s

Siyaset ve Toplum

1 üye
kesince ikiye ayrılmaz insan
Kızıma hep anlattım... Anlatamadım... Böyle sağ sol diye insanları koparamazsınız yaşamların içinden, yaşadıklarından tiksindirerek, küçük görerek geçirdiklerini baş edemezsiniz, hayatın içine zurnalar, cıgaralar, buzdolabının tık tıkları, şu ses nedir, öğlende çaldığı gıygıyları Orhan Boran'ın, böbrek sancıları, Tuzla içmeleri, düğünler, üseralar... Yapamazsınız, tek mantıkla deli olur insan, korkutuyorsunuz insanları, kilise çanlarını özleyen bir Müslüman olmaz sanıyorsunuz, kesince ikiye ayrılmaz insan... Bir insan nedir?... Bir insan.
Sayfa 82 - İş Bankası Modern Türk Edebiyatı Klasikleri, 7Kitabı okudu
Güneşin dünya çevresinde döndüğüne inanmak yanlıştır... ama saçma değildir. Keza adaletin, suçluların elektrikli sandalyeye gönderilmesini gerektirdiğine inanmak da saçma sayılamaz. Bazı insanların diğerlerinden daha üstün olduğunu iddia etmenin gülünç sayılabilecek herhangi bir yönü yoktur; hatta bu bariz bir biçimde doğrudur. Bazı bakımdan, bazı insanlar gerçekten diğerlerine göre daha aşağıdadır: Kimileri daha az iyi huylu, kimileri kıskanmaya daha eğilimli, kimileri ise yüz metre yarışta daha yavaştır. Bu belirli eşitsizlikleri insan ırklarına veya sınıflara göre genelleştirmek yanlış ve zararlı olabilir; fakat burada yapılan genellemenin mantığı gayet açıktır. İnsan ırkının, sadece birtakım aşkın güçler tarafından kurtarılabilecek ölçüde büyük bir kargaşa içinde olduğuna inanmak yanlış olabilir; ama böylesi bir dogmanın kuşattığı ütopik özlemler, suçluluk ve güçsüzlük hisleri hiçbir biçim de yanılsama sayılamaz.
Sayfa 33 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"...siyaset ille de ideolojik olması gerekmeyen bir anlamlandırma alanına sahiptir."
Sayfa 31 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Burjuvazi bütün ulusları yok olup gitmemek için burjuvazinin üretim tarzını benimsemek zorunda bırakıyor; bütün ulusları kendisinin uygarlık dediği şeyi kabullenmek, yani burjuva olmak zorunda bırakıyor. Açıkçası burjuvazi kendi suretinde bir dünya yaratıyor.
Kapitalizmin sözde savunucuları, laissez-faire kavramının anlamını ve kastettiklerini göz ardı ederek, onu hükümet kontrolleri ile (yani hükümetin ekonomiye müdahalesi ile) uyuşabilir görmüşlerdir. Bu nedenle, 19. yüzyılda uygulanan şey saf kapitalizm değildi, fakat çeşitli şekillerde karma ekonomilerdi. Kontroller daha fazla kontrolleri gerektirdiğinden ve doğurduğundan, karma ekonomileri mahveden, onların devletçi unsuru idi; suçlanan ise onların serbest, kapitalist unsuru olmuştur.
Sayfa 32 - Plato YayınlarıKitabı okudu
Tarihsel olarak, sanayiinin genel gelişimi aşağıdaki yolu izlemiştir: bir sanayi bir kaç küçük firma ile başlar, zamanla onların pek çoğu birleşir; bu durum etkinliği ve karları artar. Pazar genişledikçe, sahaya yeni firmalar girer, böylece egemen firmanın pazar payı daralır. Bu, çelik, alüminyum, taşıyıcılar ve çok sayıdaki diğer büyük sanayilerde mevcut olan bir eğilimdir.
Sayfa 80 - Plato YayınlarıKitabı okudu
Reklam
88 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.