Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dostlar Saldırın Toplam 92 GB/Alıntı
SOSYOLOJİ, PSİKOLOJİ, KİŞİSEL GELİŞİM, FELSEFE VS. İLETİ KAYNAĞI! 👇 m.facebook.com/groups/14151577... Sosyoloji serisi : yadi.sk/d/bIuboL4IgdCyB
Yorum...
Okuyun okuyun bir yerlere varın sözü bence artık etkisini yitirdi.!!!!!!!!! Bugün kızım erkek eline bakmasın. Oğlum iyi yerlerde okusun kimseye muhtaç olmasın diye eğitime onca para veriyorlar. Sonuç kız okuyor üniversite mezunu kendini gelistirmis evde kocasını bekliyor.. Üniversite okumuş kendini geliştirmiş fakat işini sağlama alamadığı için bir erkek ne doğru dürüst askere gidebiliyor ne de evlenebiliyor... Ama garip olan ne biliyor musunuz? Şu etrafımda donanımsız o kadar insan devlette kadroda parasını aliyor. Okuyan az da olsa belli bir donanıma sahip insana ise uzmanlık şu bu, resmen okuyana ceza okumayana ödül veriyorlar.... En kötüsü insan çocuğunu sanayiye bile veresi geliyor okuyan bir şey mi oluyor mantığı!( sanayi kötü bir yer olduğu için değil eskiden 10 yaşına gelince verirlermiş ya ustaya eğitim olmadan) . Çünkü bir çocuk, doktor mimar avukat ilahiyat okumadiktaan sonra bir yere gelemiyor.. hal böyle olunca veliler çocukların üzerine çok gidiyor çünkü sistem öyle ve insanları buna itiyor. ve sinav her yil değişiyor geçen sene binbir zorlukla girdikleri okullara şimdi sırf evi yakın diye gidecek çoğu öğrenci. o çocuk gecen sene yaptığı çalışmaya mi yansın gidemediği tatile mi? Hal böyle iken bile sıkıntı yokmuş gibi liseyi bitirip üniversite sınavına oradan kpss oradan uzmanlık sınavı oradan mülakat neden mi alışılmışlık... Inanın 24 yaşımdayım daha neye yeteneğim olduğunu bilmiyorum.. Tek yeteneğim soru çözmek galiba yani eğitim felaket olmuş durumda. Ama bu yeni olan bir şey değil bundan 30 sene önce nasılsa hala da öyle ilerletemedigimiz tek şey bence...
Reklam
Bi kpss sorusundan :)
Bayan Obama'nın bir gazeteye verdiği röportajda anlattıklarına göre bir gece Başkan Obama ile karısı Michelle, değişiklik olsun diye, salaş bir lokantada yemek yemeye giderler. Oturduklarında lokanta sahibi, First Lady ile özel olarak konuşmak için başkandan izin ister. Michelle, lokantanın sahibiyle konuşup döndükten sonra Başkan Obama, karısına, adamın neden onunla özel olarak konuşmak istediğini sorar. Michelle de genç kızlığında adamın kendisine âşık olduğunu anlatır.Bunun üzerine Obama (büyük olasılıkla alaycı bir biçimde gülümseyerek): “Eğer onunla evlenseydin, şimdi bu sevimli restoranın sahibi olacaktın.” der. Michelle “Hayır,” der. “Eğer onunla evlenseydim şimdi Amerikan başkanı o olacaktı.
Mikail Balcı
Mikail Balcı
hocamızdan özür dileyerekten paylaşıyorum eğer mesajı paylaşmakta sakınca varsa. Yeniden başını şişirdiğim için helallik istiyorum kendisinden. Kendisi öğretmen olduğu için böyle şeyleri daha iyi bilir düşünesiyle sordum. Oda sağolsun bildiği kadar cevapladı ama ben niyeyse şu son zamanlarda daha vakti olan bir şey için çok kafa yormaya başladım belki de iyice yaşadığım şehirden bezdim diye.
Mikail Balcı
Mikail Balcı
hocamızdan cevabımı aldıktan sonra not etmiştim eve gidince araştırırım diye ama çok meşakkatli bir şeymiş öğretmen olmak. Belki güncel meselelerden haberi olan varsa bu konuda beni bilgilendirebilir. Sonuçta buda yapay zeka belki kaç dönem ki haberi çekip paylaşıyor. Yapay zekaya sordum özetle bitirdiğim iki yıllık üzerine 4 yıllık lisans bitirmemi ve gerekli sertifikalar almamı istiyor. Bende merak ettim gerçi DGS'ye girmeden evvel yada sonrasında bir derhaneye de sorabilirim güncel bir haber almak için. Benim merak ettiğim net bilgi şu: Ben iki yıllığı bir daha ikinciye iki yıllık okuyup toplam dört yıllık yapabilir miyim yoksa DGS ile mümkünse dört yıllığa geçiş yapabilir miyim? İki yıllığın üzerine bir daha iki yıllık okusam formasyon eğitimine girebilir miyim? Bir de bunun KPSS'si varmış atanmak için... you.com/search?q=Formas...
Hep... Mi hep, yeni başlangıçlarla tazeledim umudumu. İmkansızlıkları, imkan dahiliyetimdekiler ile harmanladım, kendime mutluluklar çıkardım. Öyle ahım şahım şeylerde gözüm olmadı hiç, ama ufak tefek de olsa emek içeren nüanslar istedim. Varsın ayakkabım delik, kabanım ince olsun; okuyacak kitabım var ya şükür dedim. Hem... Çalışma masası çok sonraları girdi lügatime, zira; yemek masası, yer sofrası vardı, hatta çay tepsisini kırlentin üzerine koyup not çıkar(abilmek)mak vardı, daha ne olsun. Olumsuzlukların arasında, huzursuzlukların ortasında olsam da hiç aksini düşünmedim, hayal de etmedim. Ben, düşümü bile okumak yolundan başkası ile kurmadım. Okul değişikliği, şehir değişikliği, köy/şehir karmaşası, akran zorbalığı, eğitim eşitsizliği, ve daha nice imkânsızlıklar arasında imkâna tutundum, olabildiğince; hatta gülüşlerime, kara bi göktaşı; atom bombası misalince düştüğünde bile. Ve şimdi... imkânlar hem var hem yok... yıllar geçti evet, çok şey de değişti ama değişmeyen şeyler de yok değil. Umudum halâ yaralı, düşlerim hep kanlı, gözlerim hep yaşlı... Önümde KPSS, içimde yoksunluk, yanımda yoksulluk, başımda mutsuzluklar, gözümde umutsuzluklar, masamda kitaplar...(beni beklemekteler) ... Yazmak ya da yazmamak...bütün mesele bu mu? Hem niye yazdım ki bunları...bilmiyorum. Yazdıkça eksiliyor Yazmadıkça eskiyor Ve günden güne, içten içe çürüyorum. ... Çürümenin özeti değil belki bu Pes etmenin kendisi de Karanlığa teslim olmanın da Umudu bırakmanın da Ama bi şeylerin parçası Belki de kendisi bu.
Yeni hedefler yükleniyor... ✅️ 1-2 ay Mat2, Edebiyat, Kpss çalışıyorum ✅️ Mayıs sonu finallerine çalışıyorum ✅️ Bir dahaki ay paramı alırsam online eğitimler alıyorum, Psikanaliz üzerine ✅️ Bolca kitap okuyup, söyleşiler dinleyip, film izleyip yorum yazıyorum sayfamda ✅️ Haftada 4 gün de işe gidiyorum 🥳
Reklam
Nebevî Ölçüye Uyulmaması Sonucunda...
Nebevî ölçüye göre dindarlık kriterinin, diğer kriterlerin en üstünde tutulması gerekmektedir. Kimi evlilik adayı bu sıralamanın yerini değiştirdiğinden, kimi bu dört özelliğin tamamını da aynı kişide aradığından, kimi de bu dört özelliğe ayrıca tahsil durumunu da eklediğinden, beşi bir yerde hedefini tutturmaya çalışmaktadır. Sonuç? Sıkıntı üzerine sıkıntılar... Bir türlü aradığını bulamamaktan, geç evlilik mağduru olanlar... ▪️İyi de, evlilik bir yatırım aracı değildir ki, eş adayının mali durumu öncelleniyor! ▪️Evlilik, aşiretlerin boy gösterme arenası değildir ki, soy-sop öncelleniyor! ▪️Evlilik bir güzellik yarışması olmadığına göre ve eş adayı vitrin mankeni olarak seçilmeyeceğine göre, güzellik, boy, bos neden bu denli öncelleniyor!? ▪️Hem evlilik KPSS sınavı değildir ki, eş adayının tahsil durumu öncelleniyor! Allâh nasip ederde hepsi bir adayda olursa ne âlâ.. Ancak bilelim ki, eğer dindar olanı öncelersek, diğerlerinin de Allâh’ın lütfu olarak gelme veya olma olasılığı her zaman vardır...
Allâh ve Peygamber İşin Neresinde Acaba?...
Kız isteme merasimlerinin vazgeçilmezidir; “Allâh’ın emriyle, Peygamber’in kavliyle...” sözleriyle başlayan o bilindik cümle. Zamanla niye söylendiği unutulsa da, Allâh’ın emrinden kasıt, Allahû Teala’nın evlilikle ilgili ayetleri, yani emirleridir hiç kuşkusuz.. O halde bu hususta Allâh’ın emirlerinden ikisini hatırlatalım.. "Sizden
Çocuk Eğitimi Üzerine
Bazı ebeveynler çocuğun "düşünme becerisi" gelişsin diye ha bire etkinlik yapıyorlar. Kutu oyunları, Sokratik diyalog yöntemiyle zihin açıcı sorular falan... Ama taktik çalışarak düşünme becerisi gelişmez. KPSS sınavına hazırlanır gibi düşünme etkinliği yapılmaz. Çünkü düşünmek aslında insanın kendisiyle konuşmasıdır. Bu da ancak yalnızken yapılır. Eğer bu fırsat verilmezse de çocuk rahatça düşünebilmek veya hayal kurabilmek için kendi çarelerini üretir. Mesela bazı çocuklar tuvalette çok vakit geçirirler. Anne babalar çoğunlukla bu durumu mide bağırsak problemleri temelinde ele alır. Ama yapılan bazı araştırmalar, yalnız kalamayan çocukların bu ihtiyacını gidermek için ihtiyaç molalarını uzatma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Yani konu bağırsakla değil, iltisakla ilgilidir. Öyleyse çocuğu hayata hazırlamak istiyorsanız biraz akışına bırakın. Üzülme, can sıkıntısı veya hayal kırıklığı gibi duyguların yaşanmasına izin verin. Az biraz öte gidin ve tecrübenin kaybederek kazanılan bir şey olduğunu unutmayın! O yüzden bırakınız sıkılsınlar! Bırakınız kendi akıllarıyla düşünüp plan yapsınlar. Çocuğu hep yalnız bırakmakla, hiç yanından ayrılmamak arasında bir fark yoktur. Birinde bağlar zayıflar, diğerinde bağımlılık güçlenir. Netice? Ebeveynlik halden anlama sanatıdır. Çocuğun halini anlamadan hatırını yapamazsınız. Yapmaya çalışırsanız da iç güveysinden hallice olur, sadece yorulursunuz. Salih Uyan
İnsanın Kötülüğü Üzerine
"Metruk bir değirmen gibiydim. İşe yaramaz, gözden çıkarılmış. Kuşların bile uğramaktan vazgeçtiği yıkılmayı bekleyen bir değirmen. Yeryüzünün unutulmuş bu ücra köşesinde başka bir çok şey gibi iyinin ve kötünün acının ve mutluluğun arasındaki çizgi belirsizleşmiş, sanki her şey yalnızca zamanı unutmak için yaşanıyor gibiydi...". Samet,
67 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.