Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Eskiden övündüğü nesi varsa hepsi yok olup gitmişti ve ölüm hiç de uzak değildi artık. Ama göğsündeki yüreği yine gençlik yıllarındaki arzularla, tutkularla çarpıyor, gönlü kocamıyordu. Ne büyük bir felaketti gönlün hiç yaşlanmaması! Çünkü, gönül yaşlanmayınca, düşleri, düşünceleri de değişmiyordu. Ve insan ancak rüyada, düşüncelerde hür ve ölümsüzdü."
Ne büyük bir felaketti gönlün hiç yaşlanmaması! Çünkü gönül yaşlanmayınca düşleri, düşünceleri de değişmiyordu.
Reklam
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
Ama bir ayağı çukurda olsa da gönül kocamıyor; göğsündeki yüreği hep gençlikteki gibi çarpıyor. İşte o yüzden insanın düşleri, düşüncele­ri hiç değişmezler; o yüzden insan düşlerde, düşüncelerde ölümsüzdür, özgürdür. Düşlerde yedi kat göğe çıkar, düşlere yedi kat yerin dibine inerdi. İnsanoğlu yücedir, çünkü ecel saatine değin yaşamdan kopmaz, kendini ölmüş saymaz. Ama ölüm öyle midir? İnsanın neler çektiği, düşünceleriyle nerelere yükseldiği, hangi düşler kurduğu, zekasının nerelere, ne derece eriştiği vız gelir ölü­me. Neden böyledir bu? Evren neden böyle kurulmuş?
Sayfa 301 - Cem yayınları
“Şehir, yara gibi görünen bina ışıkları dışında karanlıktı; yara bantları şehrin derisini gösterecek şekilde çekilip alınmış gibiydi.”
Ne büyük bir felâketti gönlün hiç yaşlanmaması! Çünkü, gönül yaşlanmayınca, düşleri, düşünceleri de değişmiyordu. Ve insan ancak rüyada, düşüncelerde hür ve ölümsüzdü.
Birden anladım. Yalnızdım. Tek başımaydım. İnkar etmenin anlamı yoktu. Kesindi.
Reklam
Sadece sürekli bir duygusuzluk akıntısı ve ben tek başımayım..
Sayfa 100 - Martı YayıncılıkKitabı okudu
Ne büyük bir felaketti gönlün hiç yaşlanmaması! Çünkü, gönül yaşlanmayınca, düşleri, düşünceleri de değişmiyordu. Ve insan ancak rüyada, düşüncelerde hür ve ölümsüzdü.
1.000 öğeden 801 ile 810 arasındakiler gösteriliyor.