Kimlik bölümlere ayrılamaz, o ne yarımlardan oluşur, ne üçte birlerden, ne de kuşatılmış diyarlardan. Benim bir çok kimliğim yok, bir kişiden diğerine asla aynı olmayan özel bir "dozda" onu biçimlendiren bütün ögelerden oluşmuş tek bir kimliğim var.Amin Maaluf’un deneme niteliğinde olan kitabının 1. bölümünde insanların dinsel, etnik, ulusal kimliklerden ötürü neden cinayetler işlediğini anlamak için kendi deyimiyle en kalleş bulduğu sözcüklerden biri olan kimlik kavramını sorguluyor. Kimliğin sadece bir değerden oluşmadığını insan doğduğu andan itibaren fiziksel özellikler, dili, dini, milliyeti, çevresi, kültürü yaşadıklarıyla kendisine aktarılan değerler bütününün oluşturduğu bir aidiyet duygusu olduğunu, bu değerler bütününün aynısının başka bir insanda bulunmamasının her insanı özel yaptığını belirtiyor. Dar, tutucu bir yaklaşımla bu değerler bütününden sadece birini alıp insanı seçime zorlama noktasında kimlikler ölümcül olmaya başlıyor..
Günümüzde de önemini koruyan bir konu kimlikler. Savaşların, katliamların oluşmasında etken. İnsanlar kendi ve başkalarının kimlikleriyle barışık, çeşitliliklerin ayırt edici değil de kültürümüze zenginlik katan değerler olduğunu benimseyebilirlerse aramızdaki ölümcül kimliklerin bizi yok etmesini durdurabiliriz.
Yazarın bazı düşünceleri tartışılabilir, genel olarak tespitleri doğru ayrımlaştırmanın etkilerine sık rastladığımız günümüzde de okunması gereken kitaplardan biri.