Genelde çok mutsuz olduğu yadsınamaz, başkalarını mutsuz ettiği de, özellikle sevdiğinde ve sevildiğinde; çünkü onu sevenler, onun tek bir yüzünü görebiliyorlardı. Çoğu kişi onu duyarlı, zeki ve albenisi olan bir insan olarak beğenir, içindeki kurtla yüz yüze geldiğinde de dehşete kapılıp düş kırıklığına uğrardı. İçindeki kurdu görmek zorunda kalırlardı, çünkü Harry de herkes gibi bir bütün olarak sevilmek isterdi. Bu nedenle de kurdu en az çok sevdiklerinden gizleyebiliyor, onları aldatamıyordu. Bir de yalnızca onun içindeki kurdu sevenler vardı; özgür, yabansı, evcilleştirilmesi olanaksız, tehlikeli ve güçlü olanı ve bu kötü ve yabansı kurt ansızın iyilik ve incelik özlemi duyup Mozart dinlemeye kalkınca, şiir okuyunca ya da insanca erekleri sürdürmeye kalkışınca, bu duruma fena halde öfkelenip düş kırıklığına uğruyorlardı. Böylece Bozkırkurdu ikilemli ve bölünmüş yapısını yakınlık kurduğu insanların yazgısına da getiriyordu.