Bir zamanlar bu ülkenin televizyonlarında da nitelikli programlar yayınlanıyor, özellikle de çocuklara edebiyatı sevdirmek için hem de şimdiki tabirle 'prime time'da yayınlar yapılıyordu.
Yıl 1975. Tek kanallı TRT yılları. Televizyon yayıncılığı rating denen o canavara teslim olmamış henüz. TRT'de Bir Öykümüz Var diye bir program izleyiciyle
Levent Kırca vefat etti.
AKP’nin en nefret ettiği sanatçıydı.AKP iktidarında acımasızca ambargo uygulanmıştı.Televizyonlarda yasaklanıyor,tiyatro sahnesi verilmiyordu.Devlet sanatçısı ünvanı geri alındı.Göz altına alındı.Hapse mahkum edildi.Hiç müdanası yoktu.Seyircisine selam verirken hariç,asla eğilmedi.Biat etmedi.Döneğe dönek,diktatöre diktatör dedi.Veda mektubu yazarak aramızdan ayrıldı:”Dik durun,adil olun,sabırlı olun,daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle,Atatürk’le kalın,Cumhuriyet’le kalın,hoşçakalın!”
Cüneyt Arkın
1937'de doğdu
beş yıl sonra
bozkırda
babasının yanında
çoban oldu
(Okulda üzeri koyun kokuyor diye yanına yaklaşmazdı öğrenciler, ve bu onun farkında bile değildi)
öksüz kuzuları sevdi
Merhaba. Ferhanca ile: Merhabalardan bir demet. Yine bir Ferhan Şensoy kitabı incelemesi ve yine Kitaphan... Spoi ve Gilleri hafiften ıslık çalıyor.
Derdi halk olan, kaleminin şarjörü bilgi, iğne, tecrübe dolu, daha şimdiden birkaç şiiri şarkı olmuş şair, nevi şahsına münhasır 4. kavuklu, bir aydın, oyunları yurtdışında oynanan bir yazarın
Terörün her türlüsüne karşıyım. Bu ülkeyi bölmek isteyenlere de karşıyım... Ayrıca her türlü sömürüye de karşıyım... Atatürk'e karşı olana da karşıyım.
Evet, uyuyun ve hemencecik büyüyün. Sizi açlık bekliyor, işsizlik bekliyor. Sizi sınavlarda hayal kırıklığı bekliyor. Hatta işkence bekliyor ve daha saymaya elimin ve dilimin varmadığı pek çok şey.