Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Söyle bana Toprak Ana, gerçeği soyle: İmsanlar savaşmadan yaşayamazlar mı?
beklenen yağmur en sonunda yağar ama savaştan geriye kalan her şeyi yağan yağmurun temizlemesi mümkün müdür acaba? Savaşlarda onca yaşananlar insanoğlunun en karanlık ve en vahşi taraflarına ait öykülerse, makineli tüfekler ve top mermileri art arda patlayıp etrafa ölüm saçıyorsa, tecavüz mağduru zavallı kadınlar ‘nefret çocukları’nı dünyaya getiriyorsa… Ne yazık ki savaştan geriye kalan bu pislikleri temizlemeye göğü yararak bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun dahi gücü yetmez…
Reklam
Savaş ve kötülük kan kardeş
Sayfa 126 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Kızıl kahkaha bu."
Leş kargaları bağırıyor. Kardeşim nerede? Latif ve asil bir adamdı ve hiç kimsenin kötülüğünü istemezdi. Nerede o? Size soruyorum, lanet olası katiller! Tüm dünyanın önünde soruyorum size, lanet olası katiller, leşin başına çöreklenmiş karga sürüsü, yarım akıllı mutsuz canavarlar! Canavarsınız siz! Neden öldürdünüz kardeşimi? Yüzünüz olsaydı, basardım tokadı, ama sizinki yüz değil, yırtıcı hay­van suratı. İnsan rolü yapıyorsunuz, ama eldivenin altında pençeleri görüyorum, şapkanın altında da hayvanın yassı kafatasını; makul konuşmalarınızın ardında paslı zincirleri­ni şakırdatan gizli deliliği işitiyorum. Ey yarım akıllı mutsuz hayvanlar, acımın, kederimin, onuru lekelenmiş düşüncele­rimin tüm gücüyle lanetliyorum sizi!
Bir saat sonra ise postacı erkek kardeşime gönderilmiş bir mektubu teslim etti bana, zarfın üstünde ölen subayın el yazısını tanıdım: Ölü ölüye yazıyordu.
"Çalış, kardeşim, çalış! Divitin kuru değil, canlı insan kanına batırılmış. Varsın sayfaların boş görünsün, savaşa ve akla dair en zeki insanlar tarafından yazılıp çizilenlerden daha fazla şey söylüyorlar uğursuz boşluklarıyla. Çalış, kardeşim, çalış!"
Reklam
"Kızıl kahkaha bu. Dünya çıldırdığında böyle gülmeye başlar."
Hepsi delirdi ve birbirlerini kırıp geçirecekler. Delirdiler. Kafalarında her şey tepetaklak ve hiçbir şeyin farkında değiller: Eğer yönler bir anda öbür tarafa çevrilse düşmanı kırdıklarını düşünerek kendi arkadaşlarına ateş etmeye başlarlar.
Ah, keşke şeytan olsaydım! Cehennemin hava niyetine soluduğu tüm dehşeti dünyalarına taşırdım; rüyalarının efendisi olurdum ve uykuya dalmadan önce gülümseyerek çocuklarını kutsadıkları sırada karşılarına kapkara dikilip... Evet, aklımı kaçırmak zorundayım, ama bir an önce. Bir an önce..
- Ya şimdi savaşı bitirirsiniz, ya da... "Ya da" ne? Akıllarını başlarına toplamalarını sağlayacak, yüksek sesle söylenecek yeni yalanlarla cevaplanmayacak kelime kaldı mı dünyada? Ya da önlerinde diz çöküp ağlamak mı gerek? Ama zaten yüz binler gözyaşlarıyla yıkamıyor mu dünyayı, faydası var mı hiç? Ya da gözleri önünde kendini öldürmek mi gerekiyor? Öldürmek! Her gün birileri ölüyor, peki bunun faydası var mı?
- Çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmayı öğrettiler; okuduğum bütün kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama işte zaman geçiyor ve tüm bu ölümlere, acılara ve kana alışmaya başlıyorum; gündelik hayatta da daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli itkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama savaş gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamayı aklım reddediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbirini öldürüyor ve hepsi eşit derecede hasta ve hepsi eşit derecede mutsuz. Delilik değil de nedir bu?
Reklam
- Evet, -dedi.- Pek az değişmişsin. Sadece biraz saçların dökülmüş. - Başımın yerinde durduğuna dua et sen,
Savaş. Bakirdim henüz. Bir kadının ne olduğunu bile öğrenemeden tarih uğruna paramparça olmayı düşünebiliyor musunuz? Veya bir otomobil sahibi bile olamadan. Kimi savunacaktım? Başkasını. S..inde bile olmadığım başka birini. Savaşta ölmek savaşların çıkmasını engellemiyordu.
"Güvende olacağım. Ben akıllı biriyim, unuttun mu?"Aptal bombalar,birçok akıllı insanı havaya uçuruyor, Emma! Yarden'ı düșün..."
Artık farklı bir savaşı savaştıklarını fark etti. Şimdi kurtarıcılar değil, saldırganlardı. Korkulması gereken onlardı.
Sayfa 287Kitabı okudu
Korkutmaya meraklı kişinin en büyük korkusu nedir biliyor musunuz? Kendi yetersizliği ile yüzleşmek. Bir gün gelir de ondan korkmazlarsa ne halt edeceğini bilemez çünkü.
488 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.