Çeşitli kabilelerde aybaşı kanaması gören kadınların "kirli" olarak değerlendirilip bu durum "sonlanana" kadar köyü terk etmeye zorlandıklarını iddia eden eski antropologlardan alıntı yapan birini gördüğümde hep gülerim.
Sayfa 324 - O kabileden olsam köye dönüşte oynak bir şarkıyla gelir gülmekten kırılırdım
Kadınlar ne zaman dünyada fazla uzun kaldıklarını bilirler, kesinlikle bilirler. Ne zaman eve geri dönmekte geciktiklerini bilirler. Bedenleri şimdi ve buradaysa da, akılları çok ama çok uzaklardadır.
Sayfa 311
Ölüm kalım meselesi olmadıkça "pirinçten sütyen giymeye" zaman ayırın, zaman yaratın. Süt treninin peşinden koşmayı bırakın.
Sayfa 297 - "Pirinçten sütyen giymek" Stockwell'in beylik bir sözüdür.
Dünya, kadınların rahatı için, kalçaları ve göğüsleri için sıkıntı vericidir.
Sayfa 297
Cennet ve cehennem dünyâda kazanılır; son pişmanlığın faydası olmaz. Ahirette özlemle âh vâh etmekten başka yapacak bir şeyi kalmaz. Mahşerde hesap ve mahkeme işleri sonlanınca cennet halkı ve cehennem halkı takım takım ayrılacak. Ve cehennem üzerine sırat köprüsü kurulacak. Cennetlikler onun üzerinden kimisi yıldırım gibi, kimisi rüzgar gibi, kimisi de süratli koşan atlar gibi geçip cennete gidecekler. Cehennem halkı geçemeyip âteşin içine düşecekler ve cehennemin yedi katında alçaklıklarına göre yerleştirilecekler.
Ahahah yabancı yaşlı kadınlar :))) vatandaşlık falan?
Orta yaştaki kadınlar çoğu zaman yeni doğmuşlardır, yaşlı kadınlar şiddetli sevgililerdir ve küçük kız çocukları, kocakarılar gibi büyüler yapma konusunda oldukça bilgililerdir.
Sayfa 295