Bir padişah, iki köle satın almıştı. Onların hâlet-i rûhiyelerini anlayabilmek için ilk önce birinci köle ile sohbete başladı. Padişahın sorularına, köle, öyle cevaplar veriyordu ki başkaları bu cevapları ancak uzun uzun düşündükten sonra verebilirdi. Padişah bu hizmetkârı anlayışlı, zeki ve tatlı dilli görünce memnûn oldu. Diğer köleyi de yanına
H.K.K Orgeneral Faruk Cömert /2007
Ulusumuzun çimentosu Atatürk ilke ve devrimleridir. .Irticaya ve terörü besleyen farklı yaklaşımlar ulusumuzu felakete götürür ..Çatı yıkılırsa herkesin altında kalacağı bir son kaçınılmaz olur ..Özgürlükleri ,bölünmelere ,toplum kutuplaşmaların götürerek kendi kendini yiyip bitiren demokrasi anlayışı ..Tanrı ile kul arasındaki inançlara müdahaleyi ,dini siyasallaştırmayı ve din ile devlet arasında işlerini birbirine karıştırmayı amaçlayan laiklik anlayışı ülkemize yarar değil zarar vermektedir ...
Sayfa 209Kitabı okudu
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Tatar Çölü eserinden sonra aklımda kalan bir yazardı Dino Buzzati ve en iyi çeviriler listesinde olmasından dolayı ( Rekin Teksoy ) ve tabi ki isminin ilginçliğinden dolayı başladım kitaba. Kitap farklı farklı öykülerden oluşmakta. Günümüz hayatıyla ilgili bir sürü ders veren mesajlar içermekte. Tanrı'yı Gören Köpek ismi içinde geçen bir hikayeden geliyor. Etkileyici, sürükleyici aynı zamanda düşündürücü bir eser. Hafif felsefe de yapıyor yazar aslında kitapta. Yedi Kat öyküsü gerçekten günümüzde de yaşanan, yaşanabilecek bir komedi gibi dram. Genel itibariyle ölümün bize nasıl yaklaştığını anlatmış yazar. Ecelin nasıl size yaklaştığını size sevdiriyor. Mizah anlayışı da gerçekten bir o kadar eğlenceli. Güldüren hikayeler de mevcut. Fantastik anlatımıyla da öne çıkıyor bir bakıma. Düşündürücü demiştim zaten hayal gücünüzü zorluyor Dino Buzzati. Aralarda kaynayan, pek duyulmayan bu eseri de gözden geçirmenizi tavsiye ederim.
Tanrı'yı Gören Köpek
Tanrı'yı Gören KöpekDino Buzzati · Can Yayınları · 20161,565 okunma
Ben onun çocuğu ve dolayısıla ile bu evin bir parçasıydım. Büyüdüğümde ne kadar anlayışı kıt ve aciz olsam da, bana da diğerlerine davrandığı gibi davranma ve misafirlerin önünde kendisinden asla söz edilmeyen arka odadaki "yaratık" olmayacağım konusunda kararlıydı.
Büyüdüğümde ne kadar anlayışı kıt ve aciz olsam da, bana da diğerlerine davrandığı gibi davranma ve misafirlerin önünde kendisinden asla söz edilmeyen arka odadaki "yaratık" olmayacağım konusun da kararlıydı.
Sayfa 11 - NemesisKitabı okudu
Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az.
İnsanların anlayışı bir değildir. İnsan sözü bazen biraz kapalı söylemek ihtiyacı duyar. Anlayışlı kimseler, ne denilmek istediğini anlarlar. Anlayışı kıt kimseler ise ne kadar açık söylense, ne kadar tekrarlansa yinede anlamazlar.
Reklam
1.000 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.