Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Kız çocuklarına özgü genel bir kaderdi bu. Varlıkları bile yok sayılıyordu. Babaya kaç çocuğun var diye sorduğunda, erkek çocuklarının sayısını söylüyordu. Kızlar birer gölge gibiydi. Sessiz, sitemsiz, tepkisiz birer karartı gibi, iş nerede onlar orada. Ne doğduklarını hatırlıyordu birileri, ne de nasıl olduklarıyla ilgileniyordu. Günün birinde bir ölüm haberi... Bir Fatiha, bir testi su, toprağı bol olsun. Ne duydu, ne bildi, ne istedi, ne bekledi, ne elde etti?
...iki tür kadın olduğunu söylerdi: karakteri hemen anlaşılanlar ve gizem içerenler.
Reklam
Hemcinslerim, yani genellikle biz kadınlar, kafamız çok yoğun olduğunda veya gergin olduğumuz anlarda yemek yapmak için mutfağa koşarız.
Çünkü kızların uzun saçları olur. Rüzgârda havalanması, geceleri vecd halinde taranması, gündüzleri bir hemşire topuzuyla sımsıkı toplanması gereken kalın bir kıl yumağı, belli ki dünyaya çok lazımdı.
Kadınların hepsinde kendine özgü bir güzellik bulurdu. Kimisinin saçı, bazısının elleri, bazılarının çocuklarını sevişi, çiçekleri sevişi, kimilerinin hayvanları sevişi, hayvanlardan korkmaları, kimisinin güçlü duruşu, kimisinin sana muhtacım der gibi bakması, gitme deyişleri, bekle deyişleri, git deyişleri, istemem deyişleri, istiyorum deyişleri. Derin bir iç çekti. Hepsinin ayrı bir güzelliği vardı.
Reklam
Kabul etmeli, kadınlar güzel giyimliydi; lakin naif bir şaşkınlık içinde, onların da dipteki mahzende tanıdıklarımla aynı çamurdan yapılma olduklarını gördüm. Ama bu beni onların maddeciliği kadar şaşırtmamıştı. O güzel giyimli, hoş kadınlar küçük idealler ve ahlaki konular üzerine konuşup duruyorlardı; oysa yaşadıkları hayat temelde maddeciydi. Ve duygusal bakımdan bencillerdi hepsi. Bütün tatlı yardım faaliyetlerine katılır, birbirlerini de bundan haberdar ederlerdi; bununla birlikte yedikleri yemek ve giydikleri güzel elbiseler, çocuk emeğinden, ağır iş ve hatta fahişelikten gelen parayla edinilmişti.
240 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Akıl fukara olunca dil ukalâ olurmuş."
"Kızlar kendilerini ilgilendirmeyen konuları dinlemezler." Gayet okuması keyifli ve eğlenceli bir kitaptı.
Selahattin Duman
Selahattin Duman
bu eğlenceli üslubu ile kadınlara dair günlük hayatta karşımıza çıkan mevzuları iğneleyici, mizahi ve ironik bir dille ele almış. Tabi buna eski adıyla hiciv yeni adıyla ofansif mizah diyorlar. Bâzıları bu durumdan
Kadınları Anlarmış Gibi Yapma Sanatı
Kadınları Anlarmış Gibi Yapma SanatıSelahattin Duman · Karakarga Yayınları · 201821 okunma
Bizim kadınlarımız "çocuk gelin" sorunu ile uğraşırken,
Bahname: Itırlı Bahçe
Bahname: Itırlı Bahçe
erkeklere daha da düşük ölçü veriyor. "Bilinmelidir ki mahbubelerin cimaya uygun yaşının başlangıcı 9'u bitirip, 10'a girincedir. Çünkü hekimler hayz görme yaşının 10'dan 15'e kadar olduğunu söylerler."
Kadın hisseder. Kocasının onu aldattığını, sevgilisinin başka kızlarla da ilgilendiğini hisseder. Nasıl hissettiği bilinmez. Ama "Senin hayatında başka biri var," dediğinde "yüzde 99 haklı" çıkar.
Reklam
Kadınlar "izafiyet teorisini" veya sahibinin 185 IQ taşıdığını bilmese de bu dili gördüklerinde
Albert Einstein
Albert Einstein
'i tanıyor ve çok komik buluyorlar. Bu arada
Albert Einstein
Albert Einstein
'in nasıl bir maço olduğundan, kaç tane kadını kullanıp mendil gibi kenara attığından hiçbirinin haberi yok. Çünkü okudukları aylık kadın dergilerinde veya magazinlerde bunlar yazmıyor.
"Ben erkeğin, zeki, çevik ve komiğini severim" diyen kızlara inanmayın. Onlar bunu yüzünüze doğru söylüyorsa, mutlaka kafalarının bir köşesinde saklı duran planları vardır.
Bildiğiniz gibi bizim kadınlar mutluysa alışverişe çıkar. Mutsuzsa kuaföre gidip saçıyla başıyla oynar.
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.