiatına aykırı,
Ota BENGA bir insanın kendi elleriyle bıçaklayarak paramparça ettiği bir kalbin adıdır..
Dünya insanlık tarihinde eğitim müfredatlarında okutulması gereken bir dersin adıdır Ota BENGA.