kişilikten yoksunluk! İstedikleri bu! Ve bundan büyük bir haz duyuyorlar. Yani, kendileri olmamak, olabildiğince kendilerine benzememek! En büyük ilerleme, onlara göre bu! Sıraladıkları saçmalar bari kendi uydurmaları olsa…
Fyodor Dostoyevski denilince akla ilk olarak o muhteşem psikolojik tahliller gelir ve okumaya başladın mı kendini dünyadan soyutlanmış olarak bulursun. Yaşamakta olduğumuz dünyadan kendimizi soyutlamak ise bu çağda yapılacak en iyi terapi yöntemidir. O halde batsın bu dünya diye düşündüğümüzde Dostoyevski okuyalım. :)
Sanıyorum ki
Suç ve Cezayı okuyan herkes kendini Raskolnikov’un yerine koyacak ve o suçun kaçınılmaz cezasını çekecek. Ancak kendini yani baş karakteri sorgulamaya gücü yetecek mi bilemiyorum. Romanın asıl zevkli kısmı da burada başlıyor.
Cemal Süreya ne demiş:
“1931 yılında doğdum. 1937 yılında annem öldü. 1944 yılında Dostoyevski’yi okudum. O gün bugündür huzurum yoktur. Biyografim bu kadar. “
Keyifli okumalar.
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Venedik Yayınları · 2018178,3bin okunma
Herkesin akıllı olmasını beklemenin çok uzun süreceğini anladım. Bir de bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini... İnsanların değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunun için çaba göstermeye değmeyeceğini..