Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkistanlıların Cemal Paşaya Tepkisi
Türkistanlılar, Ruslara karşı bağımsızlık savaşı vermekte olduklarından, Cemal Paşa'nın İngiltere aleyhinde ve Ruslarla işbirliğine dönük çalışmalarından hoşlanmazlar ve kendisini sert bir üslupla uyarırlar. Bu arada Bolşeviklerin Afganistan'a dönük çalışmalarından başından beri rahatsız olan Afgan yönetimi de Ruslarla işbirliği yapmak fikrinden gittikçe uzaklaşmaya başlar.
Sayfa 536Kitabı okudu
Derin sularda yalnız bir mümin: Garaudy 1
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz. Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
Reklam
Zeki Velidi Togan'ın dilinden Enver PAŞA
“Enver Paşa’nın itirazdan pek hoşlanmadığını anladım. Herhalde fikrinden dönmeyecekti. Ertesi akşam birisinin evinde beş on kişi toplandık. Enver Paşa burada ihtiyatlı ibarelerle kararını anlattı. Gözlerinden yaş akıyordu. Diğerleri de müteessir oldular. Mamafih ben, Buhara’dan ayrılarak Semerkand’a gideceğim akşam tekrar görüştüğümde, ‘Daha birkaç gün var; senin dediklerini de düşünüyorum. Burdalık yolundaki hazırlığı da bırakmayalım.’ dedi. Yanında yalnız Hacı Sami vardı. Paşa, yere serilen bir halı üzerine oturmuştu. Ayağında Alman spor potini vardı. Şu saatte mücadeleye atılmak isteyen bir sporcu tesirini veriyordu. Çok samimi fikirlerini söyledi.”
Ab-ı Hayat
Ab-ı hayât efsanesi halk hikâyelerine ve folklorumuza da girmiştir. Köroğlu destanında anlatıldığına göre Köroğlu, avladığı kuşu bir gölde yıkarken kuş canlanır. Köroğlu bunu babasına haber vermeye gider. 'Geri döndüğünde göl bin parçaya bölünmüş ve Bingöl olmuştur. İlâhî aşk anlamında tasavvufî bir sembol olarak kullanılan âb-ı hayât, ledün ilminden kinâyedir. O, mürşid-i kâmilin, hayvanî hayat yaşayan insan aklını dirilten sözleri ve nazarıdır. Edebiyatımızda geniş bir kullanım alanı bulan bu mazmün, manevî neşeyi, aşk ve irfânı karşılar. Şiirlerde, ince ve saf söz olarak kullanıldığı gibi sevgilinin dudağında da âb-ı hayât özelliği vardır.