Hadislerde de görüldüğü üzere, sadece üç kişinin çıktığı en basit yolculuklarda bile başıbozluğa müsade etmeyen ve bir imam seçilmesini mecbur kılan dinimiz, milyonlarca Müslümanı ilgilendiren bir liderlik seçiminde, 'Oy vermeyin, emir seçmeyin'mi diyecektir?! Elbetteki uyumak yerine düşünmeye alıştırılmış akıllar, bu serkeşliği asla kabul etmeyecektir! İyi bilinmelidir ki, Müslüman için Demokrasi bir amaç değil, araçtır! Hatasız ve ilahi bir sistem olan İslâm'a geçiş köprüsüdür. Bir Müslüman, demokrasiye inandığını söyleyen bir siyasiye oy verirse, bu o sistemi tamamen kabul ettiği anlamına gelmez. Oy vermesinin sebebi, 'İslama uyan hükümlerini kabul ediyorum, uymayanları reddediyorum' demek içindir. Buna göre Müslüman, dinine en saygılı olan (en az zararı verecek olan) kim ise, ona oy verir. Bunu bir örnekle yakınlaştırayım; Fıkıh ilminde 'ehveni şerrayn' denilen bir kâide vardır. Müslüman, zorunlu bir durumda iki günahla karşılaşırsa, bu iki günahtan daha az zararlı olanı tercih etmek durumundadır. Mesela, zalim bir adam sizi yakaladı ve şöyle dedi; 'Şu iki günahtan birini yaparsan seni öldürmem: Ya domuz eti yiyeceksin ya da zina edeceksin!' Şimdi siz, bu iki büyük günahtan hangisini tercih edeceksiniz? 'Hocam, hayatımda hiç domuz eti yemedim. Ben zinayı tercih edicem, benden gitsin!' diyorsun demek! Seni sahtekar, şehvet düşkünü! Domuz eti yemek, zinadan daha hafif bir günahtır, sen onu tercih edeceksin!
Bilinçli farkındalık ,tüm dikkati şu ana vererek geçmişi ve geleceği düşünmeden şimdi de kalmak ;Yaşananları yargılamadan ,suçlamadan ve savunmadan anlamak ve direnmeden kabul etmek olarak özetlenebilir. Olup biteni kabul etmek ,pasif bir kabulleniş ve hareketsizlik hali değil .Olanı olduğu gibi görerek sakin bir zihinle çözüm üretmek söz konusu.
Reklam
Kişi ne kadar zekiyse o kadar iyi öğretmen olur diye düşünü­yorlar. (?)
Öğretmen eğitim prog­ramlarına girecek öğrencileri belirlemek için yapılan nihai seçim­ de akademik performansa değil, İLETİŞİM , TAKIM ÇALIŞMASI , KARAK­TER ve genel olarak öğretmenliğe uygunluk gibi başka özelliklere bakılıyor... Mesela çok da parlak notlara ve puanlara sahip olma­makla birlikte genç sporcular, müzisyenler ve liderlik özellikle­riyle öne çıkanlar, onları harika birer öğretmen yapacak nitelikle­ri zamanla açığa çıkarıyorlar.Finlandiya örneği şunu gösteriyor: Öğretmen adaylarını en parlak notlara sahip gençler arasından seçmektense, BİR ÖMÜR ÖĞRETMENLİK YAPMAYI TUTKUYLA ARZULAYAN GENÇLERİN EN İYİ YANLARINI ORTAYA ÇIKARACAK bir öğretmen eğitimi tasarlamak daha doğru....Bir ülkenin eğitim sisteminin niteliğini belirleyen şe­yin ÖĞRETMENLERİN NİTELİĞİ olduğunu öne sürüyorlar. Eğitim po­litikalarını şekillendirirken, eğitimin niteliğinin ancak ve ancak (akademik açıdan) daha zeki insanların öğretmenlik yapmasıyla yükselebileceği efsanesinden kaçınmak gerekiyor. Bir öğrencinin akademik olarak üstün başarı sergilemesinin muhakkak çok iyi bir öğretmen olacağı anlamına gelmediğini ka­bul etmek iyi bir adım öncelikle. Başarılı eğitim sistemleri daha ziyade doğru insanları bulmaya odaklanır, sonra da bu insanlara öğretmenlik eğitimi verir...
Sayfa 93 - Metropolis Yayınları
Nifakın Sebepleri
1- Kuran'ı Kerim'in üzerinde durduğu hususlardan biri, münafıkların sağlam karakterli insanlar olmadıklarıdır. Gerçekten nifak, ruhî bir çelişkiden doğar. Samimi olmayan insanlar kendilerini başka türlü gösterme ihtiyacı hissederler. 2- Nifakın sebebi olarak zikredilen hususlardan biri de münafıkların çıkarlarını korumak istemeleridir.
Sayfa 37 - Beyan Yayınları 4.Baskı
Vergiler ve devletin ödenekleri,halkın ödediği ve hükümdarın aldığı maaşlardır. İnsanlar,yöneltilmeleri karşılığında kanlarını akıtır,paralarını verirler. Bir de kendi kendilerine liderlik mi etmek istiyorlar! Ne saçma bir fikir! Onlar cahil ve kördürler,bu yüzden bir rehbere ihtiyaçları vardır. Kör bir adamın köpeği yok mudur? Halkın da bir köpeği var ve köpeği olmayı kabul eden de kral.
Sayfa 182Kitabı okudu
Bolşeviklerin milliyetler politikası Türkistan ve Volga boylarında kurulan otonomilerin hemen hepsi 1917 yılı Bolşevik İhtilâli sonrasında ortaya çıkmıştır. Aslında bu otonomilerin tarihi, büyük ölçüde, sosyalizm, İslam ve milliyetçilik üçgeni içerisindeki gelişmeler tarafından şekillendirilmiştir. Türkistanlı yerel yöneticiler ile Bolşevizm
Reklam
59 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.