Lezbiyen arzu ve kadınlar arasındaki cinsel ilişkilere odaKlanacağım. Hâlâ büyük ölçüde teorileştirilmemiş bir alandır bu; gerçi bu durum kadınların aleyhine değil de lehine işleyebilir pekâlä. Özellikle de AIDS krizi çağında, geylerin ve biseksüel erkeklerin cinsel pratiklerine ilişkin hiç olmadığı kadar ayrıntılı çözümlemelerin, gözlemlerin yapıldığı, teorilerin kurulduğu, lezbiyenliğin ise hâlâ cinsel "sapkınlıklar"dan biri olmaya devam ettiği ve hatta bu sapkınlıkların en az analiz edilenlerinden biri olduğu açıktır. Öte yandan, geylerin cinsel pratikleri yüzyılı aşkın bir süredir yasanın denetimi altındayken, en azından Avustralya'da özel olarak lezbiyenliği yasaklayan yasaların hiç olmamış olması da önemlidir. Lezbiyenlik, yasal açıdan bakıldığında, yakın zamanlarda çıkarılan eşit fırsat ve ayrımcılık karşıtı yasalara kadar tanınmamıştı. Lezbiyenlerin geylerden daha çok ya da daha az baskı gördüğünü, yasa karşısında tanınmanın ya da tanınmamanın iyi veya kötü olduğunu anlatmaya çalışıyor değilim; her iki görüşü destekleyecek savlar ileri sürülebilir nihayetinde. Benim derdim şundan ibaret: İktidar ilişkilerine derinden derine bağlanmış kimi hayatı söylemlerde lezbiyenler lezbiyenler olarak temsil edilmez.
Sayfa 19 - YKY, Cogito, Elizabeth Grosz makalesi, İstanbul.Kitabı yarım bıraktı
Korkusuzca oynayın!
"Birbirinize kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak çok şey verebilirsiniz; yeter ki utanmayın, yeter ki oyunu çekinmeden, korkusuzca oynayın"
Sayfa 65Kitabı okudu
İkiniz de erkek olduğunuza...
"Sev onu!" dedi. "Onu sev ve bırak o da sevsin seni. Başka herşeye boşver. Dünyada sevgiden daha anlamlı ne olabilir? Sanıyor musun bu dünya üzülmeye sıkılmaya değer.
Sayfa 65Kitabı okudu
“Nasıl bir işkence! Kendi eğilimlerinin zorlamasına karşı hep sert durmak, kendi zaafına karşı asla bitmeyecek bir mücadele içinde yaşamak.”
↣ Karmaşık Duygular
Sayfa 251 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Lezbiyen ya da değil, hiç kimsenin cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği “fark edilebilir” değildir. Saç modeli, giyim tarzı, tavrı, dünya görüşü gibi şeyler karakteristik özellikleri ve performansı ifade eder. Performans, kimliği ifşa etmez. Kişi ancak “lezbiyenim” beyanı veriyorsa onun lezbiyen oluşundan söz edilebilir.
Sayfa 25Kitabı okudu
Lezbiyen: Terim, Yunan kadın şair Sappho’nun M.Ö. 6. yüzyılda yaşadığı Lesbos (günümüzdeki adıyla Midilli) Adası’nın isminden gelir. Geleneksel olarak, kadınlardan hoşlanan kadınlar şeklinde tanımlanan bir cinsel yönelimdir.
Sayfa 5Kitabı okudu
Bu sonsuzluğun öykülerde kalmaması dileğiyle...
En azından öykülerin dünyasında iki erkeğin birbirine aşık olmasının ve öykünün izin verdiği şekilde sonsuza kadar yaşamalarının gerekli olduğuna inanıyordum.
Sayfa 276 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Cinsel kimlik kişinin özüdür.
"Ben Oscar Wilde türü günahkarlardanım."
...
"Saçmalık, saçmalık!"
...
"Bu benim için saçmalık değil, benim yaşamım bu."
Sayfa 187 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Böyle bir aşkı belki kimse istemeyebilirdi, ne var ki o bundan utanç duymayacaktı, çünkü bu "o" ydu, ne ya beden ya da ruh ne de hem beden hem de ruh, salt her ikisinde de var olan "o" ydu.
Sayfa 95 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Dante gizemlerle dolu evrende bir başka gizem haline gelmişti.
Ferenczi en azından iki tip arasında keskin bir ayrım yapılmasında ısrarcı olur: Kadın gibi hissedip öyle davranan "öznel homo-erotikler" ve tamamen eril olup da yalnızca kadın yerine erkek bir cinsel nesne seçmiş olan "nesnel homo-erotikler". Bu iki tipten ilkini, Hirschfeld'in sözcüğe verdiği anlamla, gerçek "ara cins" olarak tanırken, ikincisini, daha talihsiz bir şekilde, saplantı nevrozundan muzdarip kişiler olarak tanımlar. Ferenczi'ye göre, eğilimlerine karşı savaşmak veya psikolojik açıdan bu yönde bir etki altında olmak yalnızca nesnel homo-erotikler için söz konusu olabilir. Bu iki tipin varlığını onaylamakla beraber, belli bir miktar öznel homo-erotizmin nesnel homo-erotizmle birlikte bulunduğu pek çok insan olduğunu ekleyebiliriz.
Sayfa 61
Eşcinsellerin Davranış Modelleri:
Bu insanların davranışları, birkaç açıdan oldukça büyük farklılıklar gösterir.
(a) Mutlak eşcinseller. Bu durumdakilerin cinsel nesneleri yalnızca kendi cinsiyetlerindeki insanlardan oluşur. Karşı cinsin üyeleri hiçbir zaman cinsel arzularının hedefi olmaz ve kayıtsızlıkla karşılanırlar: hatta bazen cinsel açıdan iğrenme uyandırdıkları bile olur. Bu iğrenmenin sonucu olarak da, eğer erkeklerse, cinsel eylemi yerine getiremezler ya da gerirseler bile hiçbir zevk duymazlar.
(b) Amfijenik eşcinseller, yani psikoseksüel hermafroditler. Bu durumdaysa, cinsel nesneleri kendi cinslerinden olabildiği gibi karşı cinsten de olabilir. Dolayısıyla bu eşcinsellik türü, tek yönlü olma özelliğini taşımaz.
(c) Koşullara bağlı eşcinseller. Bu durumdakiler, birtakım dış koşullara bağlı olarak- normal bir cinsel nesneye erişememek veya öykünme bunların başlıcalarıdır- kendi cinsiyetlerinden birini cinsel nesneleri olarak görebilir ve o kişiyle cinsel birleşme yaşamaktan haz alabilirler.
Sayfa 47