İskender Pala’nın çok farklı bir tarzıyla karşılaştım. Polisiye, gerilim, ajanlar, CIA, Mossad... Sanırım bu tarz bana çok hitap etmiyor. Bir yere kadar çok heyecanlıydı sonra dikkatimi toparlayamadım. Bu tarzı sevenler için gayet başarılı ama bana biraz uzun geldi. Yahudi, Hristiyan ve Müslüman, Tevrat, İncil, Kur’an, Kudüs, Mezapotamya, Ortadoğu, Şanlıurfa, örgütler, savaş, terör, İbrahim, Yakup, İsmail, Hacer ve daha fazlası kitapta yer alıyordu. Merak edenlere okumalarını tavsiye ederim.
“Temiz kalplilik, doğruluk, sabır, dilini korumak, hoşgörü, merhamet, pak zihin ve haddi aşmamak. Babillilerin hüküm sürdüğü yurtlarda yaşamış olan Hz. İbrahim’in inanç esaslarıydı bunlar; Hanif anlayış... Bugünkü insanlığın da ihtiyaç duyduğu erdemler silsilesi.” (s.36)
“Allah’ı kalbimizde taşıdığımızı söylüyorsak, kalbimizi taşıdığımız her yere O’nu da taşımalı değil miyiz? Nihayetinde O bizim kötülüğümüzü istemiyor; hatta ‘Kötülük içinde olmayın!’ diyor. O hâlde yalnız kalınca hatırladığımız ve itaat ettiğimiz bir tanrıyı, mesai yaparken unutmalı mıyız?” (s.217)