132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Senin kalemine kurban be adam!
16 farklı hikâyeden oluşuyor fakat çoğu öyküsü diğer hikâye kitaplarında olanlardan oluşuyor. Onları önceden okumuş ve incelemiş olduğum için ilk defa denk geldiklerimi inceleyeceğim. -KANAL Çocukluğunda ve gençliğinde yediği içtiği ayrı gitmeyen iki eski dostun, geçim derdinden kaynaklanan ekmek savaşı uğruna kanlı hâline gelmelerini anlatan
Kamyon
KamyonSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20082,767 okunma
Bütün yaşamı boyunca milyoner olmanın, dünyanın en zengin adamı olmanın hayalini kurdu. İstediği şey, paranın kendisinden çok, temsil ettiği şeydi; yalnızca insanların gözünde başarılı olmak değil, kendini dokunulmaz yapmanın bir yolu. Parası olmak, bir şeyleri satın alabilmenin ötesinde bir anlam taşır: Dünya size asla bir şey yapamaz. Öyleyse zevk değil, korunma anlamında paradır bu. Parasız, dolayısıyla da dünyanın çılgınlıklarına karşı savunmasız bir çocukluk geçirdiğinden, varlık kavramı onun gözünde kaçış kavramıyla eşanlamlı olmuştu: Zarar görmekten kaçış, acı çekmekten kaçış, kurban olmaktan kaçış.
Can Yayınları
Reklam
Kan parası, dehşet verici bir deyim ama herkesçe kabul edilmiş. İnsan öldürmenin bazı durumlarda meşru kabul edildiği bir ülkede, öldürürsün, gerekirse kan parası verirsin, kurbanın ailesiyle el sıkışıp yolunuza gidersiniz. Öldürmenin meşru ve haklı sayıldığı haller ise vatan uğruna, namus uğruna, kan davası uğruna, futbol takımı uğruna, parti uğruna öldürmektir, bunun dışındakiler ayıp sayılır. Tabii bir de kaderde insanın alnına yazılmış olan kazalar var. Ehliyeti olmadan araba kullanan, yaya geçidindeki kadını ezip öldüren genç bile belediye başkanı olan babasının gücüyle burnu kanamadan sıyrılıyor bu işten. Eski tarihli bir ehliyet düzenleniyor, yaya geçidindeki kan alelacele temizlenerek kaza raporu yeniden yazılıyor; yaya geçidindeki kaza geçit dışına çekiliyor, kurban sanki arabanın önüne aniden atlamış gibi bir tutanak tutularak, suç bütünüyle ona yükleniyor, oğlan kurtarılıyor. Olan gidene oluyor her zamanki gibi. Burası İstanbul ve Bizans’tan bu yana güçlülerin borusu ötüyor; hem de bu borunun, surlardan mı, minarelerden mi üflendiğinin hiçbir önemi olmadan.
Sayfa 181 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
sermaye ekonomisi de arkaik şiddet ekonomisiyle bariz bir benzerlik gösterir. kan yerine parayı akıtır. kan ve para arasında özsel bir benzerlik vardır. sermaye modern mana gibi davranır. ne kadar çok paraya sahip olunursa, o kadar güçlü, yaralanmaz, hatta evet, ölmez hissedilir. para etimolojisi itibariyle kurban ve kült bağlamlarını içinde barındırır". bu yüzden paranın çok eskiden kurbanlık hayvan edinmeye yarayan bir araç olduğu tahmin ediliyor. yani biri- nin çok parası varsa eğer, her an kurban edebileceği, yani öldürtebileceği birçok kurbanlığı var demektir. böylece büyük ve yırtıcı hayvanlarınkine benzeyen bir öldürme gücüne sahip olmuştur. demek ki para veya sermaye, ölüme karşı bir araçtır, çaredir.
Divan
Divan
Yunus Emre Divan Aşık olan miskin olur Hak yoluna teslim olur Her ne dersen boyun tutar çare yok gönül yıkmaya S.15
Bir Küçük Teklif Müslüman olarak içinde yaşadığımız rejim belimizi ikiye büküyor. Yarım asırdan fazla bir zamandır sırtımızda çirkin bir kambur taşıyoruz. Yükümüz ağır, sorumluluk duygumuz ise zayıf. Kamburun farkında olmayanlar milyonlarca. Yardımlaşma hissimiz güdükleşmiş. Afganistan’da, Suriye’de, Filipinler’de Müslümanlar mı katlediliyor,
Reklam
695 öğeden 551 ile 560 arasındakiler gösteriliyor.