1313.KitabımAnısına-KülliyatBitirme:)))
~~~onu belleğimde muhafaza ettim ve arada sırada onu, o hınzır gülüşünü ve koyu bal rengi gözlerinin alaycı bakışını tekrar hatırlıyor ve onu mamboların ritminde 1yaprak gibi dalgalanırken görür gibi oluyorum. Ve o günden beri 1çok yaz yaşamış olsam da, o yazın hepsinden daha muhteşem olduğunu düşünmeye
Harry Potter-3 Azkaban Tutsağı. İlk kitabını eylül ayında, ikinci kitabını ekim ayında okuduğum serinin bu kitabını okumak için çok geç kaldığımı fark ettim çünkü fantastik edebiyat serilerinin her kitabını bir öncekine göre daha çok beğendiğim gibi Azkaban Tutsağı da Harry Potter serisinin şimdiye kadar en sevdiğim kitabı oldu. 1999 yılında
Bu kitabı aylar önce çevrilmediği için ingilizcesini okuyup aşık olmuştum. Türkçesini de kaçırmadım aldım tabii ki hemen Kapağı ve ismini orjinaline göre bana baya uyumsuz geldi epsilon daha iyi yapabilirdi diye düşünüyorum ama her neyse çünkü neyse ki çevirisi güzeldi. Türkçesini okurken, ikinci okuyuşum olmasına rağmen başlarında erkek karakter
Okuduğum en güzel kitaplardan birisiydi. İlk ona rahat girer. Elimde yüz puan olsa hepsini verirdim o kadar çok sevdim. Ahh Desmond Flynn diyorum başka da bir şey demiyorum. Sevdiğim bütün erkek karakterlerin pabuçları dama atıldı vallahi. Neyse sakin olmam gerek amaa olamıyorum. Öncelikle kitaba başlarken biraz ön yargı ile başladım. Nedense sevmeyeceğimi düşünüyordum. Ancak ilk bölümü okuduktan sonra kitap resmen su gibi akıp gitti ama ben bu arada ağladım, sevindim, güldüm, üzüldüm, heyecanlandım her biçime girdim yani. Karakterleri, kurgusu, anlatımı, dünyası çok güzeldi. Romantizmi ağır basan bir fantastikti ve buna gerçekten ihtiyacım vardı. Sonunu da çok beğendim. İkinci kitabı okumak için sabırsızlanıyorum. Kitabı bitirince hemen Martı Yayınlarına mesaj attım, ikinci kitap ne zaman gelecek diye ve eylülde geliyormuşş, ayy bayılacağım galiba. Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
Bu aradaa ben kitabı Alexandre Desplat'ın Lily's Theme'ini dinleyerek okudum ve bazı yerlerde de Ashley Serena My Jolly Sailor Bold'u dinledim. Müthiş bir deneyimdi. Önerilir. Çok sevgilerimle..
Genelde tamamlanmış hikayelerin devam kitaplarını pek sevmiyorum ama ilk kitapta o kadar az yer verilip kalbimde bu kadar büyük bir yer kaplayan Atlas'ı tekrar okuyabilmek çok güzeldi..
Kitabı Lily ve Atlas'ın anlatımından okuyoruz ve başlarda Lily'nin anlatımından okuduğum kısımları sevdiğimi söyleyemem. Çünkü Lily'nin bitmek bilmeyen Ryle ne düşünür, ne yapar, Ryle'a haksızlık mı ediyorum düşünceleri beni sinir etti. Keşke Ryle sondaki gelişimi en başında gösterseydi de kitabın tüm keyfini kaçırmasaydı. Lily ve Atlas mutluluğu en çok hak eden iki kişi ve yıllar sonra bunu beraber yakalamaları çok özel. Atlas'ın 12 yaşlı terapisti Theo'yla olan iletişimi çok eğlenceliydi. Daha sonra Josh'un hayatına dahil olması ve Atlas'ın onun için yaptıkları.. Gerçekten Atlas hayallerin bile ötesinde çok özel bir karakter. · ⋆