İran Edebiyatı

1 üye
Hercai
... sonsuz bir karanlığım ben, sonsuz bir yok oluş sen, umudun parlak güneşisin ey mutluluk saçan ışık ruhuma vuruyorsun ama sen bana geçsin. geç kaldın, iffetim gitti elden geç kaldın, günaha battım ben sert rüzgarında hırpalandım aşağılanmanın mum gibi eridim gittim ben
maksat nerde!?
ve dedi ki : Seyahat etmenin adabı, kalbin (yüreğin) sakinleşene kadar asla yürümeyi bırakmamaktır. Kalbin sakinleştiği yer (maksat) varış noktasıdır. و گفت: آداب سفر آن است که هرگز از قدم نایستی تا دلت آرام گیرد، آنجا که دل آرام گرفت مقصد است... .
Tezkiretü'l Evliya
Tezkiretü'l Evliya
Reklam
Takma kafana, unutacaksın. Ademoğlu unutkandır. Ne vakit bir derdi olsa ahlanıp vahlanır, feryat figan eder ve sonra unutur onu. Dert her zaman dert olarak kalmaz. Ya o derdin bir dermanı bulunur ya da insan alışır derde.
Aynadaki yansımama bakarken kendi kendime, "Acıların o kadar derin ki, gözlerinin diplerinde birikmiş... Ağlasan bile, gözyaşı dökebileceğinden emin değilim..." dedim.
Sadık Hidayet
Sadık Hidayet
Başımıza kül ələndi, bədbəxt olduq!
Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıktan yiyen, kemiren yaralar...
Sayfa 15 - YKYKitabı okudu
Reklam
121 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.