Cennet (ARDÂVtRÂFNÂME)
Ardâvîrâfın ruhu teninden çıkarak Çekâ Dâitî dağına ve Çînvâd köprüsüne gitti. [2] Yedi gün yedi gecenin ardından dönüp geri geldi ve yine Ardâvîrâfın tenine girdi. [3] Ardâvîrâf tatlı ve de
rin uykusundan uyandı. Derin ve ferahlatıcı uykudan aldığı neşeyle çok güzel ve tertemiz düşüncelerdeydi. Son derece mutluydu.
[4] Kız kardeşleri, din
Bu konuda Iranlı ünlü edebiyatçı Muctebâ-yi Mînovî’nin de ğerlendirmeleri de önemlidir: Dante’nin şaheseri İlahi Komedya
cehennem, araf ve cennet adlarıyla üç bölümden oluşmaktadır. Ortaçağda Batı edebiyatlarında bu eserle boy ölçüşebilecek baş ka bir yapıt yoktur. Avrupa’nın değişik ülkelerden edebiyatçılar, araştırmacılar ve eleştirmenler yaklaşık iki yüzyıldır bu eser üze rinde araştırmalar ve değerlendirmeler yapmaktadırlar. Dan te’nin ilahi Komedyacı üstünde yapılan çalışmaların önemli bir bölümünde şu soru yer alır: Acaba bu ünlü yazar yapıtını orta ya koyarken bir ilki mi gerçekleştirdi, yoksa bu konuda daha ön ce yazılmış benzer eserlerden mi yararlandı? Bu araştırmaların verileri, Dante’nin İlahi Komedyasının alanında bir ilk olmadı ğını, eserinin içeriğindeki konuların ilk olarak kendisi tarafından işlenmediğini ve onun kendisinden çok daha önce kaleme alınıp çeşitli Batı dillerine de çevrilmiş birkaç eserden yararlandığını otaya koymaktadır. Sonuç olarak bu türün mucidinin Dante ol madığı ve eserini yazarken kendisinden önceki yazarlardan ya rarlandığı konusunda bir şüphe yoktur.88
Ardavirafname
Farsça hâbnâme (nevmnâme) adı verilen eserlerde bu tür rü yaların içerikleri, önemleri ve insan hayatı üzerindeki etkilerine yer verilir. Örneğin Hurufiliğin kurucusu Fazlullâh-ı Esterabâdî yaptığı faaliyetlerin çoğunu rüyalarının aydınlığında gerçekleş tirmiş, rüya onun için çok özel bir anlam taşımış, vahiy ve il ham olarak algılanmıştır.
Rüyalarımdan Seçmeler
Rüyamda bir gemideydim. Yeni limanlara yelken açtığımı, denizcilik maceralarına atıldığımı, ucu bucağı olmayan koca denizde ne idiği belirsiz devasa yaratıklarla kapıştığımı, ölümün kıyısından döndüğümü, ben masum duygularla hareket ederken korsanların saldırısına uğrayıp, korsanların liderini alt edip tayfanın başına geçtiğimi, nice savaşlara girdiğimi, krallıkların dikkatini çektiğimi, kralın tekinin beni çağırtıp onun emrinde hizmet etmemi istemesini, nice savaşlardan galip geldiğimde de bana armağanlar sunmasını, kral yaşlandıktan sonra krallığını en güvendiği adam olan bana bırakmak istemesini (varisi olmadığından da kaynaklı), krallığın başına geçtikten sonra arta kalan masum duygularımla harekete geçip tüm dünyada barışı sağlamak isteyip aksine kendimi daha da derin bir kaosun içinde bulduğumu, barışın öyle güzel sözlerle değil de maalesef yine savaşılarak kazanıldığını, ve ben bunu anladıktan sonra artık savaştan elimi ayağımı çektiğimi, sahip olduğum krallığımdaki huzuru koruyup, Avrupalı sarışın ve mavi gözlü ay tenli bir güzelle tanışıp, hayatımın geri kalanını ailemle beraber sıcacık yuvamda geçirmek istediğimi sanıyorsanız eğer... Yanılıyorsunuz. Sadece bir gemide olduğumu hatırlıyorum o kadar. Buraya kadar okuduğunuz için belki de pişman olmuş olabilirsiniz ama ahahaha, kusuruma bakmayınız. Geciken 1 Nisan şakam olsun sizlere. Sağlıcakla kalınız.
Rüyaların Doğallığına Dair
Sonunda rüya bağladığında uzuvları
tatlı bir rehavetle,
ve beden derin dinginlikte gerindiğinde,
o zaman sanırız uyandığımızı,
ve yeniden kullanırız uzuvlarımızı;
güneşi ve gün işığını gördüğümüzü sanırız karanlık gecenin ortasında:
ve sımsıkı kapalı küçücük bir odada
iklim değişir, ve denizleri, dağları, ırmakları, geniş düzlükleri
Bilinc ve tedavi
Ruhsal aracın çalışma biçimini öğrendikten, bilinç ile bilinçaltı arasındaki ilişkiler hakkında bilgi edindikten sonra rüya ve hayal hayatımızda ahlaki açıdan rahatsız edici olan seyler büyük oranda kaybolmaktadir.
Sayfa 624 - OlimposKitabı okudu
Ruyalarda Duygular
Karşı koyan sansürün etkisine maruz kalan ruhsal bir komplekste duygular boyun eğmeyen bileşenlerdir, bizi doğru yorumlamaya ancak onlar götürebilir. Bu durum psikonevrozda rüyalarda olduğundan çok daha belirgindir. Nevrozda duygular özellikleri bakımından her zaman doğrudur; elbette şiddetleri nevrotik dikkatin kaydırılmasıyla güçlenebilir. Histerik hasta önemsiz bir şeyden niye bu kadar korktuğunu merak etse, obsesyon hastaları kendilerini ufacık bir şey için azarlasa bile ikisi de hata yapmaktadır çünkü kavramsal içeriği değerlendirmektedirler. Önemsiz, ufacık şey, ana nokta değildir, kendilerini boşuna savunurlar çünkü bunu düşünsel süreçlerinin başlangıç noktası olarak kabul ederler. Psikanaliz onları doğru yola sokar, haklı olanın duygu olduğunu gösterip duyguya denk gelen, başka bir şey tarafından temsil edilen içeriği arar. Fark etmemiz gereken tek şey, duygunun serbestliği ile kavramsal içeriğin ayrılmaz, organik bir birlik oluşturmadığı, iki parçanın birbirine bağlanabileceği ve analizin onları ayırabileceğidir. Rüya yorumu bu teorinin doğruluğunu desteklemektedir.
Sayfa 468 - OlimposKitabı okudu
Burada özünde Roberts tarafından vurgulanan aynı iki izlenim kategorisiyle karşı karşıyayız; önemsiz olanlar ve ele alınmamış olanlar. Ama Delage duruma farklı bir açıdan yaklaşır çünkü bu izlenimlerin, önemsiz oldukları için değil, ele alınmadıkları için rüya yaratabildiğini savunur. Bir anlamda önemsiz izlenimlerin de tamamen ele alınmadığı doğrudur; taze olan bu izlenimler, uyku sırasında bırakılan “autant de ressorts tendus”dür.(çok sayıda gergin yay) Rüyalarda, üzerinde çalışma sürecinde işaretlenen veya kasıtlı olarak baskı altında tutulan güçlü bir izlenim, zayıf olan ve neredeyse hiç fark edilmeyen bir izlenimden daha çok rol oynayacaktır. Ket vurulma ve baskı altına alınma nedeniyle gün boyunca depolanan ruhsal enerji geceleyin rüyaların güdü gücü olacaktır. Baskı altına alınan ruhsal malzeme rüyalarda su yüzüne çıkar.
Sayfa 104 - OlimposKitabı okudu
Doktor, isteyerek rüya görülür mü hiç? Reçeteyle rüya... İmkân-sız.
Sayfa 118Kitabı okudu
