Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
‘Tatar’ı ıslamlaştıracağız.’ Diyormuş, keşke yapsa evladım. Ya Türk’ü Fersileştirirse?.. Nizamülmülk niçin savaştı Haşhaşilerle? Tugrul Bey’in, Melikşah’ın derdi neydi Fars’la? Bağdat’ta Nizamiye Medreseleri niçin kuruldu?
Lice Asker Alma Şube Reisi'nin raporuna göre Şeyh Said, Lice`de Kazım Bey'in konağında halka ve memurlara şöyle hitap etmişti: "Ey Efendiler! Kürdistan 'ın bir Erzurum vilayeti kadar olan Belçika Hükümeti bağımsızlık ilan ettiği halde biz hala bir rehbere ihtiyaç duyuyoruz. Dağlarımız madenle dolu, ovalarımız altınla ekilidir. Milliyetimizi, diyanetimizi, şeriatımızı unutmuş: dans salonlarına Avrupai birtakım adet ve kanunlara şeriata aykırı bazı hallere tapmışız. ilim ve irfan işığı olan medreseleri kapatmış, farmason yetiştiren mektepler açmışız. Ben Kürt menfaatlerine (uygun) olarak isyan bayrağını çektim ve perdeyi yırttım, artık siz de dikmek çaresine bakınız.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Falih Rıfkı Atay
_Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk
Yazılı Kürt Edebiyatı’nın Zenginliği
NEVZAT EMİNOĞLU-KÜRT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 1. Giriş Tarım devriminden sonra şehir-devletlerin ortaya çıkmasıyla kentler medeniyetlerin oluşum alanları haline geldi. Şehirlerdeki nüfus yoğunluğunun sonucu oluşan ticari faaliyetlerle ortaya çıkan refah ortamı insanları estetik duyguların tatminine yönlendirdi. Bu ise şehirlerin başta edebiyat ve
" ATATÜRK OLMASAYDI"
Atatürk olmasaydı, Fransızlar Antep'ten sonra ülkenin bütününü işgal eder, kadınların örtüsünü başından çeken askerlerin baskısı altında kalırdık. Başı örtülü kızlar okullarda okuyamaz ve başörtülü memur olunamazdı. Annesi ve karısı örtülü diye, namaz kılıyor diye subaylar ordudan atılırdı. Atatürk olmasaydı, İtalyanlar bir yolunu bulup
Örfi şeriat mahkemelerinin işleyiş tarzı
Kürt medreseleri sadece namaz kıldıracak veya köylülere birşeyler öğretecek üstadlar yetiştitmiyordu, mahkemeler için hakimler de yetiştiriyordu . Bunun için fıkıhta çok gelişmiş ve bu gün bile üniversitelerde yetişmeyen büyük fakihler yetiştirmiştir.
Sayfa 148 - Dua yynKitabı okudu
Reklam
"Kürt medreseleri dünyaya açıktırlar. Dünyada meydana gelen yenilikleri takip ederler. Her zamanki standart derslerin yanında "esri" (çağdaş) denilen kitaplar da harici ders gibi okutulur. İlmi derinlikleri, günlük sorunlara çözüm üretme kapasiteleri dikkat çekicidir. Osmanlılar Kürt medreselerinin bu özelliğinin farkında oldukları için her zaman oralardan yetişen alimlerden istifade etmişlerdir."
Sayfa 22 - BeyanKitabı okudu
Türkiye'de Kürdistan Sözü
Her türlü kötülük Mustafa Kemal'in makyavelistliğinden gelmiştir. Yunanlıları, Fransızları ve İtalyanları Kürtlerin kitlesel yardımı sayesinde yenmişti. Böylece İngiltere'yi kendisiyle antlaşma yapmaya zorlamıştı. Atatürk sözlü olarak, yardım etmeleri durumunda Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti çerçevesinde tam bir özerklik vereceğine söz vermişti. Ama 1923 yılında Sevr Antlaşması'nın yerine Lozan Antlaşması'nı koydurduktan sonra sırtını çevirdi ve Kürtlerin özerklik isteklerine karşı açık açık düşmanca tavır takındı. Onca değerli "Türkiye Türk ve Kürt halklarına aittir" sloganı hemen unutuldu... Kurtuluş Savaşı sırasında ordunun ve Kürtlerin kahramanlıklarından sözeden, TBMM'de bile dinlenilen plaklar yasaklandı ve toplatıldı. Meclis önce feshedildi, hemen ardından yeni kabineye Kürt bölgeleri için Türk milletvekilleri seçildi. Kürt medreseleri kapatıldı ve birçok eski Kürt milletvekili tutuklandı, askeri mahkemelerde yargılandı. Ankara'daki merkezi iktidarın eli Kürt bölgelerinde gitgide ağırlaştı. Savaş öncesindeki Jöntürkler'in Panturanci düşüncelerine bu dönüş, yurtseverleri, nüfuzlu kişileri ve özellikle Mustafa Kemal'le çok yakın işbirliği içinde olanları alarma geçirdi. Bu yıkıcı siyasetin yolunu tıkayacak bir Kürt direniş örgütü kaçınılmazdı.
Sayfa 34
Osmanlı Devleti’ni Yıkan Güçler İle Türkiye’yi Bölmek İsteyen Güçler Aynı Yazar: Yaşar AKKAŞ Osmanlı Devleti 1299 yılında kurulduğundan beri Avrupa, Asya ve Afrika’da genişlemeye devam ediyordu. Avrupalılar Osmanlı’dan öyle korkuyorlardı ki çocuklarını bile “Türkler Geliyor!” diye korkutuyorlardı. Nihayet 1699’da başlayan 2. Viyana Kuşatması
İki Mustafa Kemal
Doğu Anadolu'da Mustafa Kemal sorusu: "Hangisini soruyorsun? İki tane Mustafa Kemal var. Biri seferberlikte aşiret reislerini teker teker ziyaret eden; 'Hilafeti, Saltanatı, padişahı, dini-imanı koruyacağız, gavurlara karşı savaşacağız' diyen ve aşiret reislerinden yardım isteyen Kemal, öteki de seferberlikten sonra padişahı kovan, medreseleri kapatan, kuranımıza, dinimize önem vermeyen Kemal. Hangisini soruyorsun?" diyorlar.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Kürtler, Osmanlı Devleti ile gerçekleştirdikleri ittifak sonucu yarı-otonom bir idari sisteme kavuşmuş böylece merkezi hükümetten uzakta, kendilerine özgü ilmi faaliyetleri sürdürmüşlerdir. Bu dönemde Kürt medreseleri ve bu medreselerle ilişkisi hiç kesilmemiş tekkelerde nitelikli ve özgün çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca Kürt edebiyatı sahasında önemli ve alanında ilk olan Kürtçe eserler yazılmıştır.
Sayfa 242Kitabı okudu
Kürt medreseleri meşhurdur, Xeyda medreseleri, Çölemerik medresesi...
Sayfa 95
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.