Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
2024 yılı içerisinde bakmayı düşündüğüm kitaplar.. +neden okuyacaklarım listesine eklemedin de böyle ileti şeklinde yazdın bunları? -çünkü okumayı değil bakmayı düşünüyorum. baktıktan sonra okuyup okumayacağıma dair karar vereceğim.
.... Sen çok güçlü bir kadınsın “Sen çok güçlü bir kadınsın, böyle ne istediğini, nasıl davranması gerektiğini bilen kadınlar benim çok hoşuma gidiyor, kimseye bağlı değilsin.” Bu sözleri, otobüs durağında benimle birlikte bekleyen çiftin konuşmasına kulak misafiri olduğumda duydum. Meselemiz bu türden modern kadın tarifleri. Kimseye ihtiyacı
Reklam
Sizce bu iddialar ne kadar doğru? Bir ajanda var! Sizin parça parça bildiğiniz veya tek tek tepki verdiğiniz bütün meseleler aynı ajanda içinde yer alıyor. Cinsiyetsizleştirme başlığı altında; lgbt faaliyetleri, feminizm, aile çatısını yıkma, anne babayı değersizleştirme, ahlaki değerleri yok etme çalışmaları yapılıyor. Mülkiyetsizleştirme
Sanat, edebiyat ve felsefe alanında etkinlikler, kültürü belirli bir oranda canlı tutabilmektedir. Belirli temalar çevresinde sorunların çözümüne yönelik olarak feminizm, toplumsal cinsiyet eşitliği, şiddet karşıtlığı, yeşil politikalar, iklim değişikliği, ekolojik sorunlar vb. odaklı küresel organizasyonlar ve sivil toplum örgütleri tarafından gündeme getirilip belirli ölçüde hareketlilik ve dayanışma sağlamaktadır. Üretim gibi insani kültürel hedeflere yönelik mücadele süreçlerinin de insanın yaşamı, dünya görüşü, ilişkileri, dayanışma ve örgütlenmeleri üzerindeki doğrudan etkisi açıktır. Öte yandan hangi amaçla olursa olsun, her etkinlik ve toplumdal hareket, aynı zamanda toplumsal kutuplaşmanın, bölünmüşlüğün ve kültürel parçalanmışlığın göstergesi olarak da sisteme veri sağlamaktadır. İnsan, insansız endüstriyel sistemin bir parçası, bir nesnesi, bir aracı olma yolundadır. Değişen İklim Dönüşen İnsan,
Nuray Gök Aksamaz
Nuray Gök Aksamaz
, Artshop Yay., İstanbul, 2021
Bir An Durup Düşünmek:  Dayatılan Kimlikler ve  Temsil Siyasetinin Bedelleri  (Serkan Delice'nin Deniz Kandiyoti ile Röportajı) Deniz Kandiyoti: Yerelliği kimin tayin ettiği konusu da ilginç. Kadın STK'larına para veren yabancı destekçilere baktığınız vakit, Müslüman çoğunluklu toplumlarda birçoğu "Müslüman kadın" teması
PROF. DR. NEVZAT TARHAN'IN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ HAKKINDAKİ TESPİTLERİ Eğer toplumsal cinsiyet eşitliğini “kadın erkek biyolojik olarak eşittir” olarak anlıyorsanız yanlıştır. Çünkü kadın ve erkek yasalar ve fırsatlar yönünden eşittir ve eşit olmalıdır. Biyolojik olarak eşit değildir çünkü genleri farklıdır. Psikolojik olarak eşit değildir çünkü
Reklam
Farklı bir bakış açısı :)
"Kadın hakları savunusu militanlaştıkça toplumda merhamet duygusu körelmektedir. Feminist hareket ne kadar güçlenirse, onun taleplerine direniş de o derece artacaktır. Örneğin bir erkek şöyle düşünecektir: Niçin toplu taşıma araçlarında kadına oturduğum koltuğu vereyim? Kadın hakları savunusu, bu toplumun en pis, riskli, emek
Prof. Dr. Nevzat Tarhan Kaleme aldığı yazıda İstanbul sözleşmesinin satır aralarını okuyalım tavsiyesinde bulundu. İşte Tarhan’ın kaleme aldığı yazı; Eğer toplumsal cinsiyet eşitliğini “kadın erkek biyolojik olarak eşittir” olarak anlıyorsanız yanlıştır. Çünkü kadın ve erkek yasalar ve fırsatlar yönünden eşittir ve eşit olmalıdır. Biyolojik olarak
İstanbul Sözleşmesine göre şiddetin kaynağı: Cinsiyet İstanbul Sözleşmesi, bir sözleşme değil bir manifestodur. Kadına karşı şiddetle mücadele gibi, hepimizin vicdanen rahatlıkla kabul edeceği bir çıkış noktasını kullanarak, şiddetin kaynağı olarak cinsiyet ayrımını gösteriyor. AB uyum yasaları çerçevesinde bize dayatılmış bir sözleşme
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.